ASİ ÇİÇEĞİM - 40

24.8K 1K 3
                                    

Rüya akşam yemeğinden sonra babası arkadaşları ile dışarı çıkıp ve geç geleceğini söyleyince yarın işten geldikten sonra yemek yapmak kolay olsun diye bir şeyleri şimdiden hazırlamaya başlamıştı. Eğer bu akşamdan yıkama, doğrama işlerini yaparsa yarın da eve gelir gelmez yemeği hemen ateşe koyabilirdi. Bu şekilde alışmıştı annesi öldüğü günden beri. Çünkü babası çok geç yemek yemeyi sevmediği için zaman biraz kısıtlıydı yemek yapmak için.

Bir yandan da hayallere dalmıştı genç kız. Elinde bıçak ve patlıcan gözlerinde ise sevdiği adamın hayali. Aşkını itiraf ettiği için pişman değildi Rüya. Demir belki aşık değildi ona ama en azından aralarında sarsılmaz bir güven, dürüstlük vardı. Üstelik kalbini kapamayacağına söz vermişti genç adam ona karşı. Bu bile çok büyük bir gelişmeydi.

Ah sevdiği adamın o dudakları yok muydu kendisini öpen. O kadar dikkatli, narin ve istekliydi ki sanki genç adam da ona aşıktı ama genç kız olmadığını biliyordu. Bunu genç adam kendi ağzıyla söylemişti. Yine de hala çok büyük bir umut taşıyordu genç kız içinde. Sonuçta çapkın olan genç adam ileride evlenmeyi bile düşünebileceklerini söylemişti.

Rüya bir an önce evlenmelerini istiyordu aslında. Demir’in her öpücüğü, dokunuşu içinde ahlaksız bir kadını uyandırıyor ve daha fazlasını istiyordu. Bu yüzden bir an önce evlenmeleri genç kızın akıl sağlığına daha iyi gelirdi ama zamanı vardı her şeyin.

Derken Rüya eline bakmadan kabuklarını soyup kestiği patlıcanlar ile elini de doğradı. Elinin iç kısmına nasıl olduysa bir anda bıçak saplandı ve kan akmaya başladı.

“Ahhhhhh.” Bıçağı hemen tezgaha koyan Rüya gidip bir havlu aldı ve yıkadığı elini sardı ama canı çok yanıyordu. Bu yüzden bir yandan da ağlamaya başladı.

“Ne vardı elinde bıçak varken hayallere kapılacak…. Salak ….salak.” diyerek ağlamaları arasında kendine kızmakla da meşkuldü. Havluyu kaldırıp eline baktı ve kan durmuyordu. Yaranın açıklığını kendisi bile görebiliyordu ve bu hiç iyi değildi. Çünkü kan tutuyordu genç kızı. 

Başının dönmeye başladığını anlayan Rüya elini görmemek için kapadı ve kendini en yakın koltuğa attı. Sonra da babası evde olmadığı ve dışarıda cep telefonu kullanmadığı için hemen Demir’in numarasını çaldırdı.

“Tatlı cadım, ne bu saatte beni mi özledin?” diyerek neşeyle açtı telefonu genç adam.

“Özledim ama onun için aramadım Demir. Senden bir şey isteyeceğim.”

“Sen ağladın mı Rüya?” telefonda bile genç adamın dikkati, araştırma algıları yerindeydi.

“Biraz. Beni dinle. Buraya gelir misin?”

“Biraz deyip bana yalan söyleme çünkü hala ağlıyorsun. Ne oldu?”

“Babam evde yok, ben de elimi kestim kan durmuyor.”

“Ne? Lanet olsun Rüya. Bu saatte bıçakla ne işin vardı?”

Rüya’nın zaten canı yanıyordu bir de genç adamın bağrışlarını çekemezdi. “Bana bak burada senden bana bağırasın diye yardım istemiyorum. Hem bunların tek sorumlusu sensin.”

“Ben orada bile değilim ama birazdan orada olacağım.”

“Güzel, gelince anlatırım.” Ve telefonu genç adamın yüzüne kapadı genç kız. Yerde merakla ona bakan kedisine baktı.

“Korkma bebeğim, iyiyim.” Ama ağlaması durmuyordu. “Ama canım yanıyor Sarman.”

Demir son sürat genç kızın evine geldi ve kapıyı çaldı. Genç kız kapıya gelinceye kadar korkuyla kapıyı adeta yumruklayarak kırmaya çalıştı.

BAĞLILIK 3 - ASİ ÇİÇEĞİM -(TAMAMLANDI - DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now