6.0 | Final 1

2.4K 177 19
                                    

"Emma, girebilir miyim?"

"Ah, tabi!"

Amy yavaşça otel kapısını araladı ve içeride saçlarını tarayan Emma'ya baktı. Birçok kıza taş çıkartabilecek bir güzelliğe sahipti, veya sadece Amy'ye öyle geliyordu.

"Stresten ve şu katil olaylarından ne kadar güzel göründüğünü unutmuş olmalıyım." dedi ve kapıyı kapatıp duvara yaslandı.

Emma ufak bir kahkaha ile tarağını masaya bıraktı ve camdan dışarıya baktı.

"Buraya alışmam pek de uzun sürmeyecek gibi."

"Evet... Gali-"

Kapının aniden açılması ile ikisi de kapıya döndüler.

Cho alnından akan terleri, derin nefesleri ve kambur duruşu ile içerideydi. Amy kaşlarını çattı ve ona doğru yürüdü.

"Bir sorun mu var Cho?"

"Bert... Bert Moon."

"N-ne olmuş ona!?"

"Sikeyim, açıklama yapamam!" dedi ve içeri geçip kapıyı sertçe kapattı. Sehpayı kucağına alıp kapının önüne dayadı, birkaç eşyayı daha.

"Cho napıyorsun!? Oda beşinci katta, çıkış yolunu ka-"

"Sakin ol ve camdan çık!"

Amy kaşlarını biraz daha çattı ve birazdan her şeyi öğrenme ümidi ile Emma'ya döndü.

Onu kolundan tuttu ve korku dolu ifadesini yumuşatmak için güven verici olduğunu umduğu bir ses tonu ile "Sorun yok Emma." diyerek cama ayağını koydu.

Son derece yüksekteydiler. Amy yükseklik korkusunu uzun zaman önce yenmişti fakat Emma hakkında hiçbir bilgisi yoktu.

"Emma, yükseklik korkun var mı?"

"F-fazla değil."

Ona yanaşan Emma'yı sertçe kolundan çekti ve pencerenin önünde durdular.

Camları silmek için gelen işçilerin kullandığı, taşınılabilir uzun merdivenlerden biri onlara doğru yükseldiğinde önden kendi geçti ve Emma'yı sıkıca belinden tutup düşmemesi için sarıldı. Ardından Cho adımını attığında yavaşça aşağı doğru inmeye başladılar.

"Ne olduğunu açıkla artık!"

"Bert Moon ekibiyle beraber burada ve... Hiç de sakin görünmüyor Amy."

"Üstelik benim yanımda sadece bir silah var..."

"Siktir..."

Aşağı indiklerinde onlara merdiveni uzatan görevliye teşekkür fırsatı bulamadan Cho'nun yönlendirmesi ile otelin çıkışına doğru koştular.

Otelden bir patlama sesi geldiğinde hızla arkasını döndü.

Balkonlardan ve camlardan hızla atlayan adamlar Amy'nin kalbinin daha hızlı atmasına sebep olmuştu. Hızla anahtarı çıkardı ve arabanın kilidini açıp önce Emma'yı, ardından kendini içeri attı.

"Kemerler!"

Arabaya isabet eden birkaç kurşun ve asfalt sesi eşliğinde çamurlu yolda son hızda arabayı sürüyordu.

"Sikeyim, motorları var Amy daha hızlı sür!"

Amy gaza yüklenebildiği kadar fazla yüklendi ve dikiz aynasından Emma'ya baktı.

"Sakin ol."

"Tamam."

Sesi bir fısıltı gibi çıkmıştı.

"Sana Bert Moon'u başına bela alma diye söylemiştim, tüm belaları üzerine üzerine çekmek zorunda mısın!?"

"Galiba öyle."

"Nereye gidiyoruz?"

"Hiçbir fikrim yok, onları gerimizde bırakmalıyız."

Cho hızla cebinden telefonunu çıkardı.

"Max... Ah evet evet benim Cho. Meksika taraflarındasın öyle değil mi?... Harika!... Pekala,... Sokağındayız. Çabuk ol başım belada!"

Telefonu konuştuğu kişinin yüzüne kapatması ile Amy ona döndü.

"O da kim?"

O sırada arabanın arka camına gelen ve dikiz aynasından tekrar arka cama seken kurşunla yerinden zıpladı.

"Emma koltuğa yat!"

Emma denileni yaptı. Cho ve Amy de koltuklarında biraz alta kaydıyla ve Cho ona döndü.

"Onun için üç insan öldürdüğüm, yakın bir dostum."

"Harika."

Yeniden bir asfalt sesi ile Cho'nun gösterdiği, daha çok terkedilmiş binalarla dolu bir sokağa doğru sürdü.

Cho'nun 'dur' işareti yapmasıyla frenledi ve hızla kapıyı açıp indi. Emma'nın kapısını da açtı ve onu kendine çekip sarıldı.

"Sakin ol Emma, her şey iyi olacak. Beraber olacağız..."

"Hey, Cho! Adamım, çok değişmişsin."

"Sırası değil Max, Bert Moon -Hani şu eroin ve esrar işlerine bulaşan- peşimizde!"

"Ov, adamım siz ne yaptınız!? Peki binin." dedi ve kamyonuna doğru ilerledi.

Cho denileni yaptı ve Amy'ye gelmesi için işaret yapıp kamyonun önüne geçti. Amy ortaya ve Emma camın kenarına gelecek şekilde oturdular.

~~~

Devam edecek 💕

Koruma (GxG Texting) (Tamamlandı) Where stories live. Discover now