017

9.2K 888 173
                                    

jeon: clarke
bilmen gereken bir şey var.

clarke: bana yazacak yüzü bulduğuna göre
önemli bir şey?

jeon: evet.
öncelikle
söylediğim tüm o boktan şeyler için üzgünüm.
birkaç haftadır sana karşı kaba davrandığımı biliyorum,

clarke: kaba?
beynin yerine minik bir sik kullanıyormuş gibi davranıyordun.

jeon: pekâlâ
bu daha doğru bir tabir.
bunlar için senden özür dilerim.
kafamın karışık olduğunu biliyorsun
kendimle savaşa girişmiştim.

clarke: bana anlatabilirdin.
kahretsin
sevgilinden çok
en yakın arkadaşınım ben senin.
bana her şeyi anlatabileceğini biliyorsun.

jeon: üzgünüm.
bunlar pek anlatabileceğim türden değildi.
sanırım en yakın arkadaşım değil,
sevgilim olduğun içindi.

clarke: jungkook
biz hep yakın arkadaşlardık.
sevgili olmadan önce de bu böyleydi.

jeon: bak
clarke
sana büyük bir haksızlık yaptım
ve bunu bilmen gerekiyor.
sana açıklamam gereken bir şey var.

clarke: bekliyorum.

jeon: clarke

jeon yazıyor...
çevrimiçi.

jeon: ben eşcinselim.

clarke: tanrım
sonunda.

jeon: ne?

clarke: biliyordum ahmak
en azından birkaç haftadır farkına varmıştım.

jeon: sen
nasıl?

clarke: transparan gömlekler giyen bir çocuksun, jungkook.
en başından anlamamak benim salaklığım.

jeon: peki bana kızgın değil misin?

clarke: kızgın olmaktan çok
sanırım biraz üzgünüm.
seni hep en yakın arkadaşım olarak görüyordum jungkook.
bana anlatmadığın için üzüldüm.

jeon: tanrım
böyle bir tepki beklemiyordum.
en azından kafamdan aşağı bir su dökülürdü diye düşündüm.

clarke: öyle biri olmadığımı biliyorsun.
her neyse
hoşlandığın şu kişi
oğlan mı?

jeon: evet.

clarke: jimin mi?
görüldü.

jeon yazıyor...
çevrimiçi.
jeon yazıyor...

jeon: evet
jimin.
ondan hoşlanıyorum.

i kissed a girlWhere stories live. Discover now