Zorluklar

6.3K 229 68
                                    

İdol olmaya karar vermiştim. Seçmelere katılacaktım. YG Ent. seçmeler yapıyordu. Kendime güveniyordum. Seçmelere katılmıştım.
SEÇMEN: Bir ilişkiniz var mı?
MH: Hayır yok. Ama bir çocuğum var. O işimde bana engel olmaz.
SEÇMEN: Peki, o zaman kendinizi tanıtın.
MH: Ben Min Hee. 24 yaşındayım. Kendime rap konusunda güveniyorum.
SEÇMEN: 1 ay sonrasında kararlar açıklanacak. Şarkınızı söyleyebilirsiniz.
Şarkıyı söylemiştim. Bir ay kadar geçmeden seçilmiştim doğrusu hiç ümitli değildim.
4 kişilik bir kız grubumuz vardı. Ben lider rapper ve alt vokalist olmuştum. Çıkışımızdan sonra gruptakilerle iyi anlaşıyordum. Grubun ismi 'BlackPink'ti. (Tabiikide özenmedim assdhjegehhe) baya ünlü olmuştuk. Jiwoo'da mutlu görünüyordu. Bakıcı tutmuştum ona.
Bir gün ödül alacaktık. 3 tane şarkı söylecektik. (See u later, Forever Young, Ddu du Ddu du)
Orada Yoongi'de olacaktı. Yanıma Jiwoo ve bakıcı gelecekti. BTS grubundandı Yoongi. (Sanki bilmiyoruz)
See u Later şarkısı ona göreydi. (Gizli mesaj)
İlk önce onlar sahneye çıkmışlardı. Daha sonra biz. Onu gördüğümde bir farklı olmuştum. Ama onu affedemezdim.
Jiwoo böyle daha mutluydu.
Sahnedeyken herkesin gözü bizdeydi. (Niye acaba)
Sahneden indik ve diğer idoller şarkılarını söylediler.
Ödülleri kadın olarak biz, erkek olarak onlar almışlardı. Eve giderken Yoongi önümü kesmişti.
MY: Bu elbise ne böyle?
MH: Sanane? Aa pardon sizene.
MY: Min Hee bir daha kısa giymeyeceksin!
MH: Pardon da sen kimsin?!
MY: Jiwoo'nun babasıyım tanıdın mı?!
MH: Bende annesi memnun oldum!
Diyip oradan uzaklaşmıştım. Yoongi'nin kokusu hala eskisi gibiydi. Hafif ama çekici bir kokuydu. Hala o parfümü kullanıyordu.
Ona eskisi gibi aşık mı olacaktım... Bunu istemem. Çünkü bana zarar verdiği gibi Jiwoo'yada zarar verebilirdi.

***

Sabah olmuştu. Jiwoo odanın kapısını yavaşça açmıştı. Yanıma gelmişti. Sese uyanmıştım. Yüzü asıktı.
JW: Anne, ben babamı özledim onun yanına gidelim lüüütfeen.
MH: Ama Jiwoo..
JW: Anne lütfenn
MH: Peki Jiwoo...
Kalkıp giyinmiştim. Jiwoo'yuda giydirmiştim. Yoongi'ye haber vermeden şirkete doğru gidiyorduk. O böyle şeyleri hiç sevmezdi. Ama Jiwoo çok istemişti.
Kapıya gelmiştik. Namjoon'u görmüştüm.
MH: Merhaba Namjoon. Yoongi burada mı?
NJ: Evet burada. Stüdyosunda.
MH: Peki teşekkürler görüşürüz.
Jiwoo'nun elinden tutup Yoongi'nin stüdyosuna gitmiştik. Kapıyı tıklatmıştım ama açmamıştı. Şifresini bildiğim için şifreyi yazıp girmiştim. Girdiğim anda şok olmuştum. Yoongi bir kız ile öpüşüyordu. Jiwoo ise anlamsızca bakıyordu. Onun gözünü kapatıp direk çıkmıştık odadan. Yoongi farketmişti.
MY: MİN HEE DUR!!!
MH: Ben bir şey görmedim duymadım, Jiwoo'da öyle değil mi Jiwoo?... Jiwoo???
Jiwoo ağlıyordu nedenini bilmiyordum.
MH: Jiwoo tatlım ne oldu?
JW: B-babam hani seni seviyordu anne? *ağlayarak*
MH: Ş-şey Jiwoo baban artık benim için yok. Bende onun için yokum. Baban artık benim kocam değil. Anladın mı annecim?
JW: Babamı istiyorum!
Yoongi'den uzaktaydık. Yerde duruyorduk. Yoongi yanımıza gelmişti. Hiç farketmemiştim.
MH: Ama Jiwoo bak ben varım.
JW: Hayır ben babamı istiyorum!!
Yoongi o an Jiwoo'ya sarılmıştı ve kucağına almıştı onu. Jiwoo gülmeye başlamıştı. Ruh hali hemen değişiyordu. Yerde kalakalmıştım. Ağlıyordum çünkü en büyük dayanağım Jiwoo'da elimden gitmişti. Jiwoo benle mutlu değildi.
JW: Anneciğim biz babamla lunaparka gideceğiz sen eve git babam beni eve getirirmiş
MH: P-peki.
Eve gitmiştim. Artık hiçbir şeye katlanamıyordum. Netizenlerin yorumlarına, antilere, Yoongi'ye... Buna bir son vermeliydim. Kendime ilk defa zarar verecektim. Koluma çizikler atmıştım. Çok yanıyordu ama zevkliydide.
Daha sonra kolumu silmiştim. Kan akmıyordu artık. İçeri gidip uyumuştum. Kapı çalmıştı. Yoongi ve Jiwoo gelmişti. Kapıyı açmıştım. Kolumu arkada tutuyordum ve Yoongi farketmişti.
MY: Kolunu neden saklıyorsun?
MH: Hiç öyle. Jiwoo odana hadi.
MY: Kolunda bir şey mi var?
MH: Y-yoo
Kolumu hızlıca çekmişti. Sızlıyordu kolum. Sıkıyordu.
MH: Ahh, Yoongi bırak!!!
MY: Sana insanca sormuştum! Bunlar ne!!!
MH: Bağırma bana!
MY: Ne yaptın koluna?
MH: Seni ilgilendirmez bu olay.
MY: Sorunun ne senin!?
MH: SORUNUN JİWOO'NUN BENİ SEVMEMESİ! SORUNUM ANTİLERİMİN OLMASI! SORUNUM BENİ KİMSENİN sevmemesi... (*sevmemesi kısmında sesi kısılır*)
MY: Ama ben...
MH: Boşversene beni. Gider misin artık.

Wow uzun bölüm geldi sizi çok beklettimm :*

zorαĸι evlιlιĸ ❤ MIN YOONGIWo Geschichten leben. Entdecke jetzt