Keyifli okumalar okuraşklarım...
Koridoru dolduran insanlara bakıyordu. Bir anda ortamı karmaşaya çevirmişti. Ağlayan insanlara Rüzgar açıklama yapmakla uğraşıyordu. Yarım saatin sonunda Karacadağlı'lar Rüzgar'ın evine gitmeye ikna olmuşlardı. Torunun evlendiğini yeni öğrenen Bekir ağa Fatih'e sertçe bakıp arkasını dönüp gitmişti. Bu bir tavırdı sadece. Haberi olmadığına içerlemişti. Rüzgar onu ikna etmek için bir kaç kelime etmişti sadece. Hastanede olmaları ve Hare'nin hasta olmasıda çabuk ikna olmasına nedendi. Ağlayan teyzeleri, anneannesi, kuzenleri camdan izledikleri canlarına yanmışlardı. Uzak bir kösede Fatih kollarını göğsünde bağlamış izliyordu. Yanına yaklaşan uzun boylu genç adamı görünce yerinde doğruldu. Aile fertleri teker teker katı terk ederken genç adam Fatih'e yaklaştı. Elini uzattı. "Akın Doğan Karacadağlı," dedi.
Fatih elini uzatıp sıktı. "Fatih Kırımlı."
"Geçmiş olsun. Hare benim ablamın kızı sayılır. Üzüldük ama iyi olacak o," dedi Doğan. Karacadağlı aşiretinin gelecekteki ağası olacaktı Doğan.
"Sağ ol. Olacak inşAllah. Memnun oldum. Başka şartlarda tanışmalıydık," dedi Fatih.
"O da olur. Düğününüze geliriz. Rüzgar amcamı ikna ederken duydum."
Fatih başını önüne eğdi. Hare uyandığı zaman ona düğünlerin en güzeli yapacaktı. Tek istediği uyanmasıydı. "Bekleriz," diyebildi.
"Doğan geliyor musun?" Doğan hemen başını çevirdiğinde arkasındaki Ayşem'i görmesiyle gülümsedi. "Sen gitme! Ben bırakırım seni," dediğinde Ayşem'in yüzünden geçen gölgeyi gördü Fatih.
Ayşem bakışlarını Fatih'e çevirdi. "Fatih yarın görüşürüz. Sabah erkenden geleceğim," dedikten sonra Doğan'a bakmadan arkasını dönerek uzaklaşmaya başladı.
Fatih gülümseyerek başını sağa sola salladı. Neden şaşırsın ki? Ayşem Hare'nin kuzeniydi. Doğan gözlerini kapatıp burnundan derin nefes aldı. Fatih'e döndü. "Nasıl başardıysan bana da söylemelisin. Karacadağlı kadınları... inanılmaz!"
"İnanılmaz evet. Sadece seveceksin," diyen Fatih'e tek kaşını kaldırdı Doğan. "O kadar kolay?"
"Kolay olan onunla birlikte olmak. Zor olan onların hayatımızda olmayacak olma ihtimali."
Doğan başını eğip onayladı. "Haklısın." Tekrar elini uzattı. "Yarın sabah gelirim. Hare uyanıncaya kadar buradayız." Doğan'ın elini sıkan Fatih adamı sessizce onayladı.
Gece sabaha dönmüştü. Herkes bir tarafa dağılmıştı. Nazlı bir saat önce gelip zorla götürmüştü Karahan'ı. Rüzgar dedesi ve ailesiyle gitmişti. Anne babasıyla kalmıştı Fatih. Ve yorulmak bilmeyen Aslı ile. Doktor beklemenin Hare'ye bir faydası olamayacağını herkesin evine gitmesini söylemiş olsada dinleyen olmamıştı.
"Söz ben beklerim. Sen biraz uzan," diyen annesine başını olumsuz anlamda salladı. "İstemiyorum."
"Fatih, seni yine uyutmamı istemiyorsan," dedi Aslı. "Git bir kaç saat uzan." Aslı'nın dediğini yapacagını bildiğinden itiraz etmeyip ayağa kalktı. "Evine git abla," dedi göz altları çöken kadına bakıp.
Aslı gülümsedi. "Ablalar kardeşlerini bu halde bırakmaz. Sen beni düşünme. Ben doktorum, nöbet bizim işimiz."
Aslı 'ya ne denirdi ki? O inatçı bir kadındı...
Sabahın erken saatinde açtı gözlerini. Güneş kendini göstermişti. Temmuz sonlarının en tatlı güneşi doğmuştu ama Fatih'in içine doğmamıştı o güneş. Odadan çıktığında kapının önünde Aybüke'yi gördü. Aybüke utanmış ve başını çevirmişti. Ona nasıl yaklaşacağını bilememiyordu genç kız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Aşka İnandır (G.S.A serisi 4) Tamamlandı -Düzenleniyor-
RomanceFısıltıyla konuşarak Hare'nin son gücünü de elinden almış oldu. " sorunumuz ne biliyor musun? Konuşmaya mecali olmayan Hare başını salladı. "Sen deli gibi sevilmek! Bende seni deli gibi sevmek istiyorum." Kollarında kasılan bedenin bir anda erime...