Tımarhane günlükleri tramva durağı

481 94 273
                                    

Yine tımarhane günlerimden sıradan bir gün.
Ben varım, Enes, bir de Ergün; üçümüzde aynı kafadar.
Bir de sen varsın tabii.
Her ne kadar yokluğun sabitleşmiş olsa da,
kaçak yolardan hep bir varsın insanın yüreğinde.
Üstelik, eli ayrılıklı diye geçiyor katil listelerindeki adın.
Bu akşam ilk defa bizim Ergün'ün ağzından senin için doğru bir söz çıktı.
"Aşk olsun " deyip, yaptıklarını yadırgadı.

Sonra, hep beraber psikokojik bir tramvayın içerisine girip,
son on yıldır yaptığımız gibi yine aynı mahalleyi ve aynı sokağı yukarı aşağı ediyoruz. Her köşesinde bir ayrılık ve her ayrılıkta aynı şeyleri söylüyorlar: "Binecek hüzün var "diye. Ve
haliyle biniyor biraz daha yokluğun, üstelik kalpteki varlığını hiç indirmeden.

Bir gazete sayfasına takılıp kanıyor sol göğsüm, istemeden de olsa seni süzüyor gözlerim.
Bir de sayfanın en üst köşesinde profesyonelce yapılan ihanettinden bahsediliyor ve hatta
temeline dökülen hayallerin çürük olduğuna dair bahse bile giriyorlar.

Sonra, benide yazmışlar tıpkı üstü örtülen cinayetler gibi üçüncü sayfada.
Yokluğunla günaha girdiğim söylenmiş.
Bizim Enes'i sol göğsünden vurulmuş bir şekilde tenine yakın bir yerde bulmuşlar ve güya suçlusu benmişim.

Ergün desen; zaten bir gözünden diğerine yolculuk yaparken gözlerinin maviliğine varmadan  zifiri karanlıkta kaybolmuş.

Beni soracak olursan şayet;
Dün gece bir mezar taşında denk geldim kendime,
Belki de yazılanlar alın yazısıydı bilmiyorum.

Fakat kulağımı iyicene açıp kalbimi dinlediğimde, mezarımda bile  sen okunuyordun fatiha niyetine.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 12, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Üşengeç saat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin