Hafta sonu Demir güzel bir restoranda yer ayırttı iki kişilik. Rüya eve geri taşınmasına çok yardımcı olmuştu ve artık ödül zamanıydı. Aslında bu biraz kendine de ödül olacaktı. Çünkü her ne kadar kedi köpek gibi tartışsalar da genç kadın ile vakit geçirmekten hoşlanıyordu. Onun bazen hırçın bir asilikle bazen de bir bebek gibi masum, tatlı halleriyle çekilmez bir kadından daha çok tapılası bir yaratığa dönüşüyordu genç adamın gözünde her ne kadar buna engel olmaya çalışsa da.
“Ben hazırım.” Diyerek genç kadın içeri daldı neşe ile.
Demir genç kadına bakınca adeta nutku tutuldu. Üzerine tam oturan çivit mavisi bir elbise giymişti genç kadın ve kol kısımları beyaz taşlarla sade bir işleme ile süslenmişti. Saçlar yukarıda olmayacak şekilde enseye yakın bir geniş topuz ile toplanmış ve kulaklara beyaz küpeler yerleştirilmişti. Ve gözlükleri yoktu.
Demir o saçları kendi eliyle dağıtmak kızın omuzlarına özenle dökülmelerini sağlamak istiyordu. Yanağına konduracağı öpücüğü biraz ileri kaydırıp o küçük kulak memelerine ulaşmak, öpmek istiyordu. Hele o tüm zarafeti ile karşısında dikilen bedeni ise kendi bedenine hemen yapışmış, kollar birbirine dolaşmak şekilde hayal etmek ayrı bir fanteziydi. Demir düşünceleri ile bedeninin ısındığını, terlemeye başladığını fark etmese hayalinde şu anda karşısında duran kıza bakarken çoktan o elbiseyi onun üzerinden sıyırmaya başlamış ve tüm ihtişamı ile kızı keşfetmeyi kafaya koymuş olurdu. Ayak üstü ancak bu kadar erotik bir hayal görülebilirdi gözler açık bir şekilde her halde.
Şahane görünüyordu genç kadın ama Demir tam anlamıyla memnun değildi bu durumdan. Yine sade, tatlı bir kıza göre makyajı fazlaydı. Ve elbisenin darlığı genç kadını rahatsız etmiş gibi görünüyordu sık sık elbisesini çekiştirip düzeltmeye çalışmasından fark edildiği üzere.
“Gözlüklerin nerede? Numaraları yüksek olduğu için devamlı taktığını zannediyordum.”
“Öyle ama bu akşam için lenslerimi taktım. Daha iyi olacağını düşündüm.”
“Benim için öncelik rahat etmen ve lenslerle rahatım diyorsan tamamdır.”
“Sık kullandığım zaman pek sevmiyorum ama böyle arada bir takmak sorun olmuyor.”
Genç adam tamam der gibi başını salladı ve sonra oturduğu koltuktan kalktı. “Gidelim mi?”
“Tamamen hazırım. Teyzeme de haber verdim zaten.”
“Çıkalım o zaman.” Ve Demir’in son model arabası ile yola çıktılar. Trafik pek yoğun olmadığı için saatlerce yolda vakit harcamadan restorana vardılar. Siparişler verildi ve sohbete başlandı. Genç kadın kedisinden bahsediyordu ve genç adamın sorduğu pek özel olmayan sorulara cevap veriyordu. Ama ara ara gözü etrafa takılıyordu genç kızın çünkü etraflarındaki birkaç kadının sevdiği adama sanki yemeleri gereken yemekleri oymuş gibi salyaları akarak bakıyordu. Rüya böyle şık bir yerde olmasalar masadan kalkıp hepsinin saçını başını yolardı. Ama yapamıyordu işte.
Demir bazen etrafa bakıp kendilerine bakanları görüyordu ama bunlar kadınlar değil erkeklerdi. Karşısında oturmakta olan Rüya’ya bakıyorlardı utanmadan. Genç kızın yanında bir erkeğin olmasını bile önemsemeyecek kadar ona kapılmış gibi duruyorlardı. Adamların bakışları ayrı bir tepesini arttırmışken bir de Rüya’nın da sık sık etrafa bakıyor olması daha da bir canını sıkmıştı. Görmüyor muydu bu kız etraflarındaki adamların ona nasıl baktığın? Ya da fark etmişti de o yüzden mi yüzünde tatlı gülüşü ile etrafı kolaçan ediyordu.
Lanet olsun. Ne vardı da eve pizza ısmarlamamışlardı da böyle bir yere gelmişlerdi. Ama hata kendisindeydi. Onu şık bir yere götürerek mutlu etmek istemişti. Etraflarında onun güzelliğine hayran kalıp ağzı sulanan adamlar olabileceğini düşünmemişti. Gerçi ağzı sulananlar arasında kendisi de vardı ama o ayrıydı.
