SEXUAL FEAR

Çarşaflar İçinde Korkak Beden

Bu hikaye wattpad de paylaştığım ikinci hikaye. Birincisi ise düzenlenmede. Umarım severek okursunuz...

Oy verip yorum yapmayı unutmayın!

Yazar üzülür..

~Düzenlendi~

**

Kasıklarında hissettiği ağrı ile uyandığında nerede ve kiminle olduğunu algılamaya çalışmış korkusu tavan yapmış ve derin nefesleri eşliğinde çıplak göğsüne çekmişti beyaz çarşafı. Gözleri bedenini saran korku yüzünden titriyor ve boşluğa düşüyordu. Neredeydi? Nasıl gelmişti buraya? Hiçbir fikri yoktu. Tutunacak bir dalı bile yoktu. Mantığı devre dışıydı. Bedeninde salgılanan yüksek adrenalin mantık duygusunu diskalifiye etmişti.

Kahve saçları üzerinde korkarak gezdirdi parmaklarını. Etrafa bakındı. Başkasının evinde olduğu kesindi. Koca yatağın içinde çıplak bedeni ile geri çekildi. Telefonunu arıyordu. Kendi kıyafetleri de dâhil başka bir bedeninde kıyafetleri yanındaydı. "Lanet olsun." Yaptığı şeyi hatırlayamaması onu deli ediyordu. Hatası sertce yüzünü sıvazlıyor ve kahkaha atıyordu.

"Uyanmışsın." Odanın içindeki ikinci kapıdan giren bedenle gözlerini kırpıştırdı. Beline sardığı havludan başka bir şey olmayan kaslı bedene baktı. Banyodan çıktığı için ıslak olan siyah saçları ve siyah saçlarından damlayan su damlaları göğsünden aşağı ıslak bir yol izliyordu. "Te-telefonum nerede?" dudaklarından çıkan kelimeler buruk sesi ile birleştiğinde karşısındaki adam kaşlarını çatmıştı. Ama en çok korkuyu yaşayan kahve saçlı gençti. Karşısında ki bedenin kasları bile korkutuyordu onu.

"İyi misin sen?" kahve saçlı geç titreyen dudakları ile "Te-telefonum." Diye mırıldandı. "Komodinin üzerinde." Banyodan çıkmış adam neye uğradığı konusunda fikri olmadan karşısındaki gence bakıyordu. Kahve saçlı genç titreyen elleri ile siyah saçlının işaret ettiği yerden telefonunu alıp devamlı olarak aradığı psikiyatristini aradı. Gecenin bilmem kaçıyken kahve saçlı genç yaptığı şeye anlam vermeye çalışıyordu. Nasıl biriyle birlikte olmuş olabilirdi?

"Taehyung." Birkaç uzun çalışın ardından açılan telefon ile nefesini verdi.

"Yoongi. B-ben iyi değilim." Ayakta duran adam yataktaki bedenin hareketlerini izliyordu. "Sorun ne Taehyung?"

Taehyung dudağını dişleyip gözlerini kapattı. "B-ben biri ile birlikte oldum Yoongi." Telefonun karşısından uzun süre ses gelmemişti. Yoongi tavana boş bakışlar atıyordu ve beyni algılamayı geçiştiriyor. Kendini toplaması kısa sürdü. "Nefes hızın nasıl?", "Be-ben bilmiyorum. Yoongi..." ayakta duran adam yavaş hareketler ile yatağa oturdu. Ama Taehyung çığlık atarak geri kaydı. Ne kadar kayabildiyse... Yoongi telefonun diğer ucunda yattığı yatağında endişeyle doğrulup gözlerini tek eli ile ovuşturdu. "Yanında mı o?" diye sordu.

"Ya-yanımda." Karşısındakine bakmadan konuşmuştu. "Ona ver telefonu.", "Yoon-."

Sinirli bir nefesin ardından "Karşındaki adama ver şu lanet telefonu." Taehyung titriyor ve aldığı nefesi geri vermekte fazlası ile zorlanıyordu. Psikiyatristini dinleyerek zor da olsa telefonu karşısındaki bedene uzattı. Karşısındaki siyah saçlı beden anlamasa da ekranda gördüğü psikiyatrist yazısı ile telefonu alıp kulağına götürüp "Alo."

"Ben Psikiyatrist Min Yoongi. Bak, karşında erotofobi hastası olan birisi var. Şuan ondan olabildiğince uzağa geçer misin?" Genç adam şaşkınlıkla yataktaki bedene baktı. Erotofobi de ne demek oluyordu? "Uzaklaştın mı?" Siyah saçlı beden duyduğu sesin hemen ardından ayağa kalkıp odanın en köşesine geçti. "Geçtim. Şimdi ne yapmam gerekiyor." Hâlâ anlamlandıramasa da içinde sakladığı duygular gün yüzüne çıkıyordu. "Olabildiğince giyinik olman gerekiyor." Genç adam üzerindeki havluya bakıp "Bu bir oyun değil, değil mi?" diye mırıldandı. Hala inanmakta güçlük çekiyordu. "Bak adını bilmediğim şahıs-", "Jeon Jungkook. Adım Jungkook."