four; frustrating

8.2K 824 8
                                    

+

Calum, hala kıza korku içinde bakarak, kapıda duruyordu.

''İyi misin?'' sordu. Kız, yerle kontakt kurarak, yere baktı.

''Uh, evet. İyiyim. Eğer seni rahatsız ettiysem özür dilerim.'' kapıyı kapatmak üzereyken Calum onu durdurdu.

''İyi görünmüyorsun.'' dedi. Kız içini çekti, halen onun gitmesini istiyordu.

Kız ne yapacağını ya da ne söyleyeceğini bilemeden tırnaklarını yemeye başladı. ''Neden her gün çığlık atıyorsun? Demek istediğim kelimenin tam anlamıyla herg-''

''Hiçbir şey, hiçbir şey yok.'' kız, kapıyı kapatarak onun sözünü kesti. Calum yavaşça, iç çekerek kapıdan ayrıldı. O kız hakkında hiçbir şey bilmiyordu, ismini bile. Ama yardıma ihtiyacı varmış gibi gözüküyordu. Yardım için ağlıyor gibiydi ama kimse onu duymuyordu. Calum, odasına giderken kendi kendine aşırı düşündüğünü ve kafasında seneryolar yazdığını söyledi.

Gökyüzü bir kaç dakika öncesi gibi karanlık gözükmüyordu bu yüzden Calum bir kez daha iç çekti.

Mutfaktaki taburelerden birine oturdu. Calum, eğer yarın komşusunu ziyaret edebilirse ve onu tanırsa harika olabileceğini düşündü.

Belki de kız gerçekten yalnızdı.

Ve Calum gerçekten, yalnızlığın, sizi ele geçirmesinin ne kadar sinir bozucu olduğunu biliyordu.

Calum, yalnız olmaktan bile pek şikayet etmiyordu artık.

+

Schizophrenia'yı biraz beklemek zorundasınız çünkü ezgi çevirmeye üşenio jdbshbs

nightmare disorder | calum hood | türkçe çeviriWhere stories live. Discover now