-8-

20.2K 952 888
                                    

                                DM

JeongGukjeon:

JeongGuk?

Hey!

Dünden beri yazmıyorsun?

Seni yoksa özledim mi?

                                                   Alietaen:

                                                                      
          Sevgilinin olduğunu bilmiyorum

                                                  Taehyung. 

        Bu akşam saat 20.00 da parka gel.

                            Telefonunu vereceğim.

°°>~<°°

JeongGuk soğuktan kızarmış burnu ile Taehyung'u bekliyordu.

"JeongGuk!"

JeongGuk arkadan gelen sesle biraz irkilsede hemen arkasını dönmüştü.

"Taehyung-ah?"

Taehyung lila atkısıyla koşarak JeongGuk'un yanına gelmişti.

"Sen.. Ağladın mı?"

"Ne alakası var Tae?"

JeongGuk'un gözleri kırmızı ve şişikti. Taehyung onun sevgili şeysinden bahsettiğini hatırlayıp konuyu buna çevirdi.

"Sevgili demişken, nerden çıkardın?"

"Telefonun çalmıştı. Tzuyu yazıyordu. İlk başta açmak istemedim. Ama sonra çok çalınca.. Açmak zorunda kaldım."

Taehyung JeongGuk'un gözlerine kitlenmişti. Anlatırken gözlerinin dolmasını izliyordu.

"Bana bebeğim harika bir haberim var dedi. Sustum konuşmadım. Yarın akşam ben ve karnındaki minik bebek seni bekliyoruz. Dedi. Taehyung...Bu nasıl bir acıydı biliyor musun?"

Taehyung aniden gülmeye başladı.

"Bebek mi? Puhahahahahah"

JeongGuk şaşkınca Taehyung'a bakıyordu. Nasıl gülebilirdi? O ağlıyorken biraz bile saygısı yok muydu?

"İNANMIYORUM JEONGGUK BEN DAYI OLUYORUM!"

JeongGuk ani şaşkınlıkla donmuştu. Ağzı açık şekilde sadece Taehyung'a bakıyordu.

"Dayı mı? O senin-"

"JeongGuk Tzuyu benim kız kardeşim. Gerçekten.. Puhahahaha"

"Tamam be gülmesene."

Taehyung kollarını JeongGuk'un boynuna sarmıştı. JeongGuk mal mal dururken Taehyung dayı olmanın heyecanını yaşıyordu...

>~<

"O kadar ağladın. Yani cidden.."

"Of ne yapayım hyung. Sevgilisi sandım bebeğim diyor ve genç biriydi. Araya bebekte eklenince ağladım işte. Hem neden insan kız kardeşini sadece adıyla kaydeder ki!"

Jimin telefonda gülmeye devam ederken Yoongi ve Hoseok'un gğlüşleri duyuldu.

"Oo demek eğleniyorsunuz. Hem de bensiz?"

"Of ne bileyim Jungkook-shii. Sen öyle ağlayınca davet etmem kötü olurdu."

"Boksunuz! Bensiz parti yapın zaten siz!"

Teleofunu Jimin hyungun yüzüne kapatmıştım. En azından morelimi düzeltmek için falan götürseydiniz.

Telefonu yatağın herhangi bir köşesine atttıktan sonra zil sesiyle yattığım yerden doğrulmuştum.

Koşarak kapıya gittiğimde boşluğuma gelmiş olacak ki kim o demeden kapıyı açıp 'ne var?' demiştim.

Taehyung üzgün bir biçimde yere bakıyordu. Onu kendime çekip kapıyı kapattım.

"Neden geldin ve evmi nerden biliyorsun?"

"Jimin.. Söyledi."

Hızlı ve umursamazca söylediğim için kalbi kırılmıştı.

"Taehyung çok yorgunum ve sıkılıyorum o yüzden yatacağım. İstediğini yap."

Taehyung kafasını salladıktan sonra odama gidip yatağa uzandım.

>~<

"JeongGuk?.."

"Hm?"

"Yanına gelebilir miyim?"

"Hayır."

"Ama korkuyorum..."

"Azgın bebeklere zarar gelmez."

"Pekala.. Ben eve gidiyorum."

"Bu saatte mi?"

Taehyung kafasını sallayıp yataktan kalkmak için hamle yaptığında JeongGuk onu kendine çekip kafasını göğsüne yaslattırmıştı.

"Gidemezsin."

Taehyung ne olduğuna anlam vermezken JeongGuk'un düzenli nefesleriyle uykuya daldığını anlamıştı.

Yavaşça doğrulmaya çalıştığında JeongGuk onu iyice kendisine çekip burnunu saçlarına sürtmüştü.

"Eğer Taehyung.. Seni daha önce fark etseydim.. Seni dünyanın en mutlu insanı yapardım."

^~^~^~^~^~^~^~^~^~^~^~^~^~^~^~^

Bölüm sonu.. Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Saranghe♡

Scanny - Taekook - Where stories live. Discover now