👑Giriş👑

39 9 25
                                    

Her şey ilk kraliçe Adelyna'nın güçlerini kaybetmesiyle başlamıştı. Kraliçe halkın içine çıkmadıkça halk isyan etmiş, o ise buna karşı gelemememişti. Halkın asla kraliçenin gücünü kaybettiğinden haberi olmamalıydı. Bu sadece koasa sebebiyet veriridi. Kraliçe bu sorunu tek başına çözmeliydi fakat kraliçenin gücünü geri kazanmasını sağlayacak yol henüz bulunmamıştı bunun yanında kraliçenin halkın arasına çıkıp konuşacak gücü de yoktu, ölüyordu.

Doktorlar uzun bir süre araştırmış ardından tek kurtuluşunun anka gücü olduğu söylemişti. Bir ankaya bağlanmak en güçlü büyücünün bile yapamayacağı bir şeydi. Bunu her kim denerse gücünü kaybederdi. Kraliçe böyle bir şeyi halkından isteyemezdi.

Atalarımızın anlattığına göre kraliçe günlerce uyuyamamış, gücünü kaybettikçe kaybetmişti. Halk onu görmek istiyordu. Kraliçe günlerini prensesinin yanında geçiriyordu. Ona nasihatler veriyordu. Kraliçenin gücü son damlalarına geldiğinde, prenses halkın arasına konuşma yapmaya çıkmıştı.

Tüm Potestas Aeterna halkı prensesin konuşmasını izlemeye gitmiş. Prenses annesine verdiği sözü çiğnemiş, halka annesinin ölmekte olduğunu duyurmuştu. Tek kurtuluşun anka gücünde olduğunu... Herkes bir ankanın gücünü almanın ne gibi sonuçlar doğuracağını bilirdi. Kraliçeyi kaldırabilecek bir anka ise ölümlerine bile sebep olabilirdi.

Konuşmadan sonra, söylenenlere göre, kraliçe kızını yanına almamıştı. Halkta isyanlar dinmiş, yas havası basmıştı. Potestas Aeterna halkının sembolü olan ankalara zarar vermeyi krallık kadar halk da kabul edemiyordu. Bu soruna daha kabul edilebilir bir çözüm bulunmalıydı. Prensesin konuşmasından günler sonra halkın en zekileri, en güçlüleri bir araya gelip bir çözüm bulmaya çalıştılar. Günlerce hatta belki haftalarca. Tüm kitaplar, antik kitaplar da dahil, okunmuş ve başka bir çözüm bulunmaya çalışılmıştı.

Buluşmalar bittikten sonra aralarından 2 kişi prensesin huzuruna çıkmıştı, kraliçe insanlarla iletişim kuramayacak durumdaydı. Kraliçeyi kurtarmak için tüm halkın bir arada kraliçeyi bir ankaya bağlaması gerekecek, kraliçe ve anka iki bedende tek ruh gibi olacaktı. Anka kraliçeden uzaklaşırsa kraliçenin gücü azalacaktı. Yani ruhunun bir parçası ondan uzaklaşınca ruhu eksik kalacak ve güçsüzleşecekti.

Ankalar küllerinden bir daha doğarmış atalarımızın dediğine göre. İlk insanlarda ankalara bağlıymış. O yüzden onların nesli doğuştan güçlü olurmuş. Antik kitaplarda güçsüz doğan insanlara, nadiren gerçekleşen bir durummuş, anka gözyaşı içirilerek gücüne kavuşturulduğu yazıyormuş. Gözyaşını veren anka ölürmüş. Fakat her anka gibi küllerinden bir daha doğarmış.

Prenses kararını verdikten sonra halkın arasına çıkmış. Tüm halkın yardımına ihtiyaç duyduğunu kraliçelerini kurtarmak için onların gücüne ihtiyaçları olduğunu söylemiş. Halk ise kısa zamanda bunu kabul etmiş.

Kraliçeyi halk meydanına kadar taşımış ve el ele tutuşup onu ankaya bağlamışlar. O günden sonrasını atalarımızda dahil kimse anlatmaz. Çoğumuz kraliçenin kurtulduğunu, büyünün ölüme sebep olmadığını konuşurken diğerleri de kraliçenin güçlerini kaybedip hayata tutunduğunu ve halk arasında büyünün çok büyük felaketlere yol açtığını söylerler.

Fakat sonrası hakkında herkesin bildiği tek şey artık tek güçlü doğan kişinin prensesler olacağıydı. Prensesler büyüdüklerinde kraliçe'nin ankasının gözyaşını içerdi. Bu gözyaşı prensesi kraliçenin ankasının küllerinden doğacak olan ankaya bağlardı.

Ancak asırlar sonra bir anka prensese gözyaşı vermeden kaçmıştı. Ankanın kaçmasıyla şimdiki zamanın kraliçesi de güçsüz düşmüştü. Bununla halk isyana kalkmıştı. Yeniden aynı şeyler yaşanıyordu.

Ne de olsa tarih kendini tekrar etmesiyle ünlüydü.

Bölüm Yazarı: Atlas ( faervelion )

Anka'nın GözyaşıWhere stories live. Discover now