Bölüm 48

37.5K 943 321
                                    

#HarryDontLickAnything :)))))))))

+18 :)))))))

Böyle bir bölümü nasıl yazdığımı inanın bende bilmiyorum kajmsdkjdsf.

Harry

Ana'yı kucağıma aldığımda, neşeyle kıkırdadı. Bunu duymak hoşuma gidiyordu. Her ne kadar ona karşı bir duygu hissedemesemde, yanımda olduğunda mutlu oluyordum. Zaten, bu yüzden benimle birlikte olmasını istedim. Bana dokunuşu, bana gülüşü, sarılışı ve öpüşü beni farklı hissettiriyor. Daha önce hiç hissetmediği şeyleri hissediyorum. Bundan şikayetçi değilim. Ama ağır alma konusunda, gerçekten kararlıydım. Çünkü onu tüm duygularımla hissetmek istiyordum. Benimle yattığından beri, onu sürekli arzuluyorum. Bunu ona belli etmemek için çabalasamda, bunu fark ettiğine emindim. Onu asla bu konuda zorlamak istemiyorum. Ama o bana bunu istediğini söylediğinde, geri çevirmek asla içimden gelmiyor. Sikeyim, sürekli altımda inlemesini istiyorum.

"Seni istiyorum." dedim kendimi daha fazla tutamayarak. Pantolonum, beni çok fazla sıkıyor ve bundan kurtulmak istiyorum. Dudağımı dudağına sürttüm. "Seni çok fena istiyorum Anastasia."

Gülümsedi. "O zaman sana istediğini vereceğim, Harry."

Sözleri bile deli etmeye yetiyordu. Hiç bir kız, beni bu kadar çok etkilememişti. Kimse, beni bu kadar fazla düşünmemişti. Annemden başka. Ve bu garip hissettiriyordu.

"Beni sözümden döndürüyorsun." diye fısıldadım. Kendime söz vermiştim. En ufak bir şey hissedene kadar, ona dokunmayacaktım. En azından bununla başa çıkmam gerektiğini düşünüyordum. Çünkü, seks isteği beni delirtiyordu.

Alt dudağı, hafifçe aşağı doğru büzüldü ve kaşları çatıldı. "Söz mü?" dedi. "Ne sözü?"

"Kendime söz vermiştim Anastasia. Sana karşı birşeyler hissetmeden sana dokunmayacaktım."

"Ciddi olamazsın." Gözlerini devirdi. 

"Ciddiyim. Ve bu konuda en ufak fikrin bile yok."

"Sana her türlü birşeyler hissettirebileceğimi söyledim Harry. Bunu sorun etmeyi kes. Bazı şeyleri çok fazla düşünüyorsun."

Belkide öyleydi. Çok fazla düşünüyordum. Ama düşündüğüm tek şey, kendisiydi.

"Tamam, bunu denerim." Onu poposundan kavrayıp, zıplattım. "Şimdi, odana gitmeliyiz."

Bana sırıttığında, ona aynı şekilde karşılık verdim. Kollarını boynuma sıkıca doladı ve yüzünü boynuma gömdü. Ağır adımlarla odasına doğru ilerledim. Kucağımda böyle dururken, bir bebekten farkı olmadığını düşündüm.

Boynumda hissettiğim, yumuşaklıkla inledim. Ah, siktir. Dudaklarının böyle hissettirmesine bayılıyordum. "Kes şunu." diye tısladım. "Seni merdivene yatırıp becermemi istemiyorsan, hemen kes."

Zor durumdaydım ve dediğim şeyde kesinlikle ciddiydim.

Yüzünü boynumdan çekti. Dilini dudaklarının üzerinde gezdirirken gülümsüyordu. "Üzgünüm, boynunu emmeyi seviyorum."

Tek elimle sıkıca onu tuttum ve odasının kapısını açıp ayağımla ittirdim. Ardından onu hızla yatağa yatırdım. Ellerim, yataktan destek alırken yüzüne doğru eğildim. Dudağımı onun dudağına sürttükten sonra gülümsedim. "Bende öyle." dedim. "Ama ben göğüslerini emmeyi seviyorum."

Unexpected.Where stories live. Discover now