zwei und dreizig

1K 121 27
                                    

"Hadi çal kapıyı."

Seungkwan'ın elleri zile doğru giderken bir anda açılan kapıyla yerinden sıçradı.

"Seungkwan?"

"Hansol."

"Ne işin var burada senin? Nasıl---"

"Beni dinlemen için geldim. Bir anda yok olup gittin. Beni dinlemedin. Olanların esasını duymadın benden. Ben de... Tina noona ve Hyelim ile beraber... Sana geldim."

"Sen ciddisin."

"Neden ciddi olmayayım?"

"İçeri gelin."

Tek oda onundu, Hansol bu evde birçok arkadaşıyla beraber kalıyordu. Bu yüzden mahremiyetini koruyabildiği tek bir oda vardı. Hyelim ve Tina çifti onları yalnız bırakmak için kapıdan dönmüştü. Seungkwan ise sevdiğinin peşisıra odaya ilerlemişti.

"Otursana, Kwan."

Hansol'un tüm o siniri, uçup gitmiş gibiydi. Onu görmek yumuşatmıştı belki de kalbini. Seungkwan, ona doğru ilerleyip iki elini ellerinin arasına aldı. Gözlerinin içine baka baka konuşmak istiyordu.

"Seni seviyorum. Ben hep seni sevdim ki. Yoojung denen benim için-- saçma bir basamaktı. Benim için o, seni tanımam için hayatıma girmesi gereken bir roldü. Girdi ve bitti. Hansol, ben o gün-"

"Aslında içinde olan hislere kapılıp onu öptün."

"Onu öpmedim. Dinle beni lütfen. Anlatamazsam patlayacağım artık."

"Anlat."

"Yanıma geldi, bunu sen de gördün. Bana gitme dedi ve ben de ona seni anlattım. Seni sevdiğimi seninle gideceğimi. Zaten--- birkaç gündür gerçekten tuhaf davranıyordu. Taksi evin önünde durduğunda senin içinde olduğunu biliyordu. Beni öptü. Ne olduğunu idrak ettiğimde çoktan gitmiştin. Onu ittim ama sen bunu yapacağımdan o kadar şüpheliymişsin ki, bir dakika bile beklemedin. Hansol sen bir korkak gibi gittin. Seni sevdiğime inanmadın ki. Seni sevdiğimi bilmiyormuş gibi davrandın. Bir anda hayatımdan çıktın gittin. Sensiz ne hâle geldim hiç---"

"Özür dilerim."

"Huh?"

"Özür dilerim işte. Nereden baksam... haklısın. Nereden baksam yine sen doğrusun. O gün yediremedim. Anlıyor musun? Evet korktum. Evet kaçtım. Ona gideceğinden korktum. Onu tekrar seveceğinden korktum. Ben de gittim. Senin kalbinin tamamen bana âit olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı. Ama senin ağzından o kadar nadir duyuyordum ki bunu."

"Özür dilerim."

"Ben de hatalıyım bunu biliyorum."

"İkimiz de hatalıyız. Ama-- önemli olan, şimdi gözlerimin önünde olman. Beni hâlâ seviyor olman. Seni seviyor olmam. Seninle olmak istemem. Benimle olmak istemen."

"Kahretsin, Seungkwan seni deli gibi özledim. Sana sarılmayı da, seninle uyumayı da... kokunu da özledim."

Hıçkırıklara karışan derin nefesler bütün odayı huzurla doldurmuştu.

Ve tabii aşkla.

Liar Liar | VerkwanWhere stories live. Discover now