Bilenmeyen Denklem

3.1K 181 84
                                    




Asude'den

Zar zor gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey beyaz tavan oldu. İçerisi tuhaf bir şekilde alkol kokuyordu. Ne oluyor be? Beni habersiz meyhaneye götürmemişlerdir değil mi? Kafamı hafifçe yana çevirdiğimde Arel ile Mürsel'i gördüm. Evet, her ne kadar birini habersizce meyhaneye götürecek tipte insanlar olsalar da şu an revirde olduğumu tahmin etmek zor değildi. Beynim ciddi hasar almış sanırım. Ne zamandır buradaysak artık ikisi de uyuyakalmıştı.

Yatağın kenarındaki demirden destek alarak kalktığımda her yerim ağrıyordu, en kötüsü de götümü hissetmiyordum. Ayaklarımı sürüye sürüye birazcık daha yürüdüğümde aynada gördüğüm tuhaf şeyle irkildim. The Walking Dead'e zombi diye atansam sırıtmazdım. Saçlarım dağılmış, birbirine girmişti. Gözümün altı morarmıştı, dudağımın kenarındaki kan kurumuştu. Bildiğim mahalle kavgalarında, kezo kız tarafından dövülen mazlum kızlar gibi dövülmüştüm. Burcu ile Asiye'nin "Vurduğum hastanelik oluyor," demediği kalmıştı.

"Uyanmışsın, " Duyduğum sesle kapıya döndüğümde Ömer'i gördüm. Saçlarım dağılmıştı ve o da en az benim kadar yorgun gözüküyordu. Birkaç adımda yanıma geldiğinde gülümseyerek bana baktığında ben de istemsizce gülümsedim. Elleri saçlarıma gittiğinde içimden "dokunma dokunma tuvalete değdi onlar " diyordum. Hiçbir zaman romantik düşünemeyeceğim sanırım.

"Hemşire, eve gidebileceğini söyledi izinlisin bugün," dediğinde elime küçük bir kağıt tutuşturdu. "Şanslısın."

Ona 'ciddi misin?' der gibi baktım, "Ya ne şanslı. Videomu da çekmişler midir? Hatta belki 'kız kavgası 2018 kızı yerden yere savuruyorlar' başlığı altında youtube da yüklerler."

Bu dediğime karşı küçük bir kahkaha attı. Maşallah, yaratan rabbime şükürler olsun, diye geçirdim içimden.Onunla olmayı seviyordum ama aklıma Eylem denen kıza da gitmiyor değildi.

Birden "Eylem'i de seviyor muydun?" diye sordum. Evet çünkü mükemmel anları mahvetmek için doğmuştum. Yani hayatım masal tadında yaz dizisi gibi ilerlerken onu acılı Samanyolu dizisi veya Aşk-ı Memnu'ya çevirmezsem rahat edemezdim. Benim mutluluğa alerjim var arkadaşlar... Gerçekten bazen mutlu olduğum zaman kesin arkasından kötü bir şey olacak diye düşünüp o anın da tadını kaçırıyordum. Galiba ben mutluluğa alışkın değildim. Ne demişler: alışmamış götte don durmaz.

Ömer, hafifçe kaşlarını  çattığında ben de hala ona kuzu kuzu bakmakla meşguldüm. Sonra ise kesik kesik gülmeye başladı. Bu, öfkeden olan bir gülüştü. O an oradan kaçmak istedim. Muhtemelen birazdan bağırıp çağırmaya başlayacaktı.

"Ne alaka o şimdi? Eylem'i neden soruyorsun ki?"

"Eylem ile aranda olanları bilmiyordum, bugün öğrendim. Sadece belki hala onu unutmamışsındır diye..."
Lafımı bitiremeden araya daldığından Biraz daha sesi yükselmeye başladı.Benden  uzaklaştı. "Uzatma, ne söyleyeceksen söyle zaten hep böyle konuşuyorsun. Ortaya bir şey atıyorsun ve sonra da 'bilmem öyle düşünmüşüm'  deyip kaçıyorsun. Kendini ölmüş bir kızla kıyaslıyorsun. Ben hiçbir zaman Boran ile ilgili bir şey söylemedim sana ama. Nereden biliyoruz ki belki ben bir alternatiftim. "

"Ne alternatifi? Belki de ben Eylem'in alternatifiydim. O ölmeseydi hiç beni sevecek miydin?"

Kahkaha attı ama ciddiyetle konuşuyordu. "Eylem, benim ilk aşkımdı. Onu seviyordum ve evet, eğer ölmeseydi senle asla olmazdık. Peki sen, Boran seni sevseydi beni sevecek miydin? Hiç sanmıyorum Asu." Deyip odadan çıkarken  susmuştum ben de.
Sonra tekrar döndü, "Eğer senin için  yaptıklarımı Eylem için yapsaydım şu an yaşıyor olurdu. Hatta yaptıklarımızı... Lütfen ayrıntılara takılıp kimseyi üzme." Deyip çıktığında ben de arkasından bakkalmıştım. Klasik ben.

Anonimim Olur Musun? || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin