37.Bölüm *İlk seans*

3.1K 383 84
                                    


Birgün sevdim.
Bugün sevdim
Dün sevdim
Hep sevdim.

Halil

Bir sevgi.
Bir sevgili.

Aygül adı gibi etrafına güller açan kız ama adı gibi ay kadar uzak ama sanki o kadar da yakın hani ne kadar uzakta dursa bile çok yakınımızda ya o da öyle, her tarafa ışık saçan ay yüzlüm. Birgün o ay kendini kapatırsa en büyük korkum. Ama şöyle bir şey var O Ay'sa ben Güneş o kadar aşık o kadar imkansız Güneş ay'a aşık olsa ne olur.. Akşamlar olmaz...Güneşle ay bir olmaz bazen denk gelir lakin çok az sürer kavuşmaları yine kaçar ay uzaklara. Burada kaçan benim çünkü yakan benim. Ben Güneş'im elimden geldiği kadar uzak durmak zorundayım. Ne kadar sevsem bile bu böyle.

Aslında bütün sebepler benden dolayı bu hal aldı. Açıklamadım sevdiğim halde konuşmadım. Bekler sandım. Konuşmadım da duyar dedim. Olmuyormuş. Kuru kuruya beklenilmiyormuş en azından sevdiğimi bilseydi böyle olmazdı. Ama yinede söylemeye cesareti olmayan adamım ben. Okul bitsin ondan sonra.

Nisan..

Eve geleli üç gün oldu. Aygül'ü ne kadar bıraktığım için üzülsem de iyi oldugu için mutluydum. Asaf Orçun denilen çocuk ile konuşmuştu. Halil hala bizi cevapsız bırakıyor bir açıklama yapmıyordu. Bizi deli ediyor da denilebilirdi. Semiha'nın tavırlarından işkilleniyordum ama daha ağzını bıçak açmıyordu. Bende onun anlatmasını bekliyordum.

Kavin bizim yanımızda çalışmaya başlamış aynı zamanda hafızlık derslerine çalışıyordu. Asaf desen kütüphanede kendini kaybediyordu. Kaybedilmeyecek gibi değildi ama o kadar güzeldı ki insanın saatlerce kalası geliyordu. Bugün benim ilk günümdü yeterince heyecanlıydım. Odama geçerek beklemeye başladım. Peçemi açarak dolabıma koydum. Defterime not alırken kapı tıklandı. Kapıya doğru bakarak seslendim.

"Nisan hanım ilk seans için beyfendi sizi bekliyor müsaitseniz içeriye çağırayım" diyen Kavin'e kafa sallayarak konuştum.

"Müsaitim" diyerek önüme döndüm. Not almam gereken defterime gerekli bilgileri yazarak bekledim. Bu arada kapı tıklayarak içeriye giren kişiye kapıyı kapatırken baktım. Erkek birisiydi.Tabletime gelen bilgilere bakarak ismini söyledim. Bu arada karşımda ki sandalyeye geçmişti.

"Berk Topçu hoş geldiniz" diyerek kafamı kaldırdım.

Ama gördüğüm kişi ile heyecanım gitmiş yerine ürperti gelmişti. Uzattığı eli havada kalırken konuştu.

"Hoş buldum Nisan hanım" dedi yarım ağız bir gülümseme ile. Oldukça sinirliydi lakin o benim danışanım olduğu için sakin bir şekilde konuştum.

"Nasılsınız"dedim. Çok fazla göz teması kurmamaya dikkat ederek

"Iyiyim siz" dediğinde güldüm.

"Bende iyiyim cok şükür"

"Nisan sen sevin diye bir ömür severim ben seni" dediğinde sınır olmamaya çalışarak konuştum.

"Bakın berk bey biz sizinle yıllar önce bu konuda anlaşmıştık."

"Kapanmak sana çok yakışmış" dedi ve devam etti.

"Unutamıyorum nisan o lanet gün okulda kaldığımız günden beri seni unutamıyorum!"

"Lütfen burası bir kurum kelimelerinize dikkat edin. Tedavi için geldiyseniz kalın yoksa dışarı çıkabilirsiniz."dedim ama elim titriyordu.
Masaya ellerini koyarak yerinden kalktı.

"Hala anlamıyorsun. Seni seven benim o değil"

"Ama ben onu seviyorum"

"Hayır beni seveceksin!"diye bağırınca arkama yaslandım.

Meçhul  ~HemHâl ~ Where stories live. Discover now