14.Bölüm

310 21 10
                                    

~Ayrılık vakti

Eniştemin evin girişinde kısa süreli kin dolu bakışından sonra içeriye iki adam girdi.Eniştemin küçük bir hareketiyle ikisi de kolumdan tuttu ve beni evden dışarı çıkarmaya çalıştılar.Gözyaşlarım eşliğinde nefretle yalvarıyordum onlara.Kollarımdan ne kadar çekseler de, ayaklarımla yerden aldığım destekle direniyordum adeta.

"Bırakın beni! Gelmek istemiyorum!" diye bağırırken eniştem o mide bulandırıcı bakışını üzerime dikti ve "Teyzen olmasa seni şuracıkta öldürecek kadar nefret ediyorum. Ama gel gör ki bir de eve teşrif ettiriyorum." dedi.Kolumdan sımsıkı tuttu.Tam ağzının payını verecekken Giray içeriye girdi ve telaşlı bir şekilde bize doğru baktı.

Olayı anlamaya çalışır gibi şöyle bir bakındı.Gözlerimin içine baktı daha sonra. Ağlayan,çaresiz gözlerime.Eniştemin kolumdan adeta esir tutar gibi tuttuğunu görünce öfkeden olsa gerek gözleri kanlandı birden.Hızlı adımlarla bizi hedef alarak yürüdü ve eniştemin ellerini benim ellerimin üzerinden çekti.Nispet yapar gibi enişteme baktı ve kolumdan tutup beni hafif arkasına aldı.Eniştem sinirden deliye dönecekti adeta.

İğrenç bir biçimde sırıtarak:

"Vay vay! Aşka bak sen.Küçük hanım kendine koruma da bulmuş. " dedi.O an boğazımda bişey düğümlendi, kıpkırmızı oldum.

Giray: "Ne istiyosun ondan? dedi. Bir yandan kafa tutarken bir yandan da olayı anlamaya çalışıyordu.

Eniştem: "Ben onun eniştesiyim.Bu küçük or*spu karımla,çocuklarımla huzurumu bozdu." deyince en az benim kadar Giray da çok sinirlendi. Öfkesine hakim olamayıp yumruğu indirdi eniştemin suratına.Eniştem ayağa kalktı Giray'a karşılık verecekken araya girdim ve eniştemi dışarı çıkardım. Adamlar da eniştemi dikkate alarak sessizliklerini bozmayıp gittiler.

Kapıyı da suratına kapattım.Bağıra bağıra çıktı gitti.Emindim ki bunun berbat bir dönüşü olacaktı. Kapıda durup ağlarken Giray'ın bakışlarıyla irkildim.Şaşkın fakat bir o kadar da üzgündü.Ona bakarak "Ayrılık vakti geldi galiba. " dedim ve göz yaşlarım arttı.Bunu dedikten sonra surat ifadesi sinirli bir hal aldı."Ne diyosun sen?!" diye sordu tedirgin bi şekilde.

"Eniştem birazdan gelir ve beni götürür.Uzun süredir beni arıyolarmış.Bitti artık! Herşey buraya kadarmış!" dedim ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Ben eniştemle iğrenç bir hayata gittiğimden mi ağlıyordum yoksa Giray'dan kopacağım için mi ağlıyordum bilmiyordum doğrusu.Ama sanki canımdan can alıyorlardı.Giray'ın yanında neden bu kadar çok kalmak istiyordum? Neden ona çabucak ve fazla alışmıştım? Gözümden burnuma süzülen göz yaşımı silip kafamı kaldırdım ve Giray'ın bakışlarıyla karşı karşıya geldim.Gözlerimin içine baktı, ben de bunu sürdürdüm.Tıpkı ilk günlerdeki gibi...Gözlerimi alamıyordum onun gözlerinden.Bir anda Giray'ın sol gözünden gelmekte olan küçük bir su damlası gördüm.Yavaş yavaş daha belirgin etti kendini.Gözünden aşağıya doğru süzüldü.Bir erkeğin ağlaması kolay olmaz,güçlü bir sebep gerekir.Karşımda öyle görünce içim parçalandı adeta.Gerçekten bana bu kadar çok mu değer veriyordu? Benim için annemden başka kimse ağlamamıştı.Birinin seni sevdiğini görmek ister istemez mutlu eder insanı.

O öyle önümde ağlayınca içim parçalandı.Dayanamadım ve ona sımsıkı sarıldım.

Tekrar kalbinin atışını hissediyordum.Elini sırtıma doğru getirdi ve beni belimden destekledi.Ona hiç böylesine sevgi dolu sarılmamıştım.Sanki "son kez"miş gibi sımsıkı sarılmıştık, birbirimize.Ben de ağlıyordum o da...Tam duygularıma kendimi kaptırmıştım ki bir tekmeyle evin kapısı yere yığıldı. Giray hemen beni arkasına aldı ve ellerimi sımsıkı tuttu.Şaşkın gözlerle kapıya bakıyorduk.Kapının arkasından eniştem çıktı ve arkasından dev gibi dört adam daha içeriye girdi.İnanmıyorum!  Teyzem de gelmişti.Eniştemin bilerek teyzem benim yaptıklarımı görsün diye getirdiğine emindim.

Sanırım artık gitme vaktiydi.Eniştem bize doğru yürüdükçe Giray ellerimi daha da sıkıyor,beni daha da köşeye çekiyordu. Benim ise tek yaptığım 'ağlayarak' kaçınılmaz sonu beklemekti.Eniştem yanımızda durdu ve Giray'ı önümden çekmeye çalıştı.Giray ise ayakları yere yapışmışcasına orada dikiliyor,beni bırakmıyordu. Eniştem daha da öfkeli bi biçimde Giray'a daha sert davranarak onu çekmeye çalışınca Giray eniştemin suratının ortasına tekrar yumruk attı.Teyzemin suratına baktım hemen, şok olmuştu.Neredeyse ağlayacaktı.Buna dayanamadım.Ne de olsa benim iyiliğimi istiyor teyzem ve eniştem onun kocası. "Ona vurma!" diye fısıldadım ağlarken.Giray arkasını döndü ve bana tuhaf tuhaf baktı.Sanırım şaşkına dönmüştü.Eniştemin yanında getirdiği adamlar Giray'ı önümden tek seferde çekmeyi başardı.Ama ellerimiz hala iç içeydi.Giray bırakmamak için son gücüyle çabalıyordu.Teyzem geldi ve kolumdan tuttu.Artık gidiyordum...Bir elim Giray'da kalmıştı.Teyzem beni kapıya doğru sürüklerken duyduğum bir sesle arkamı döndüm ki eniştem Giray'a vurmuş. Giray  yere düştü gözümün önünde.İçim parçalandı adeta.Gözyaşlarım kontrolüm dışındaydı."Yapma! Ona dokunma! " diye bağırdım enişteme.Eniştem bana pis pis baktı.Utanmasa bir tane de bana vuracaktı.Giray'la ellerimiz aramızdaki mesafe uzaklaştıkça kopuyordu. Teyzem beni zorla yürütürken ellerimdeki boşluğu hissettim.Kapıya geldiğimizde arkamı döndüm ve son kez onun suratına baktım.Gözlerinden çaresizlik fışkırıyordu,yüreğinden 'aşk'.Ağlıyordu...Çünkü bu yapabildiği tek şeydi.Tıpkı benim gibi.

"Güle güle annemin acısıyla sığındığım köprü üstü! Güle güle sevgime birtürlü anlam veremediğim Giray! Keşke bunu ayrılırken anlamasaydım.Keşke bınun 'aşk' olduğunu söyleseydi biri bana...Herşey için teşekkür ederim.Hoşçakal!"

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.Düşünceleriniz benim için önemli.Teşekkürler! :)

KÖPRÜ ÜSTÜOù les histoires vivent. Découvrez maintenant