3-"bir çiftçinin oğluydu"

5.2K 225 59
                                    

"Bekle aşk

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bekle aşk. Beni rahat bırak,
Kurcalama yüreğimin kıpırtılı sevincini,
Özgür bırak coşkumun dizginlerini. "

M.S. 670
Kim Krallığı, Icheon

İnsanlar, kendilerine baktıkları için yaşadıklarını sansalar da aslında sadece sevgiyle yaşadıklarını anladım. Seven kişi, Tanrı'ya yaklaşır ve Tanrı da ona yaklaşır. Çünkü sevgi Tanrı'nın ta kendisidir.*

Ama prens ne sevgi ile büyümüştü ne de tanrıya sevgi beslemişti buz kırağı gönlünde. Oysa gönül gözünü açıp baksaydı görürdü Tanrı'nın onun için bahsettiği nimetleri; güneşin parlattığı esmer tenini, yüzüne birer öpücük misali meleklerden kondurulan benlerini, güzel dalgalı saçlarını, onu bir prens yaparak yücelttiğini...sayamacağı kadar güzellik doluydu prens, Jeongguk'un gözünde. Tanrısına yüreğini açıp onun için af diledi Jeongguk. Bir gün gerçek sevgiyi öğrendiğinde; prensin, Tanrısına da sevgi göstereceğine emindi. Gerçek sevgi neydi? O da henüz tam anlamıyla bilmiyordu.

Prens ailesi ile yemek sofrasındayken Jeongguk pederinin özlemiyle bahçeye koşuşturmuştu. Bahçede toprağa fidanlar ekiyorken buldu onu, önce topraklı ellerini temiz elleriyle kucakladı sonra da hüzünle dolan gözleriyle avuçlarına öpücükler kondurdu.

"Affet beni, yanında olup sana yardım etmeliydim ama böyle olacağını ben de bilemedim." Pederi şefkatle yaşlar süzülen yanağına avcunun yasladı.

"Oğlum, böyle karşımda ağlarsan kötü hissederim. Ben gayet iyiyim, seni böyle güzel görmek daha mesut etti beni. Güzel ellerine topraklar yakışmıyordu, prens seni yanına aldığı için Tanrı'ya minnetler sunuyorum." Jeongguk bu sözlere karşı daha da çok ağlamaya başladı ama pederi devam etti.

"Bunca yıl sana hep sert davrandım, kızdım, ağlattım ama hepsini senin için yaptım. Kırılgan bir çocuk olma istedim ama sen hep öyle oldun. Bizim yaşadığımız yerde güçlü olmak zorundaydın çünkü. Şimdi ise sonunda güzel yüzüne nur inmiş. Nasıl kızarım sana beni bıraktın diye?"

"Beni hiç merak etme olur mu? Prens kötü birisi değil, sık sık yanına gelip yine yardım ederim." Pederi sadece başını sallamakla yetindi, yıllarca yanında büyüttüğü oğlundan ayrı düşmek zayıf kalbini daha da güçsüzleştiriyordu ama onun için mutluydu. O bir çiftçiydi oğlunun da kendisi gibi ellerinde yaşamın izlerinin taşımasını istemezdi. Jeongguk çok oyalandığını düşünerek pederinin ellerinden öperek tekrar saraya döndüğünde aklı geride bıraktığı pederindeydi.

Mermerden yapılmış merdivenleri hızlı hızlı çıkıp prensin odasının önüne geldi. O sırada ileriden gelen prensi ve ihtişamlı bir şekilde giyinen orta yaşlı bir kadını görüp kapının önünde duran askerlerin yanına geçip yere bakmayı sürdürdü. Bugün öğrendiği şeylerden birisi: asla ama asla yanından bir soylu geçerken başını kaldırmaman.

Gecenin Omzuna Yaslanan Yıldızlar Öpsün Seni | •𝘵𝘢𝘦𝘬𝘰𝘰𝘬• |Where stories live. Discover now