Stajyer || Taekook

5| Başarısız görev..

Medya ile aşk yaşamak istiyorum.

Keyifli okumalar 💜

Telefonumdan yükselen köpek havlama sesleri ile hızla yanan gözlerimi açıp elimi komidinin üzerindeki telefona götürüp kapatmıştım. Yadırgamayın. Başka türlü uyanamıyorum.

Gözlerimi tam olarak açıp etrafa göz gezdirdiğimde beklediğim gibi Bay Kim mışıl mışıl uyuyordu. Yüzü bana dönük, dudakları hafifçe şişmiş ve saçları dağınıktı. Bir insanın uyurken bu denli güzel görünmesi sizce de normal miydi?

Başımı yeniden yastıkla buluşturduğumda biraz daha bu şekilde kalmaktan zarar çıkmazdı. Ellerimi başımın altına koyup karşımdaki güzelliği seyretmeye koyuldum. Düzenli nefes alışverişi ve kalkıp inen göğsüne seyre dalmıştım ki belimdeki elini yavaşça çekip yüzüne götürmüştü. Bir saniye ne zamandan beri eli belimdeydi!?

Gözlerini yavaşça açıp bana baktığında vereceği tepkiden az da olsa korkmuştum. Hani olur ya gece anlığına denk gelip bir şeyler yapıp, söylersin. Sonra da pişman olursun. Ondan işte.

Bir süre bakışları yüzümde gezdirdiğinde rahatsız olup saçlarımı düzelttim. O kadar mı çirkin görünüyordum?

"Günaydın.." boğuk sesi ile mırıldanıp benden biraz uzaklaşıp gerinmişti. Terslemediği ya da 'Senin burada ne işin var' gibi bir tepki vermediği için minnettardım.

"Günaydın Bay Kim." Yatakta oturur pozisyona geçip tek bacağımı altıma aldım. "İyi uyudunuz mu?" Tek kaşımı kaldırıp merakla sormuştum. Karşılığında ise bir şey dememiş kollarını başının altına alıp birkaç spor hareketleri yapmıştı. Güne spor ile başlıyor ve hiçbir kası yok. Yoksa var mıydı?

'Bay Kim kaslarınıza bakabilir miyim?' Dememek için başımı silkeleyip kendime geldim. Yataktan kalkan Bay Kim bir şey demeden banyoya doğru yol almıştı. Al işte yine kapalı kutu olacaktı.

Uzatmadan Bay Kim'in odasından çıkıp yan taraftaki odama girip soğuk bir duş aldım. Siyah dar bir kot üstüne de siyah bir tişört giymiş, saçlarıma da şekil verdikten sonra aşağıya inmiştim.

Mutfağa yaklaştığımda sofrada krep ve meyvesuyu vardı. Ekstradan birkaç kahvaltılık daha işte. Bay Kim'in beni görmesiyle işini halledip masaya oturmuştu.

"Kahvaltını iyi yap. Bugün yoğun geçecek." Kafa sallayıp masaya oturduğum gibi karnımı doyurmaya başladım.

Anlaşılan dün gece olanları hatırlayıp farklı hissiyatlar yaratmak istemiyordu. Öyle olsun Bay Kim.

***

İçeri giren sekreter Bay Kim'in önünde hafifçe eğilip gülümsemişti.

"Günaydın Bay Kim. Bayan Min bugün gelmeyecekmiş. Onun yerine sizin hastalara EKO -Kardiyografi- çektirmenizi istiyor." Bakışlarımı oturduğum yerde Bay Kim'e kaldırdığımda derin bir nefes verip kafa sallamıştı.

"Ben odada hasta işlemlerini halledeceğim. Sizi en kısa sürede bekliyor olacağım." Yeniden hafifçe başını eğmiş ve gülümseyerek çıkmıştı.

"EKO nasıl çektirilir biliyor musun Jeongguk?" Kimlikte ki ismimi kullanması ile kısa bir afallamış ardından soruya dönmüştüm. "Birkaç makale okuyup izledim de.." gözlerime kitlenen gözlerle nedensizce utanıp gözlerimi kaçırmıştım. "deneyimim olmadı."

"Anladım.." ayağa kalkıp telefonunu masanın üstüne bıraktığında kısa bir an bana bakış attı. "Terimleri biliyorsan sıkıntı yok. Hadi bakalım." Kapıdan çıktığında bir an olsun bakakalmıştım. Terimleri bilmediğimi söyleyemeden çekip gitmişti...