LXVI.

30.9K 1.7K 542
                                    

BU ÜLKEDE BÖYLE PİSLİKLERİN, BÖYLE ŞEREFSİZLERİN DOLANMASI KANIMA DOKUNUYOR. AYNI HAVAYI SOLUMAMIZ NEFRETİMİ TEK TEK AŞILIYOR.

O KÜÇÜCÜK BİR KIZDI. ACI ÇEKE ÇEKE O MİNNAK BEDENİ GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜME SÜRÜKLENDİ. SIRF KENDİ ÇIĞLIĞI İLE KULAK ZARI PATLADI.

CANIM ÇOK YANIYOR. ÇOK YANIYOR HEM DE.

ALLAH CEZANIZI VERSİN. SİZ VE SİZİN GİBİLERDEN NEFRET EDİYORUM.

*****

"Arkadaşlarınla vedalaşabilirsin." Kimya hocasının ifadesiz sesiyle beraber kendimi Survivor'da konseyde gibi hissetmiştim. Derin bir nefes aldım ve sınıfı süzen Selim'e kafamı çevirdim. Selim elinde ki çantasıyla sınıfı dolaşırken omuz silktim ve kafamı sıraya gömdüm.

Kendimi az da olsa kötü hissetmiştim aslında. Her ne kadar sınıfın önünde rezil de etse, benim yanımda başka kızı da süzse ve sinemaya başka bir kız ile de gitse...

Allah cezanı versin Selim.

"Dersin kaynaması için böyle yaptıysan Selim, başarılı bir sonuç elde ettin." Selim'in güldüğünü duydum. "Kaçıncı noktadayız hocam?" En arkadan sayko bir ses duyulurken, merakla hocanın diyeceği şeyi bekledim.

"Ne noktası Mert?" Mert ve arkadaşları tekrardan sayko bir gülüş beyan ettikten sonra tekrardan Mert'in sesini duydum.

"Kaynama noktası hocam." Sınıf gülmeye başlarken kafamı olumsuzca salladım. Sınıf espriler yüzünden fazla soğuk olmuştu.

"Saçmalamaz mısın Mert lütfen? İlsu kafanı kaldır sen de. Arkadaşınla vedalaşmayacak mısın?" Kimya hocasının tiz sesi sıçramama sebep olurken kafamı kaldırdım. Baş ucumda eli sıraya dayalı Selim'i görmemle derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım.

Sınıf ve Ceyda gene aynı tavrı takınmıştı. Sınıf şaşkın ve bir o kadar hüzünle bize baksa da Ceyda da sinirli gözlerle bize bakıyordu.

Ceyda'yı hiçbir zaman anlamayacaktım. Davranışlarını, duygularını, ani tepkileri de bunlara dahildi.

"Yolun açık olsun. Hayatında başarılar." Yavaşça sarılarak geriye çekildim ve Selim'e bakmadan sırama oturdum. Selim yukarıdan bana bakmaya devam ederken derin bir nefes aldım ve kafamı tekrardan sıraya gömdüm. Bu sefer Selim'in  sıranın etrafında döndü ve Ceyda'ya sarıldı.

Kafamı kaldırmadım tabii ki. Sadece hissediyordum. Çünkü Ceyda'nın kalbinin sesini buradan duyuyordum. Mübalağa yapmıyordum gerçekten de nefes alış-verişinde bile heyecan vardı.

Ben meraklandığım için kafamı tekrardan kaldırdım.

"Selim numaranı alabilir miyim?" Ceyda'nın göz yaşları bocalırken Selim kaşlarını çatarak Ceyda'ya baktı. Daha sonrasında Ceyda'nın kalemiyle sıraya numarasını yazmaya başladı.

Numarasını ezbere biliyordum. Maalesef ki unutmamıştım. Unutmak için bir çaba da göstermemiştim ama olsun.

Selim yavaşça kalemi bıraktı ve Kimya hocasıyla vedalaşmaya başladı. Ben ise kafamı kaldırarak Selim'in sıraya yazdığı numaraya bakıyordum.
Selim numarasını bilerek olsa gerek yanlış vermişti. Sinirle soludum ve kalemi alarak son iki hanesini sildim ve düzelttim. "Ne yapıyorsun?" Ceyda'nın sesinde meraklık varken bir o kadar da sinir vardı.

"Yanlış numara verdi Ceyda." Bana kaşlarını çattı ve sildiğim haneleri tekrardan silerek eski haline getirdi. Omuz silktim. "Amaçsız olarak dünyaya gelmek nasıl bir duygu acaba?" Kendi kendime düşünüyor gibi yapsamda Ceyda'ya da duyurmaya çalışıyordum.

ANONİM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin