Bölüm 26 : Sakin Hogsmeade

2.4K 157 14
                                    

Bir sonraki bölüm final ^^ Uzun sayılan bir bölüm olmuş. 

Karakter Röportajları adlı yeni kitaba bir göz atın! ^^

Keyifli Okumalar.. 

James Brianna'yı İksir dersinin çıkışında kolundan sürükleyerek uzaklaştırdı.

"James ! James Potter!" Brianna bağırdığında James durdu ve ona baktı. "Canımı yakıyorsun. Tamam, seninle geleceğim." James yoluna devam etti ve çok geçmeden İhtiyaç Odası'na girdi. Brianna da içeri girdiğinde kapı kapandı. 

"Ne istiyorsun?" Brianna odada bir ileri bir geri giden James'e baktı.

"Malvin iyi biri mi sence? Onunla o kadar yakın.." James konuştu.

"Sanane bundan. Ben senin Cissy'le öpüşmene bir şey demiyorum!" Brianna kizdi.James birkaç saniye ona baktı ve hareketine devam etti.

"O beni öptü. İstiyorsan gidip sorabilirsin. Eğer ona meraklı olsaydım onu öpmek için çok daha uygun fırsatlarım olmuştu. Cissy bana Malvin'le birlikte olduğunuzu söyledi. Elbette inanamadım."

"James sanane bundan? Sana yalvardım ben ! Yalvardım ! Yapma, dedim. Bırak yeni birileri girsin hayatıma!  Belki mutlu olurum. Belki daha iyi hissederim?" Brianna dolu gözlerle James' in gözlerine baktı.

James Brianna'nın anlayamayacağı hızda bir hareket yaptı ve Brianna'yı öptü. Brianna  birkaç saniye bunu engellemese de James' i güçlükle itti.

"Hayır. Bu sefer olmayacak. Oyuncağın değilim. Ya hep ya hiçti. Sen hiçi seçtin. "

"Söz veriyorum Anna. Söz veriyorum." James titrek sesiyle mırıldandı.

"Beni asla bırakmayacağına mı?" Brianna ona  baktı.

"Söz veriyorum." Bu sefer Brianna James'e  yaklaştı. Onu öptü. İşte bunu özlemişti. Fazlasıyla. Brianna James' i bir kez daha öpmeden önce fısıldadı.

"Eğer beni bir kez daha bırakırsan James Potter, Seni Voldemort'a bırakmam."

James ellerini Brianna'nın sırtına dolayarak saçlarına dokundu. Yumuşak saçlarına. Bu anın hiç bitmemesini dilerdi. Ama yetişmeleri gereken bir dersleri vardı.  SBD sınavlarına bu kadar kısa bir süre kala sıkıntı yaşamak istemezlerdi. Odadan çıktılar ve Tılsım'a koştular.

"Hayır böyle değil, böyle." Rose İksir dersinde Scorpius'u uyararak hatayı düzeltti. Scorpius Rose'a baktı ve güldü. 

"Burada kırmızı olmalı yazıyor." Scorpius yeşil olan iksire baktı. 

"Meyhan köklerini de atınca olacaktır." dedi Rose kazanını biraz daha karıştırarak .

"Bu haftasonu çalışma var öyle değil mi?" Scorpius fısıldadı. 

"Evet. James bu işi sevdi." Rose kıkırdadı. 

"Uzun bir aradan sonra Hogsmeade gezisi var! Gerçekten özledim orayı, kaymakbirası içmeyi." Scorpius iç geçirdi. 

"Eminim bu yaz Sirius Amcan seni gezdirmek isteyecektir. Onun orada bir evi de var." Rose güldü. 

"Bu olabilir. Söylesene, evde isimler karışmıyor mu?" Scorpius sordu. 

"Oh, karışıyor elbette! Sirius geldiğinden beri Sirius'a Regulus diyoruz-" Rose bu cümlenin ne kadar karışık olduğunu anlayınca durdu ve Scorpius'la göz göze geldi. Sonra kazanına döndü ve ikisi de aynı anda güldüler.  "Evde 3 tane Sirius var. Sorun bu değil. Amcana Regulus diyoruz, Harry'nin vaftiz babası olana Sirius diyoruz. Sorun James, James dersek de karışıyor Sirius dersek de." 

Harry Potter ve Ölümün Efendisi (Harry Potter Devamı #3)Where stories live. Discover now