48

391 36 6
                                    

EYLÜL
Arabaya bindikten sonra biraz arka koltukta oturan Efe ile konuştum ama Ozan'ın morali bozuk gibiydi.

Eylül: keyfin yoksa gelmeseydin keşke

Ozan : keyfim vardı taa ki buraya gelene kadar.

Eylül: ne oldu ki?

Ozan : çocuğun yanında konuşmayalım istersen

Arkada sessizce duran çocuğa baktım ve kafamı salladım. Ne olmuştu ki şimdi? Ters bir şey de söylediğimi hatırlamıyorum...

Kahvaltı etmek için bir kafeye girdik. Efe kendi kendine oynarken Ozan konuya girdi...

Ozan : sen gelene kadar arkadaşlarınla konuştum ayaküstü...

Eylül: ee? Ne dediler de moralin bozuldu?

Ozan : geçen gece yurtta değilmişsin. Başka bir arkadaşının yanında olduğunu söylemişsin ama yalan olduğu çıkmış. Herkes benim yanımda olduğunu sanmış...

Eylül: haa... o çok farklı bir şey.., ondan mı moralin bozuldu?

Ozan : nasıl yani?

Eylül: şey... bir arkadaşımız hasta ama bilinmesini istemiyor. Tüm gece onun yanında hastanedeydim...  Kimseye bir şey söyleme diyince, diğerlerine de bir şey diyemedim, tek başına da bırakmak istemedim, mecburen yurda gitmemek için bir bahane uydurdum ama foyam ortaya çıktı...

Ozan : haa öyle desene...

Keyfi yerine gelmiş gibi görünüyordu...

Ozan : şimdi nasıl arkadaşın?

Eylül: bilmiyorum, o gün hastaneden sonra bir daha konuşmadık... iyidir herhalde

Tüm gece Cemre yanında kalmıştı, ağlamaklı bir hali de yoktu, demek ki Serkan iyiydi...

SERKAN
Yanlarına gelir gelmez Defne de annem de üzerime gelmeye başlamışlardı...

Nazan : oğlum! Neden hemen Cemre'ye yetiştirdin paramızın olduğunu?

Serkan : anne o benim sevgilim. Mutluluğumu paylaştım, ne var bunda?

Nazan : saçmalık! Sanki bilmiyorsun o kızın paramızın peşinde olduğunu

Serkan : saçmlama anne... Cemre öyle bir insan değil. O beni sevdiği için yanımda. Aylarca fakirken yanımdaydı

Nazan : oğlum ne çabuk unuttun eski evimizi basıp, bu ev de bu kıyafetler de benim diyip bizi kapı dışarı ettiğini...

Defne : kıyafetlerimin hepsini aşağı atmıştı anne...

Nazan : evet... buraya düştüysek onun suçu

Defne : aynen

Serkan: sen anne, babamla birlikte onun mirasına el koymasaydınız belki de şimdi böyle olmayacaktı. Ayrıca o parada Cemrenin de hakkı var, onu vericez

Nazan : ne?! Hayatta olmaz. Bu para sizin amcanızın parası. Cemrenin hakkı yok

Serkan : zamanında ne aldıysak, ne yiyip içtiysek hep Cemrenin parasından harcadık. Şimdi iade etme zamanı..

Nazan : kabul etmiyorum! Asla!

Serkan : giderim anne! Evden giderim. Parasını vericez..

Annem telaşlanmıştı...

Nazan : tamam tamam.. tamam veririz...

Defne : Anne! Vermicez dimi?

Nazan : sus kızım!

Serkan: ciddiyim anne... giderim ama bu sefer geri dönmem...

Annem gerçekten verecek miydi bilmiyorum, ama vermeliydi...

Defne : koluna ne oldu Serkan?

Defne'nin gösterdiği yere baktım, mosmor olmuştu, hemen gömleğimin kollarını indirdim...

Serkan : bir yere vurdum herhalde... acımıyor bile...

Annem de elimi alıp morluğu inceledi...

Nazan : kötü morarmış Serkan... hiç mi farketmedin vurduğunu? Allah Allah... neyse krem sürelim oraya...

Kafamı sallayıp odama çıktım... sabah sabah o kadar çok şey olmuştu ki... Cemre, annem, Defne, para mevzusu, hastalık... bunu daha ne kadar saklayabilirdim?

CEMRE
şünceli şekilde odamda oturuyordum... dün gece Serkanlaydım... ama Serkan geçen gece telefonlarımı açmamıştı bile. Aynı gece Eylül ortalıkta yoktu. Önce Meraldeyim dedi, yalanı çıktı, sonra Ozanla olduğunu söyledi o da yalan çıktı. Peki o gece nerdeydi, ne yapıyordu? Aynı gece Serkanın da ortalıkta olmaması tesadüf müydü yani?

Yok artık Cemre... birlikte olacak değiller, olmazlar... diyelim birliktelerdi, evde tek olmazlardı ki... başka bir yerde kalacak paraları da yok.

Olamazdı ama çok büyük tesadüftü... Serkanın Eylül'e son zamanlarda daha yakın davranması, aynı gece ortadan kaybolmaları, Serkanın sabah bana Eylül demesi, Eylül'ün yalanları... tüm bunların anlamı neydi?

Dayan YüreğimWhere stories live. Discover now