Kalpler

1.1K 109 153
                                    

Koşarak içeri dalan çocuğa baktı büyücü. Karşısındaki genç nefes nefese kelimeleri sıralarken, elindeki Voodoo bebeğine son dokunuşları yapıyordu.

"İst-istemiyorum. Büyü- boz, ölmesin. İstemiyorum."

Kaşları çatıldı büyücünün.

"Hayır." dedi keskin bir sesle. "Geri dönüşü yok demiştim, sonradan pişman olursan fayda etmez demiştim hatırlıyorsun değil mi?"

"Olamaz..." diye fısıldadı Harry.

"Büyücüsün sen, boz büyüyü! İşini yap!"

Bağırışı büyücüyü sinirlendirmiş olmalı ki, elinde bitmiş bir Voodoo bebeğiyle kapı dışarı edildi.

Gerisin geri okula koşan çocuk, büyücünün kahkahalarını duyamamıştı.

~~~~~~~~~~~~~~

Elinde bitmiş bir Voodoo bebeği, gözlerinde yaşlarla revirin kapısından içeri girdi Harry. Omuzları yenilmişlikle çökmüş, gözleri kıpkırmızı olmuştu. Gözleri kapalı, yavaşça nefes alan Malfoy'un yanına gitti çaresizce.

"Özür dilerim Malfoy." diye fısıldadı gözlerini kapatarak.

"Seni kurtaramıyorum, affet beni."

Genç çocuğun elini ellerinin arasına almış ve hıçkırıkları çoğalmışken, ne revirde kimsenin olmaması dikkatini çekti, ne de Draco'nun asalı elini havaya kaldırıp kapıyı kilitlemesi.

Ve sonra, eğlenen bir ses ulaştı kulaklarına.

"Demek beni öldürmek istedin, öyle mi Harry?"

Bir kaç saniyelik duraksamadan sonra şok içinde başını kaldırdı genç çocuk.

"Ma-Malfoy?"

Yüzünde muhteşem bir gülümsemeyle ona bakan çocuk hiç hasta gibi durmuyordu, aksine oldukça sağlıklı olduğuna yemin edebilirdi.

Ya da suçluluk duygusundan aklını kaçırmıştı, gayet olası bir seçenekti.

"Ov, kekelemeye mi başladın sevgilim? Üzerinde öyle bir etkim olduğunu bilmiyordum, iyi oldu bunu öğrendiğim."

Evet, aklını kaçırdığı kesinleşmişti.

"A-ama Voodoo bebeğini bitirdi büyücü, hatta bak-"

Gözleri göstermek için yukarıya kaldırdığı elindeki bebeğe takıldı Harry'nin. Daha doğrusu, bebeğin beyaz iplerine.

Siyah olması gereken, beyaz iplerine.

Ölüm getiren siyah yerine, sağlık getiren beyaz iplerine.

Farkındalıkla gözleri kocaman açıldı.

"Beyaz! Sağlık getirdi sana, sadece bedenin kendini yenilerken acı çektin! Ölmeyeceksin!"

Gözleri mutlulukla ışıldarken, dirseğini yatağa sabitleyip üzerine eğilen Draco'yla gülümsemesi hafif sekteye uğradı.

"Ama yine de, bana acı çektirmenin bedelini ödeyeceksin sevgilim."

Dudaklarına kondurduğu minik öpücükten sonra, muzipçe bakan gözleriyle devam etti.

"Yatak odamızda."

Bu sefer dudaklarını birleştirmek için atılan Harry olmuştu. Uzun bir öpüşmeden sonra, hâlâ doyamadığı dudaklardan, cevap vermek için isteksizce ayrıldı.

"Seve seve cezamı çekeceğim, Sarışın'ım."

Ve sonra, dudakları tekrar birleşti.

Çok uzaklarda, büyülü küresine bakarak kıkırdayan büyücüyü ise kimse görmedi.

-SON-

Eveeet, bir kısa hikâyemizin daha sonuna geldik. Başka hikâyelerde görüşmek üzere, hoşçakalın! ❤️

Dipnot: Medyaya düştüm :D

VOODOOWhere stories live. Discover now