Hasta

64 5 0
                                    

Kafam allak bullak olmaya başladı.Kafamı kaşıyacak vaktim bile yoktu.Müdürümüz,sürekli toplantı yapıyordu.Neden diye sormak istesem de soramazdım.

"Mavi hanım toplantıya giriyoruz."

Evrakları alıp toplantı odasına girdim.Düzeni hazırlayıp,misafirlerin gelmesini bekledim.Sıkılmaya başladım.Hiçbir toplantı bu kadar uzun sürmemişti.Toplantı çıkışında saate baktım.Bir buçuk saattir toplantıdaydık.Çıkarken Müge Hanım'a seslendim.

"Bugün ki görüşmeleri hemen istiyorum."

"Tamam Mavi Hanım.Hemen gönderiyorum."

Gülümseyerek odadan çıktım.Koltuğa resmen kendimi attım.Su içip kendime gelmeyi bekledim.Ofisten çıkmama yarım saat kaldı.Bunun sevinciyle Asya'ya mesaj çektim.

GÖNDEREN:MAVİ

ALICI:ASYA

"Canım,akşam müsaitsen bize gelip bir şeyler içebiliriz."


GÖNDEREN:ASYA

ALICI:MAVİ

"Senin ofisine yakın bir yer var.Oraya gidelim."


GÖNDEREN:MAVİ

ALICI:ASYA

"Olur.Bana uyar."

Kafeye geldiğim de gözümün ucuyla Asya'ya baktım.Sonunda buldum.

"Hoş geldin canım."

"Merhaba tatlım."

Siparişleri verirken dedikodu yapmaya başladık.Uzun zamandır görmeyince neler olup bittiğini bilmiyordum.

"Zahide ile görüşüyor musun?"

Kahvemden bir yudum aldım.

"Evet.Geçenlerde bendeydi.Hatta şimdi onu çağırabiliriz."

"Olur.Onu da görmüş olurum."

Zahide ile konuşup anlaştık.

"Tamam.Bir saate geliyor."

Biz konuşmaya dalmışken Zahide geldi. 

"Kızlar,merhaba."

Asya'ya sıkı sıkı sarıldı.Siparişini verince konuşmaya geri döndük.

"Pamir ile evleniyormuşsun."

"Evet.Nasıl oldu bilmiyorum.Kendimizi bir anda nikah masasında bulduk."

Zahide kahkaha attı.

"Yanlış anlama ama eskiden kızlarla aramızda konuşuyorduk.Asya hepimizden sonra evlenir diyorduk.Ama hepimizden önce sen evleniyorsun."

Asya kahkaha attı.Kahkahası kafe de yankılandı.Her zamanki Asya.Eskiden de böyleydi.Sınıfta sesli gülen tek kişi oydu.Uykumun geldiğini fark ettim.

"Ben kalkıyorum.Bugün çok yorucuydu.İyi akşamlar."

"Tamam.Biz daha otururuz.İyi akşamlar."

Arabayı bile doğru düzgün kullanamadım.Eve geldiğimde yine kıyafetlerimi çıkarmadan uyudum.Sabah uyandığım da kendimi iyi hissetmiyordum.Yataktan çıkmak istemiyorum.Telefona uzandım ama yerinde yoktu.Küçük çaplı kalp krizi geçirdikten sonra yorganın içinde buldum.Ne zaman buraya koymuştum.Hülya Hanım'ı arayıp izin istedim.

"Mavi biliyorsun,bugün toplantı var.Ona gelmen gerekiyor."

"Hülya Hanım,sizi anlıyorum.Ama siz de beni anlayın.Çok kötüyüm.Kötü olmasam gelirim.Siz de biliyorsunuz."

Derin bir nefes verdi.

"Tamam.Senden tek isteğim toplantılara gel.Ondan sonra gitmekte özgürsün."

Onaylamak zorunda kaldım.Bana kalsa hiç gitmek istemem.Toplantı neyse ki öğlendi.Kendime gelmek için uzun zamanım vardı.Saat o kadar hızlı geçmişti ki anlamadım bile.Evden nasıl çıktığımı bilmiyorum.Toplantı salonundan çıkmak için can atıyordum.Çıkarken Hülya Hanım kolumdan tuttu.

"Mavi seninle konuşmamız gerekiyor.Odamda seni bekliyorum."

"Tamam Hülya Hanım."

Müge den evrakları alıp Hülya Hanımın odasına çıktım.Cebimdeki aynayı çıkarıp kendime baktım.Ne de olsa müdürün karşısına çıkıyorum.Kapıyı tıklatarak içeriye girdim.

"Gel Mavi.Ben de seni bekliyordum."

Evrakları gösterdim.

"İstediğiniz her şey bunun içinde."

"Teşekkür ederim."

Bugün olanlardan konuştuk.Bir anda ciddileşti.İşte şimdi sıçtım.Her şeye hazırlıklıydım.

"Ege Bey'i hatırlıyor musun?"

Biraz düşündüm.İsmi tanıdık geliyordu ama çıkaramadım.Beni beklemeden konuşmaya devam etti.

"Ege Bey,İstanbul'a kesin dönüş yapıyor.Şirketimiz de yeniden çalışacak.Onunla birlik olmanı istiyorum."

"Tamam.Siz nasıl isterseniz."

"Bunu başaracağını biliyorum.Sen güvendiğim birisin Mavi.Güvenimi boşa çıkarma."

"Merak etmeyin Hülya Hanım.Bana güvenebilirsiniz."

Kapıdan çıkarken yine seslendi.

"Yarın ki toplantıya gelmeyebilirsin.Ama perşembe günü geleceksin."

"Teşekkür ederim."

deyip odadan çıktım.Eve geldiğim de limon zencefil yaptım.İçerken,gözlerim uzaklara daldı gitti.Kendime geldiğim de çoktan bitirdiğimi fark ettim.Saçımı toplayarak bahçeye çıktım.Biraz nefes alsam iyi olacaktı.Grip olmaktan nefret ediyorum.Yüzüme vuran güneş bir an kesilince ne oluyor diye baktım.

"Mavi,iyi misin?"

"İyiyim.Biraz gribim."

"Geçmiş olsun.Sana nane limon yapayım mı?"

"Hayır.Az önce limon zencefil içtim.Annemin özel tarifi."

"Ahh evet.Serpil teyzenin meşhur tarifi.Bu arada onlar ne yapıyor?"

"İzmir deler.Geçinmeye çalışıyorlar."

Ayağımı uzatıp Asya'ya döndüm.

"Kahve, çay veya başka bir şey istiyor musun?"

"Sen hiç zahmet etme.Pamir'i çağırayım.O hazırlasın bize."

"Enişteye bak be."

İkimiz de güldük.Kendimi biraz daha iyi hissediyorum.Pamir geldiğin de biraz daha sohbet ettik.

"Düğün ne zaman?Onun davetiyesini vermediniz."

Şaşırdı.

"Nasıl vermedim?Verdim.Hatta kına günü verdim."

"Eve bakayım.Nereye koyduğumu bilmiyorum."

Yine de söylemişti.Notlara kaydedip içeriye geçtim.Yatağa uzanıp televizyona bakındım.Yarışma programı bulunca durdum.Yarışma programlarına bayılıyorum.Biraz izledikten sonra sıkıldım.Komedi filmi bulunca durdum.Kahkaha atarken telefonumun çaldığını duymadım.Ekrana bakınca kalbimin sızladığını hissettim.Telefonu aldım ve ekrana baktım.Sadece ekrana bakmakla yetindim.

Bir Bulut OlsamWhere stories live. Discover now