Dışlanmış

699 43 0
                                    


Lip-lip günlerini karartmaya devam ettiği içindir, Beyaz Diş'in doğal halinden daha yırtıcı ve daha şeytani olması... Yabanilik, zaten onun doğasının bir parçasıydı ama bu kadarı, doğasının izin verdiğinin de ötesindeydi. İnsan-hayvanlar arasında kötü köpek olarak nam saldı. Kampta ne zaman bir hengame ve yaygara kopsa, bir bela olsa, köpekler arasında dalaş yaşansa, ne zaman yerli kadınlardan biri et çaldırdığı için ciyak ciyak bağırsa, muhakkak Beyaz Diş'in bir şekilde o işe karıştığı, genellikle de başında olduğu ortaya çıkıyordu. Yaptıklarının nedenlerini araştırma zahmetine kimse girmiyordu. Sadece sonuçlarını görüyorlardı ve o sonuçlar da kötüydü. Sinsice dolaşırdı ortada Beyaz Diş; hırsızdı, fesatçıydı, tahrikçiydi. Ansızın taş veya sopa atarlarsa kaçmak için tetikte izlediği kızgın yerli kadınlar, yüzüne karşı söylerlerdi onun bir kurt olduğunu, hiçbir değerinin bulunmadığını ve sonunda başına kötü bir iş geleceğini...

Beyaz Diş, o kalabalık kampın ortasında kendini toplumdan dışlanmış halde bulmuştu. Bütün genç köpekler, Lip-lip'in liderliği altında toplanmıştı. Beyaz Diş, onlardan farklıydı. Belki de onun vahşi kurt soyundan geldiğini sezmişlerdi ve evcilleşmiş köpeklerin kurtlara karşı hissettiği düşmanlığı hissediyorlardı içgüdüsel olarak. Nedeni ister bu olsun, ister başka bir şey, hepsi Beyaz Diş'e eziyette Lip-lip'e katıldılar. Ve bir kere Beyaz Diş'e karşı olduklarını açık ettikleri andan itibaren, onun karşısında olmaya devam etmek için gayet iyi nedenler buldular. Hepsi şu veya bu zaman onun dişlerini tatmıştı; Beyaz Diş, aldığı ısırığı daima fazlasıyla iade etmekle tanınırdı. Teke tek kavgada içlerinden çoğunu bozguna uğratabilirdi ama teke tek kavga fırsatı tanınmıyordu ona. Böyle bir kavganın başlaması, kampın tüm genç köpeklerinin koşup ona saldırması için işaret oluyordu.

Bu şekilde toplu eziyete maruz kalan Beyaz Diş, bundan iki önemli ders çıkardı: toplu saldırılara karşı kendini nasıl koruyacağını ve karşısında tek bir köpek varsa ona en kısa zamanda en büyük hasarı nasıl vereceğini. Düşman bir sürünün ortasında ayakta kalmak, hayatta kalmak demekti ve Beyaz Diş bunu çok iyi öğrenmişti. Ayakları üzerinde durmak konusunda kedilere benzer beceriler geliştirmişti. Yetişkin köpekler bedenlerinin ağırlığıyla onu yana veya arkaya ittirdiklerinde havada uçarak ya da yerde kayarak yana veya arkaya devrilebilirdi ama her seferinde altındaki toprak anaya basarak dikilirdi ayağa.

Köpek dalaşlarında, asıl kavga başlamadan daima hırlama, tüylerini kabartma, efelenme gibi başlangıç hareketleri yapılırdı. Beyaz Diş ise bu ön hazırlıkları atlamayı öğrenmişti. Çünkü gecikmesi, bütün yavru köpeklerin üzerine saldırması demekti. Bir an önce işini bitirip oradan uzaklaşmalıydı. Böylece niyetinin ne olduğu konusunda ipucu vermemeyi öğrendi. Saldırıya geçiyor, herhangi bir uyarıda bulunmadan, düşmanı onu karşılamak üzere hazırlanmaya fırsat bulmadan ısırıp yaralıyordu. Ani ve büyük hasar vermeyi bu şekilde öğrendi. Şaşırtmacanın ne kadar değerli olduğunu da iyi biliyordu artık. Savunmasız yakalanıp daha ne olduğunu anlayamadan omzu yarılan veya kulakları şerit gibi kesilen bir köpek, yarı yarıya bozguna uğramış bir köpekti.

Ayrıca şaşırtmacayla bir köpeği yere devirmek de çok kolaydı. Yere devrilmiş bir köpekse boynunun altındaki yumuşak boğazını, yani hayatına kasteden darbenin gelebileceği o hassas noktayı, bir anlığına da olsa açığa çıkarmış olurdu, kaçınılmaz olarak. Beyaz Diş, o noktayı biliyordu. Doğrudan nesiller boyu avlanan kurtlardan miras gelen bir bilgiydi bu. Saldırıya geçerken Beyaz Diş'in taktiği şuydu: yavru köpeği tek başına yakalamak, şaşırtmaca verip yere devirmek, ve dişlerini yumuşak boğazına geçirmek.

Henüz tam olarak büyümemişti ve dişleri bu saldırıyı ölümle noktalamak için ne yeteri kadar iri, ne de güçlüydü. Dolayısıyla yavru köpeklerin çoğu kampta Beyaz Diş'in niyetinin göstergesi olan yaralı boğazlarla dolaşıyorlardı. Sonunda bir gün ormanın kenarında düşmanlarından birini tek başına yakalayıp defalarca yere yıkıp boğazına saldırdıktan sonra atardamarını kesmeyi ve hayatını almayı başardı. O akşam büyük olay oldu. Bunu yaparken görülmüştü. Haber ölen köpeğin sahibine gitti, kadınlar bütün et çalma olaylarını hatırladılar ve Boz Kunduz kızgın yerlilerce dört bir yandan kuşatıldı. Ama içine suçluyu koyduğu çadırının kapısını kararlı biçimde kapalı tuttu ve kabilesindekilerin kıyameti kopararak istedikleri intikamı almalarına izin vermedi.

Beyaz DişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin