BÖLÜM 49 (SONRA)

1.3K 119 29
                                    

3 AY SONRA

"Kızım, büyümüşte evleniyor muymuş?"

"Ya anne!" utanmaya başlamıştım.

"Sena, hadi ama! Kuaföre geç kalacağız!"

"Geliyorum Derya!" karnı burnunda ama hâlâ benimle uğraşıyor.

Bugün evleniyorum...

Apar topar evden çıktık. Nedimelerim de benimle beraber geliyorlardı.

Kuaföre girmiş ve yerlerimize oturmuştuk. İstediğim gelin başını yaptırıyordum. İstediğim gelinlik, üzerimdeydi. Bembeyaz...

"Anneciğim bir rahat dur ya! Şimdiden beni kızdırmaya başladı, teyzeleri!"

"Ne yapıyor o bücür orada?"

"Ne yapsın Ezgi teyzesi, annesinin karnını tekmeliyor." dediğiyle kahkahalara boğulmuştuk.

"Sena abla? Ben nasıl olmuşum?"

"Her zaman ki gibi güzelliğin üzerinde Eylülcüğüm." gülümseyerek koltuğa oturdu.

"Sena hanım, çok güzel oldunuz. Damat Bey çok şanslı."

"Teşekkür ederim..."

Kızlarla beraber tam anlamıyla mükemmeldik.

Hele hele Derya. Çok tatlıydı! Ara sıra oğluyla kavgaya tutuşuyor, söylemesi ayıp, karnına küçük küçük vuruyordu bile.

Ezgi, dolu dolu gözlerle karşıma geçmişti.

"Abim seni böyle görünce çok üzülecek..." demişti. Ne demek istediğini anlamıştım. Ama gülümsemeye devam ettim.

Kerem... Onu çok seviyorum.

"Saat kaçta gelecekler ya?" diye sormuştu Rumeysa.

"Birazdan burada olurlar." dedim.

O sırada içeriye Mert girmişti. Gözü Derya'da takılı kalmıştı.

"Çok mu beğendin?" diye sordu Derya. Gülmeden edemedim.

"Oğlumun üzerine bu pembe şey hiç yakışmamış." dedi Mert. Derya'nın elbisesinden bahsediyordu.

"Ya Mert! Hep oğlun hep oğlun!"

"Şaka yaptım hayatım, sen dünyanın en güzelisin..." dedi. Derya, gülümsemeye başladı. Ardından Mert'e sarıldı.

zamaN 5 Vakittir 2 (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin