Kokteyl

13 1 0
                                    

"Nereye gidiyoruz?"

"Yarın Asya kokteyl veriyor. Davetiyeni bana verdi. Sana haber vermeyi unuttum."

Birkaç eşya alıp eve geri döndüm. Mağaza çok kalabalıktı ve bir an önce eve gidip dinlenmek istiyordum. Eve geldiğimde Bulut'un uyuduğunu gördüm. Sessiz hareketlerle odama çıkıp uyumaya hazırlandım. Uyandığımda saat 02.05 idi. Bu saatte uyanmak için ne yapmış olabilirim? Su almak için aşağıya inerken merdivenlerde Bulut ile karşılaştım.

"Korkuttun Mavi."

"Kusura bakma. Yarın Asya kokteyl veriyormuş. Haberin var mı?"

Başını evet anlamında salladı ve odasına geçti. Anlaşılan sadece benim haberim yoktu. Suyu alıp odama geçtiğimde telefonu kurcalamaya başladım. Gözlerimi açtığımda telefon elimde uyuyakalmışım. Kendime gelmeye çalışıp aşağıya indim. Bulut'un daha uyanmadığını varsayarak kahvaltı hazırladım. Masaya çayları koyduğumda Bulut yenice uyandı. Beraber kahvaltı yaptık ve bugün ki planlarımızı açıkladık. 

"Nasıl? Kokteyl var. Gelmeyecek misin?"

"Kusura bakma ama gelemem. Arkadaşlarıma söz verdim."

Ağzımı açmıştım ki telefon konuşmamı engelledi. Asya yardım için beni istemişti. Çayımdan son yudum içip kalktım.

"Masayı ben hazırladım, sen kaldır."

Üstümü değiştirip evden çıktım. Keşke dün akşam gelmeyeceğini söyleseydi. Ben şimdi ne diyeceğim arkadaşlara? Oraya varana kadar bir sürü yalan düşündüm.  Arabadan indiğimde Asya kapıda karşıladı. Yüzündeki gülümseme birden yok olup gitti. Yanına geldiğimde karşıya bakıyordu. Odaklandığı yere baktım fakat hiçbir şey göremedim. 

"Ne oluyor Asya?"

Bana bakmadı. Önümden gidişini izledim. Arkasından izledim. Arabanın yanına geldiğinde başını arkasına çevirip bana gülümsedi.

"Hoş geldin Asya."

Gülümsedim. Yanına gidip sarıldım.

"İyisin değil mi?"

Başını evet anlamında salladı. 

"Aslında gerginim. Akşam önemli misafirlerim var."

Yutkundu ve içeriye geçti. Arkasından bende girdim. Ne kadar önemli olabilir ki? Ulaş Cansın gelecek değil ya. Havuz başını hazırladığımız da işim bitmişti. O sırada Bulut aklımdan uçup gitmiş. Misafirler gelmeye başladığında onlarla ilgilenmekten her şeyi unutmuştum. Zahide yanıma geldiğinde koluyla kapıyı gösterdi. Kahkaha atmak istedim. Çünkü kapıda Ulaş Cansın ve eşi Uzay Cansın duruyordu. Asya koşar adımlarla onların yanına gidip sohbet etmeye başladı. Ulaş Cansın büyük bir firmanın Ceo suydu. Eşi Uzay Cansın ise kendi hastanelerinde baş hekimdi. Onlara selam vermek üzere yürümeye başlamıştım ki kolumdan Bulut tuttu.

"Gelemeyeceğim demiştin."

"Fikrimi değiştirdim. Senin yanında olmak istiyorum."

Yanağına küçük buse kondurup Ulaş bey in yanına gittim. Koyu sohbete dalmıştık ki Asya ve Çağrı'nın sesini duyduk. Uzun bir konuşma arifesinden sonra asıl konuya geçebilmişlerdi. Asya hamile olduğunu açıkladı. Çocukları olacağı için çok mutlu oldum. Asya ve Çağrı yı kutlayıp sohbete devam ettim. Saat geç olmaya başladığında Bulut'u dürttüm.

"Buradan gitmek ister misin?"

"Sen nasıl istersen öyle yapalım."

"Kalmak istersen kalabiliriz."

Bir Bulut OlsamWhere stories live. Discover now