Bölüm 2

6.3K 333 20
                                    


Saat 06.00

-Esma kaalk kaalk kaalk KALK!

-Olum bi dur çiğ köfte yiyorum. Bir dürüm daha...

-Of yine rüyanda çiğ köfte mi yiyorsun?

-Yanında da ayran var...

-Zıkkım iç.

O sırada kapıya biri alacaklı gibi vurdu ve içeri daldı. Gelen Oğuz'du. "Ohoo siz daha hazır değil misiniz?"

-Esma'nın çiğ köfte yemesini bekliyorum.

-Ha?

-Rüya görüyor da.

-Ya rüyasında bile yemek yiyor, aynı ben. İşte aradığım silah arkadaşı.

-Oğuz sen de yiyecek misin? beş buçuk dürüm daha var...  Ceren gözlerini kocaman açtı ve onu çekiştirmeye başladı.

-Hadi kalk artık geç kalacağız.

-Tamam ya kalktım. Oğuz odadan ayrıldı. 5 dakika sonra eğitim alanındaydılar. Hakan Üsteğmen gelince sabah sporuna başladılar. Önce yarım saat koştular daha sonra sıra şınav-mekiğe geldi. Ceren gayet rahatken Esma tedirginleşti. "Dün yediğim çiğ köfteler bugün.."Ceren Esma'yı dürtüp "Sus biri duyacak." dedi. Şınav pozisyonu aldıklarında Oğuz sessizce "Ne konuşuyorsunuz gızlaa" dedi.

-Lan Oğuz az önce dediğini duymadın demi?

-Ne dedi ki?

-Dün yediğim çiğ-" derken Esma Ceren'e sertçe vurdu ve "Abi sen niye böylesin? Sus da şınav çek." dedi.

Şınavda her inip kalkışta Esma, "Anam ölüyom." modundayken Ceren de yorulmuştu o kadar şınavın ardından.

-Öldürmeyen Allah şınav çektiriyor.

-Aldırma gönül aldırma, gönül aldırmaa.

Esma böyle diyince Ceren gülerek, "Arabeske bağlama da işine devam et. Stay strong Esimaa."

"Allah aşkına sen İngilizce konuşma. Esimaa ne lan? Bir kere çeviri yaparken özel isimler değişmiyor cahil misin kardeşim?" diye sitem etti. Hem yorulup hem birbirleri ile uğraşmayı çok iyi başarıyorlardı.

1 saatlik bir sporun ardından kahvaltı saati gelmişti. Tüm askerler gibi onlar da çok acıkmıştı. Yemekhaneye gidip kahvaltılıklarını alıp bir masaya oturdular. Yanlarına Oğuz ve Yahya Üstçavuşlar da oturdu. Komutanlar da gelince yemek duasının ardından kahvaltıya başladılar.

-Eee nasıl alışmaya başladınız mı? diye sordu Yahya.

-Evet evet! Yemekler çok güzel, alıştım ben. dedi Esma ağzındakileri çiğnerken. Tuhaf bir ses çıkmıştı.

Oğuz gülerek, "Aynı ben ya." dedi. Geldiklerinden beri Esma'ya bu tarz şeyler demesine sinir olan Ceren "Hiç de siz gibi değil Üstçavuşum. Ayrıca o benim badim." dedi. Esma ağzındakileri yutmamışken gülerek,

"Kıskanma la marul!" dedi. Ceren kıvırcık saçlı -bayağı kıvırcık saçlı- olduğu için Esma ona arada marul derdi.

"Sana marul saçlarımı yedirtirim."

"Yanına da limon sık, oy bide maydanoz. Tahmin edin aklıma ne geldi?"

Esma'nın bu sorusuna Oğuz heyecanla Ceren ise bezmiş bir ifade ile, "Çiğ köfte." dedi.

Yahya da sohbete dahil oldu. "Ya marul falan demeyin o kıvırcık saçın bakımı zor oluyor kuzenimden biliyorum. Kız bir yere giderken hazırlanacağım diye sinir krizi geçiriyordu."

İki Badi Bir Araya GelmemeliydikWhere stories live. Discover now