10

3.1K 296 160
                                    

★Catelin Dorcey★  

Üstümde ki elbiseyi düzelttim, saçlarımı ördüm ve sol omzumda topladım. Kralın odasına gitmeden önce kendimi güzel göstermek için olağanca şeyi yapmıştım. İlk yüzüme can gelsin diye pudra sürmüş ve dudaklarımı renklendirmek için vişne tatlı kremden sürmüştüm ama bu kendimi daha komik göstermeme neden olmuştu. Sonra tüm o şatafatı bir kenara bıraktım ve her zaman ki Catelin gibi olmaya karar verdim. Krem rengi uzun elbisem ve üstüme aldığım şal ile odamdan çıktım. Odam kralın bulunduğu kattaydı ve bu Jenica'yı biraz daha delirtmişti. Bir hizmetliyi elinde tepsi ile merdivenden çıkarken gördüm ve koşarak yanına gidip, tepsiyi aldım.

''Bunu ben hallederim.'' Tebessüm ettim ve adam da tebessümüme karşılık verdikten sonra gitti. Kralın odasının önüne geldiğim de, bir nefes aldım ve ayağımla kapıyı ittirerek açtım. Hala uyuyordu ve yatak tamamen dağınıktı. Onu en son gördüğüm gecenin üstünden dört gün geçmişti ve daha sonra diğer krallıklarla toplantı olduğunu söyleyip gitmişti. Dün gece sabaha karşı geldiğin de, yüzü yorgunluktan çökmüş ve bitkin görünüyordu. Jenica ona sırnaşsa da, kralın bir bakışı onun geri çekilmesine yetti. Sonra o sert bakışlar beni buldu ve yüzünde yorgun bir tebessüm oluşunca, ona karşılık vermeden edemedim. Sonra odasına giderken, Jenica'nın öfkeyle beni izlemesini seyrettim ve yüzüme onun kadar beceremesem de, sinsi bir tebessüm eklemiştim. Jenica her ne kadar bizim içeride edepsiz şeyler yaptığımızı düşünse de, benim tek yaptığım kral uyuyana kadar elini tutmak ve saçlarını okşamak olmuştu. Sabah ise odama gitmiş ve bir kaç saat uyuduktan sonra yine buraya gelmiştim. 

Tepsiyi masaya bıraktım ve yanına gidip, saçlarını okşayarak ona seslendim. ''Kralım.'' Dedim ve elimi uzayan ve birbirine geçen sakallarına sürttüm. O iyice bana doğru sokulurken, bir kedi gibi mırladı ve elimi tuttu. ''Cat.'' Belimden kavradı ve beni yatağa yanına çekti. Gözlerini açtı ve ela gözleri koyu kahve gözlerimi buldu. Yüzünde halinden memnun bir gülümseme oluştu uzanıp yanağıma bir öpücük bıraktı. 

''Bana Zayn diyeceğin konusun da anlaştığımızı sanıyordum.'' Dudaklarıma doğru konuşurken, elimde olmadan bir iç çektim ve bakışlarımı dolgun soluk kırmızı dudaklarına diktim. 

''Üzgünüm, henüz alışamadım.'' Dedim. Eli arsızca aşağıya doğru indi ve kalçamı avuçlayıp sıktı. ''Sana ceza vermeli miyim?'' Tek kaşını kaldırdı, ama bunda ciddi olmadığını tebessüm eden dudaklarından anladım. ''Kralım nasıl uygun görürse.'' Kıkırdadım ve elim tekrar sakallarına kayıp, onları okşadı. O elimin altında yavru bir kedi gibi zevkle mırıldanırken, bu durumuna gülmeden edemedim.

''Sabah tatlı mı alabilir miyim peki?'' Nefesini yüzüme üflerken, onu sadece başımla onayladım. Yaklaştı ve dudaklarını sıcak baskısını, benimkilerinin üstünde hissettim. Öpüşüne karşılık verirken, karnımda ki o düğüm git gide büyüyor ve beni içine çekiyordu. Eli başka yerlere kayarken ve öpücük şehvetli bir hal alırken, adını inlemekten kendimi alamadım. Beni altına aldı ve ıslak öpücükleri boynuma doğru indi. Onu durdurmak için, elimi göğsüne koydum ve kendimden uzaklaştırdım. Gölgeli bakışları tüm yüzümde gezindi ve ne demek istediğimi anlamış gibi başıyla onayladı ve yataktan hızla kalkıp, oturma pozisyonuna geçti. Ben de yerimden doğruldum ve masa da duran tepsiyi aldım ve yanına yürüyüp oturdum.

''Sana yedirme mi ister misin?'' Elimi çenesine koydum ve bana bakmasını sağladım. Elimi tuttu ve dudaklarına götürüp, nazikçe öptü. ''Dokunuşlarının rahatlatıcı bir özelliği var, beni öldürmek için; bana dokunman yeter.'' Dedi ve alnını alnıma yasladı. Sözleri beni ele geçirirken, şaşkınlıkla ona baktım. Bu kadar kısa zaman da, onda bu kadar büyük etki eden ne yapmış olabileceğimi düşündüm ama aklıma mantıklı bir açıklama gelmiyordu.

Competition/ zmOù les histoires vivent. Découvrez maintenant