SERKAN
Eylül'ü biriyle konuşuyorken görmüştüm, rahatsız görünüyordu, Cemre'yi kızların yanında bırakıp oraya doğru ilerledim...Serkan: Eylül, bir problem mi var?
Karşısındaki adamın gözleri bana döndü...
Eylül: hayır yok, ben de lavaboya geçecektim zaten...
Ozan : ben Ozan... buranın sahibiyim. Sen de şanslı sevgilisi olmalısın...
Eylül & Serkan: hayır...
Eylül: sevgilim değil...
Ozan denilen herif sırıtıp duruyordu, tavrını beğenmemiştim.
Ozan : o zaman sorun yok.
Serkan: hadi Eylül, masaya dönelim
Ozan : Eylül... adın Eylül demek... iyi günler diye kalıcak diye korkmuştum bir an...
İkisi de güldüler... nooluyo lan?!
Ozan : sadece konuşuyorduk biz ama taa ki sen gelene kadar...
Serkan: ama bizim masaya dönmemiz gerekiyor dimi Eylül? Hadi zaten Kader seni sorup duruyordu
Eylül: tamam Serkan, sen git gelicem ben de birazdan
Eylül'ün kolundan tutup masaya doğru nazikçe çekiştirdim. Sinirli halde bana bakıyordu...
Eylül : naapıyosun sen Serkan?
Serkan: Eylül adamın niyeti iyi değil, nasıl bakıyordu görmedin mi? Tabii ya... sen bunu hala farkedemeyecek kadar safsın...
Masadakiler de konuşmalarını bir anda kesip bize kulak kabartmışlardı ama onları da, bana dik dik bakan sevgilim Cemre'yi de aldırmadım....
Eylül: tamam da Serkan sanane bundan? Seni neden ilgilendirsin ki? Belki ben onunla konuşmak, onu tanımak istiyorum, olamaz mı?
Ne?! Tanışmak, konuşmak mı?
Serkan: şey... o zaman başka tabii...
Eylül: şimdi bırak kolumu...
O zamana kadar kolunu mu tutuyordum? O söyleyene kadar farkında bile değildim. Anında kolunu bıraktım ve ben kolunu bırakır bırakmaz Kader'in yanına oturdu... yüzüme bile bakmadı, gerçekten konuşmalarını böldüm diye mi kızmıştı?
Cemre : nooluyo Serkan?
Serkan: yok birşey, yanlış anlamışım ben...
Güney : mevzu mu var abi?
Serkan: yok abi, yok ama olabilirdi. Anlaşılan ben herşeyi yanlış anlamışım.
Kader : nooluyo?
Eylül: bugün tezgahta gördüğüm adamı gördüm burda. Buranın sahibiymiş...
Meral : oha!
Eylül : konuşuyorduk, Serkan geldi, çekiştire çekiştire buraya getirdi.
Mert : ee ne var bunda abi?
Serkan : yokmuş birşey... sadece kıza asılıyo sandım, yanına gittim, siz de ne uzattınız...
Meral : oha ya canısı... yalnız bu ikinci karşılaşmanız, farkında mısın? Üstelik tamamen tesadüfi...
Eylül: sadece lavaboya giderken görünce ayaküstü lafladık Meral, hepsi bu...
Hepimiz oturmuştuk yeniden. Cemre kendini benden çekip biraz daha uzağıma oturmuştu. Trip atıyordu belli ki...
Kısa bir arasan sonra o Ozan denilen adam bu sefeer de masamıza gelince iyice sinirlerim bozuldu... kesinlikle Eylül'e yürüyordu...
Ozan : şey... Eylül... bu arada bu senin olmalıydı..
Eylüle bir paket uzattı, Eylül başta şaşırsa da paketi açtı... içinden güzel bir kolye çıktı...
Ozan : bu kolye senin hakkındı, ilk sen görmüştün. Hem kolyeni de çıkarmışsın, bence bu sana çok yakışır...
Bunlar ne ara bu kadar samimi oldu? Sadece bugün mü tanışmışlardı? İnanmak güçtü...
Masadan kalkıp gittim, neden bu kadar sinirlenmiştim ki?
EYLÜL
Şaşkınlıkla elimdeki kolyeye bakakaldım... ne demeliydim? Teşekkür mü etsem? Yüzüne mi fırlatsam? Hangisi? Ben bunları düşünüyorken Serkan birden masadan kalkıp dışarıya çıktı hızlı adımlarla.Eylül: şey ne söylesem bilemedim... teşekkürler... ama ben bunu kabul edemem... kim için almayı düşündüysen, bunu ona vermelisin.
Kolyeyi ona geri uzattım. Aldı, üzgün gibiydi ama bu konu hakkında tek kelime etmedi... yanımdaki Güney, arkadaşını savunarak Ozan'a çıkıştı...
Güney : biz burda bir doğum günü kutluyoruz, biz bize olalım diye şurdaki arkadaşımız bu mekanı ayarlamış. Şimdi izin verirseniz bitirecek bir partimiz var...
Ozan bir bana bir Güney'e baktı ve kafasını sallayıp, çıktı. Cemre de uzun bir ara dönmeyen Serkan'ı kontrol etmek için dışarı çıktı. Kimse konuşmuyordu...
Meral : ee ilk kim şarkı söylemek ister?
Merhaba 👋 diğer hikayelerden bölüm yok, tatildeyim vaktim yok 😞 umarım yarına bölüm yetişir. Seviliyorsunuz 💜
Bu arada songuncuay "Bedel" isimli bir EySer hikayesine başladı, bir okuyun derim, ben ilk bölüme bayıldım😍

YOU ARE READING
Dayan Yüreğim
Teen FictionHer hikayenin içinde acı da olur ayrılık da... ama iyi biten herşey iyidir derler. Sonunda kavuşmak olan vedalara merhaba...