Klaus Mikaelson, New Orleans'ın kralı sonunda melez ritüelini gerçekleştirmiş ve şimdide melez ordusunu kurmak için kendi klanını araştırıyordu. Fakat karşısına çıkan genç kurt Klaus'un aklını başından almıştı bile. Genç kurt bu durumdan rahatsız ol...
Bölüm 4 ~Yazardan~ Genç adam üstündeki yorgunlukla bara adımını attığında hemen gözüne biri çarpmıştı. Genç kız dans pistinde kendinden geçmiş bir halde dans ederken genç adamın bara geldiğini hatta ona yaklaştığını bile farketmemişti. Farketsede bir şey deyişeceğini sanmıyordum, aldığı içkinin etkisiyle olmayan enerjisi o kadar artmıştı ki. Genç adam biraz öfke ama çoğunluğu şaşkınlık içeren yüzüyle genç kızın kolunu sıkıca kavramış ve onu dans pistinden uzak bir köşeye çekmişti.
"Ne halt yediğini sanıyorsun sen ?"
"Ah,Klaus ! Sadece biraz dans ediyordum, sende gel. Beraber dans edelim."
Sallanan bedeni ve konuşurken tökezlediği kelimeler genç kızın sarhoş olduğunu ele veriyordu. Fakat sarhoşken o kadar masum ve tatlı görünüyordu ki genç adam onun yaşadıklarını kaldıramayacak kadar genç ve masum olduğunu düşündü. Onu eğlenmesi için serbest bırakırken kendi bedenini bir koltuğa atmıştı bile. Genç adam genç kızın kıvrak vücudu ile dans ederken ne kadar seksi olduğunu düşündü.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sarı saçları bir sağa bir sola gidiyordu, adam bu düşüncelerinden çıkmış ve bir viski istemişti. Genç kız adamın içtiğini görünce kendisininde ona eşlik etmesi gerektiğini düşündü ve adamın yanına geldi. Adam 3. bardağını eline almışken onu durdurdu ve bardağı kendisi alıp içti. Adam kızın bu haline gülümsedi ve bir bardak daha istedi ama kız sarışın barmeni tekrar çağırdı.
"Bana o içinkinden getirir misin ?"
dedi, şirince. Barmen elindeki şişeyi masaya bıraktı. Genç kız munzurca gülümseyip Klaus'a baktı ve daha sonra şişedeki içkiyi bardağa doldururken konuşmaya başladı.
"Benimle eğlenmek ister misin ?"
Klaus ise bu soruya cevap olarak muhteşem gamzelerini çıkartmıştı.
"O zaman şimdi oyun oynayacağız, bir birimize sorular sorayacağız ve eğer soruya pas demek istiyorsak içeceğiz. Tamam mı ?"
Klaus bardağını kaldırdı ve ilk soru hakkını Caroline'ye verdi.
"Neden böylesin ?"
"Nasılım ?"
"Pislik,egoist ve kötüsün."
"O kadar kötü müyüm ?"
"Evet, neden hep yakışıklı erkekler kötü olmak zorunda ki ?"
"Sence yakışıklı mıyım küçük kurt ?"
Caroline elindeki bardağı kafasına dikti ve kaşlarını çattı.
"Hey! Soru soran bendim sorumu cevapla yada iç."
Genç adamda, genç kız gibi elindeki bardağı kafasına dikti.
