Zor Aşk| Otuz Üçüncü Bölüm

1.2K 78 103
                                    

Bahar'ın ağzından,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bahar'ın ağzından,

Uzun sayılmayacak bir süre bekledikten sonra arabalarımız gelmişti. Ancak yola çıktığımızda güneş çoktan batmış, hava çoktan kararmıştı. Karabayır'a gelene kadar Yavuz'un omzunda dinlenmiştim. Karabayır'a geldikten sonraysa kısa bir evrak işini halletmiştim.

Eve geçmeden önce yaralı askerin durumunu öğrenmiştim. Ameliyatı iyi gidiyordu. Muhtemelen iyi olacaktı. Ameliyat bitince beni aramaları için bizzat tembih etmiştim hastanedekileri. 

Yavuzsa Karabayır'a geldiğimizde benimle birlikte ilk başta kampa gelmiş ardından da hastaneye uğramıştı. Tabura yarından sonraki gün geçecekti. Herhangi bir operasyon çıkmadığı sürece yarın evdeydi.

Duşumu aldıktan sonra saçlarımı zoraki bir şekilde kurutmuştum. Üzerimde hafif bir kırgınlık vardı. O yüzden daha fazla hastalanmamak için işimi garantiye almıştım. Oturduğum makyaj masasında gözlerimi kapatarak acıyan boynumu sağa sola hareket ettirirken kapı açılma sesiyle gözlerimi açtım.

Yavuz belinde havlusuyla odaya geldi. Elindeki saç kurulamak için olan havluyla saçının nemini alırken aynadan göz göze geldik. "Sıhhatler olsun."

"Sağ ol bir tanem." diyerek odadaki gardıropa doğru ilerledi ve yatarken giyeceği tişörtü ve eşofmanı çıkardı. Ardından iç çamaşırını çıkarmak için çekmeceye uzandığında bakışlarımı ondan çekerek makyaj masama indirdim.

Nemlendirici kremi elime alarak az miktarda üzerine sıktım. Bakışlarımı aynaya çevirmeden ellerimi birbirine sürerek kremi tüm elime yedirdim. Arkamda hissettiğim hareketlilikle bakışlarımı tekrar aynaya çıkardım.

Yavuz üzerini çoktan giyinmişti. Ellerini yavaşça boynuma doğru getirerek narin hareketlerle masaj yapmaya başladı. Çok iyi geldiği için anında gözlerimi kapadım ve anın tadını çıkarmaya başladım.

"Nasıl, iyi geliyor mu?" diye soru yönelttiğinde ağzımdan onaylayıcı mırıltılar çıkardım. Hareketlerine devam ederken rahatlayan boynum ve omuzlarımla gözlerimi açtım.

Yavuz rahatladığımı anlamış olacak ki hareketleri yavaşça bıraktı. Ardından ilk önce açık olan omzumu öptü. Sonra da boynuma sesli bir öpücük bıraktı.

"Yorgun yorgun seni de uğraştırdım." dediğimde kaşlarını çattı. "Seninle vakit geçirmek benim yorgunluğumu alıyor, ne uğraşması."

Ayağa kalkarak tam karşısına geçtiğimde verdiği cevaba karşılık gülümsedim. "O zaman teşekkür ederim sarı komutan."

"Ne demek doktor hanım, benim için bir zevkti." dedi yarım bir gülüşle. Elleriyle belimi kavrayarak beni kendisine doğru çekti. Bende ellerimi omuzlarına koyarak ona uyum sağladım.

Öpmek için bana doğru eğildiğinde kafamı çektim. Kendimi hasta hissediyordum ve ona bulaştırmak istemiyordum. Ben hasta olsam izin alabilirdim. Ancak o alamazdı maalesef teröristler hastalık dinlemiyordu.

Zor Aşk| Tamamlandı💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin