1 bölüm: "İlk karşılaşma"

8.2K 827 1.3K
                                    


Bölümler yeniden yazılıyor.
O yüzden paragraf yorumlar bekliyorum. Gelmezse bölüm atmayacağım.

İyi okumalar bal'lar.

1 bölüm: " İlk karılaşmaBölüm saati

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1 bölüm: " İlk karılaşma
Bölüm saati.

Genç kız bavulunu peşinden sürüklerken, şemsiyesini kapatarak yoldan bir taksi çevirdi. Eşarbından, yüzüne akan yağmur damlalarını eliyle geri iterek, görüntüsünü netleştirmeye çalıştı.

O arada çalan telefonunu açarken, kulağına annesinin evhamlı sesi dolmuştu.

''Zümra şemsiyeni yine bir kenara atıp ıslandın değil mi?''

Genç kız taksiciye adresi verdikten sonra annesinin söylediklerine gülümsedi.

''Kızını nasıl da güzel tanırsın anneciğim''.

Annesine iyi olduğunu bildirerek telefonu kapattı. Bal rengi gözlerini camdan dışarı çevirdiğinde gördüğü manzaraya hayıflandı. Makyajlı yüzlerin, ıslanmamak için verdiği çabaları, ordan oraya koşturan insanlar. Neyseki Makyaj yapmadığı için onun öyle bir endişesi yoktu.

Taksinin Işıklarda durmasıyla bakışlarını aynı şehrin, farklı insanlara çevirdi. Yağmuru seven tek bir insan dahi görmedi etrafında. Taki camları tıklatarak gülümseyen mendilci çocuklar dışında. O an düşündü Zümra. Mendilci çocuklar da ağlar mı?

Işıklardan geçmek içi el ele tutan yaşlı çifte baktı sonra. Yaşlı adamın elindeki baston bahane gibiydi, asıl karısından güç alıyordu. Şemsiyeyi bölüşemeyen kavgalı çiftler, montunu yüzüne çeken genç adamlar. Herkes bir şekilde ıslanmamak için çabalıyordu. Aracın camını açtı. Islanan toprak kokusunu ciğerlerine çekti. Bu kız yağmuru seviyordu. Başkaları gibi değildi Zümra. İstanbul yine yağmuru ağırlıyordu. Yağmurun en sevdiğim yönü, insanların ruh hallerinin değiştirmesiydi. Bazen komik, bazen sinir edici ola biliyordular.

İstanbul ıslanan bir şehir ve kalbi kuru inanlarla dolu. Nasıl da isyan ediyorlar gök yüzüne. Oysa Rabbimin bütün Rahmet kapıları açılırdı insanların yüzüne. Ama insanlar dua etmek yerine hep kaçıyordular. Bunu sevmiyorum.

Gelen mesaja baktı. Büşra..."Şehre bir Zümra düşmüş, değerli birinin kalbine de düşmek dileğiyle".

Genç kız yüzünde yaranan gülümsemeye engel olamamıştı.

Gönderilen: "Ben dileğimi diledim Rabbimden, yine de amin diyelim" Genç kız çocukluk arkadaşı Büşra'nın kimi ima ettiğini iyi biliyordu.

Büşra en yakın arkadaşım ve doktor Selim beyin de kuzeniydi. Yaklaşık iki ay bundan önce görücüye gelmişler ve ben önceden bir birimizi tanıma şansını vermiştim. Çünkü bu şansı hak eden bir kuldu kendisi. Deneyecektik. Allah nasip ederse de evlene bileceğim bir eş adayıydı. Ailesini tanıyordum ve kendisini tanımak için çabalıyordum. Yaklaşık İzmir'de geçirdiğim üç hafta boyunca beni arayıp hal hatırımı soracak kadar düşüncel bir adamdı Selim Deren.

DOKUNMADIKÇA AŞK -KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin