15

855 56 45
                                    

Laflarınla kalbimi fethettin bitanemgizemlimangaka
Bölümü yarıda kesiyorum ya bana gizliden 'piç' diyosanız.... haklısınız ne kadar piçim lan

(Şeydan pederden)

Fotoğrafları görür görmez ayağa fırladım
"Noluyo baba?" Diye soran Sandy'e öfkeli gözlerle bakıyodum
"O çok sevgili baban beni yanlış anlayıp bırakıp gittiği gibi 1 gün içerisindede başkasını bulmuş canım kızım" dedim ve ceketimi alıp kapıyı çarparak evden çıktım. O lisedeyken sık sık geldiğimiz ve ilk öpüştüğümüz yere geldim. Burda geçirdiğimiz anılar aklıma geldikçe gözlerim doluyodu. Nasıl böylebi hataya düştüm ki. Sakinleştiğimde telefonu alıp onu aradım. Uzun bi çalma süresinden sonra açmayı başardı ama açtığında gülüyodu ve tahminimce koşuyodu
"Hayırr gıdıklama *gülüşme sesleri*"
"Alo!" Dedim ciddi ve soğuk bi sesle. Birden sessizleşti heryer
"Ordamısın?" Dediğimde hıçkırık sesleri geliyodu
"Ağlıyomusun?" Dediğimde emindim ağladığına
Biraz sakinleştiğinde konuştu sonunda
"Noldu?!" Dedi kısa ve net ama çatallaşmış sesle
"Yüz yüze konuşmamız lazım"
"Neden?!"
"Telefonda konuşulcak bişey değilde ondan Dippercığım"
"Nerdesin?" Biraz daha yumuşamıştı sesi
"Ilklerimizi yaşadığımız yer"
"Oranında mı büyüsünü bozcaksın?"
"Sadece konuşcam 1 saat içinde gelirsin. Gelmezsen gidicem" dedim sertce ve telefonu yüzüne kapattım. Haketmese bunu yapmazdım

DipDip'den

Telefon yüzüne kapatıldıktan sonra aynanın karşısına geçtim yüzüme baktım ağladığım belli oluyodu. Ellerimle gözlerime rüzgar yaptım dolu gözlerimi kurutur diye. Üstümü giyindim ve aynada kendime geri baktım gözlerim iyi durumdaydı pek anlaşılmıyo. Kapıyı açtım ve aşşağıya indim ve bana merakla bakan gözlerle karşılaştım
"Nereye?" Diye sordu kızıl
"Arkadaşım çağırdı" dedim tam bi adım atmış kapıdan çıkarken aklıma bi soru geldi bu yüzden yerimde durdum "bu arada senin evinde kalıyorum ama ismini bilmiyorum ismin ne acaba?"  Diye sordum
"Kill" dedi kısa ve net
"Peki o zaman ben çıktım" dedim hızlıca ve merdivenlerden aşşağıya indim. Etrafıma bakındım ben nerdeyim?  En iyisi birilerine sormak. Etrafımdan geçenlerden orta yaşlı güler yüzlü saçları beyazlamaya yüz tutmuş bi kadına doğru yaklaştım
"Merhaba hanfendi" dedim beni farkedince gülümsemesi yayıldı
"Merhaba" dedi yumusak sesiyle
"Ben nerdeyim şu an acaba? Bi arkadaşımla buluscaktım ama burasımı tam bilmiyorum" dedim kadın anlarcasına kafa sallıyodu
"Şu an zero mahallesindesin canım" başımı 'tamam' anlamında yukarı aşşağıya salladım ve gülümsedim
"Teşekkürler ve iyi günler" dedim ve kadının yanından hızla ayrıldım. Su an olduğum yer ile bizim mahallenin arasında 1:30 saat fark var yetişebilirmiyim bilmiyorum ama yinede mesaj attım

Benim olduğum yer ile orasının arasında 1:30 saat var yetişirmiyim emin değilim

Görüldü attığında yola devam ettim. Boşancağım adamdan hala vazgeçemiyorum

Zorda olsa yetişebildim. Herzamanki bankta oturmuş bekliyodu galiba. Bankın arkası bana dönük olduğu için beni farketmedi. Arkasından sessizce yaklaştım ve hafifce omzuna dokundum tabi o da korkup hızlıca ayağa kalktı. Beni görünce oturduğu yere geri oturdu
"Neden çağırdın beni?" Dedim yanına otururken
"Konuşmak için dediğim gibi seninle ve yeni sevgilin hakkında ve de bizim bu evliliğimiz hakkında" anlamaz şekilde ona baktım
"Ne yeni sevgilisi?" Dediğimde bana küçümserce bakta
"Bana oyun oynama evden çıkar çıkmaz onun yanına gitmişsin belki yatmışsındır bile sonucta uyuyodun" uyumak derken?
"Ben o evden çıkar çıkmaz bayıltıldım ister inan ister inanma ama Kill orda olmasaydı belki buraya bile gelemezdim.... ama seni düşünüp gelmekle hata bendeydi" yerimden kalkmış gitcekken bileğimden tuttu ve kendine çekti beni. Fazla yakın olduğumuz için bir adım geriledim.
"Ne var?!" Diye sitem ettim
"Tamam ben senin bu olayına hatta daha doğrusu bahanene inandım ama sen benim gerçeklerime inanıyomusun?! Git o barda herkese sor hatta gel o bara gidelim ordaki çalışanlara sor belki inanmazsın kameralara bile bakabilirsin" bu lafları bana söylerken işaret parmağını tehtitkar biçimde sallıyodu. Tam ağzımı açtım konuşcaktım ki birisi benim adımı seslendi. Başımı çevirdiğimde Kill köpeği ile bizim olduğumuz tarafa geliyodu. Yanımıza vardığında elini belime koydu birden bende koyduğu eline baktım ve sinirle kafamı ona çevirdim
"Senin ne işin var burda benimi takip ediyosun!?" Diye sitem ettim. Çatık kaşlarımın ortasına parmağına koydu ve yukarı çekti
"Kızınca şirinsin ama böyle kaslarını çattıkça kaslarının ortasında karışıklılıklar olcak" ona anlamaz şekilde bakıyodum
"Kill lütfen iki dakka yanlız bırak bizi" dedim elini belimden alıp boşluğa bıraktım
"Tatlım sen çağırmadınmı beni?" Böyle bi saçmalık niye yapiyim ben
"Ben sana hiçbirşey deme-" lafım kesildi ve lafımı kesen Bill olmuştu
"Sen herkesi burayamı çağırıyosun? Senden tek bişey kalmıştı o da burasıydı ama bakıyorumda sen yeni sevgilini getirmişsin" bunları söylerken sesi çok kuruydu ve bana baygın gözlerle bakıyodu
"Kill benim sevgilim falan değil bunu kafana sok önce Bill. Ayrıca ben buraya kimseyi sokmadım ben buraya her zaman seninle geldim" diye ergence atarlandım -benim kafadan ergence atarlanmayı seviyorum-
"Peki beni kim inandırcak? Çok iyi bi kanıt tam yanında" Kill'i işaret etti
"Hadi evimize dönelim" evimize kelimesine vurgu yaparak söylemişti. Bill'de sinirden gülmeye başladı
"Evet beni o adamların elinden kurtardın çok teşekkürler bunu nasıl öderim bilmiyorum ama artık sende kalamam tanımadığım birinin evinde kalamam ismini bile bu sabah öğrendim ne bu yakın hareketler?" Diye bağrındım Kill'e
"Başına güneşmi geçti?" Biz tartışırken Bill hayranlıkla bizi izliyodu banka oturarak. Ama birden ayağa kalktı
"Bekle bi dakka Kill senin soy ismin ne?" Dedi Bill ayağa kalkıp Kill'in kolunu tutarak
"Bilmiyomus kardeşim?" Dediğinde sırıtıyodu Kardeşim kelimesi kafamda en az 10 defa döndü. Bunlar kardesmi?
"Sen... nasıl?" Bill'in kafası karışmıstı ama benim kafam ise onun 2 katı karışmıştı
"Bilmem hafızanı silebilirim.... yada bi olay yaşamışızdır beni hatırlamazsın... birden fazla olanak var hangisini sayiyim?" Onların arasında kendimi ybancı gibi hissettim
"Nerden inanıcam peki... işaretini göster" dediğinde Kill üstündeki t-shirti çkarıp sırtını bize döndü. Sırtında bi üçgen ve icinde ateş vardı

-bu isaret olayı hep ondan çıktı -bu arada o sana trip atıyorum haberin yok o kadar değersizim farketmiyosunuz beni üzdü- -

Birkaç dakka benim anlamadığım konular hakkında konuştular bende boş boş oturuyodum ta ki bana seslene dek
"Dipper?" Kafamı bana seslenen kişiye cevirdim
"Efendim?" Dediğimde Kill elini çeneme koymuştu ve bana yaklaşmıştı
"Hani demiştin ya bunu nasıl ödicemi bilmiyorum işte bi öpücükle ödeyebilirsin" dedikten hemen sonra dudaklarıma yapıştı ve derin bi şekilde öpmeye başladı. Taki Bill onu ensesinden tutup geriye çekince dudaklarımız ayrıldı
"Ne yapıyosun sen!?!!!!!" Dedi tehtitkar bi sesle
"Ödülümü alıyorum kardeşim aslında biliyomusun daha fazlasını alsam fena olmazdı" dediğinde Bill'in gözlerinin kırmı iz iya döndüğünü gördüm
"Bidaha de!" Sesi kalınlaşmıştı
"Diyorum ki kocanı bir geceliğine bana versene" demesiyle yerle bulusmasının arasında bir saniye fark yoktur. Kafasını bi taşa çarpmıştı ve kanıyodu. Bill Kill'in üstüne çıktı ve ard arda yumruklarını savurdu. Yüzü kan içinde kalan Kill'e bakamıyodum bile. Bidaha vurmak için kolunu kaldîrınca Bill kolundan tuttum
"Bill yeter lütfen" bana bakıyodu kırmızı gözleriyle
"NE BU ADAMI MI KORUYOSUN BENDEN SENI BIR GECELIĞINE ISTEYEN ADAMI"  dediğinde kendimi durduramadım ve Bill'e bi tokat attım

Devam Edecük~~

"Hamilesin Galiba!"~Billdip~Where stories live. Discover now