hagsaeng;; jungkook ✅

üç;; aşk perisi

öğrenci da ye,

ertesi gün ilk ders için uyandığımda odada seni görememek kafamı duvara sürtme isteğimi uyandırıyor.

şimdiden kurallarıma uymaman sinirlerimi bozuyor.

"günaydın efendim."

duyduğum ses ödümün patlamasına sebep olurken şaşkın yüz ifademi değiştirip bakışlarımı sana çeviriyorum. "neredeydin sen?"

"akşam tüm öğrencilerin giymesi gereken özel dikim kıyafetlerinden bahsetmiştiniz, uyanınca yanımda buldum. ben de onları giyindim."

bakışlarım vücudundaki sarı simli elbisede gezinirken kaşlarımı çatıyorum. "bunu beğenmedim, zaten sarıyı kim sever ki?" diyorum huysuz bir şekilde. üzgünce başını yere eğdiğinde gözlerimi en sonunda senden çekebiliyorum. "derse geç kalacağız, önüme düş."

hızlı bir sihirle sen görmeden üzerimi değiştirdikten sonra arkandan seni takip ediyorum. "ama efendim yolu bilmiyorum, sizin önüme düşmeniz gerekmez mi?"

"hayır!"

"o zaman nereden gideceğim?"

"ne fark eder?"

"ne?"

daha fazla kendimi rezil etmemek için öksürürken birden karşımda beliriveren seok jin sunbaeyi görmemle gözlerimi büyütüyorum.

"vay, vay, vay.." diyor sırıtarak. "jung kook, öğrencilerinle hızlı kaynaşmışsın."

"ne?" diye soruyorum anlamamış gibi yaparak. "ah, da ye mi? yolu kaybettiği için onu derse götürüyordum."

dalga geçen surat ifadesi sana bakıp birden değiştiğinde istemsizce panikliyorum. ardından hızlıca söylediği kelimelerle seni dondurduğunda neler olduğunu anlıyorum.

seok jin sunbae aşk perisi.

"bu da ne demek oluyor?" diyor elini senin kalbine koyarken. "jung kook, o senin ruh eşin seçilmiş!"

gözlerimi kapatıp iç çekiyorum. "biliyorum."

"onu buraya sen mi soktun? o bir insan."

"hayır sunbae, bu nasıl oldu bilmiyorum."

"bu inanılmaz," diyor seni daha yakından incelerken. "bunu asla kimseye söylememelisin, yoksa başınız derde girer." başımla onayladığımda devam ediyor. "kutsal periler aşkına, o çok güzel!"

"ne yapacağım bilmiyorum sunbae, bir insana aşık olmak istemiyorum."

"çoktan birbirinize aşıksınız, jung kook."

acı gerçekle beni tek bıraktığında uzunca bir süre seni izliyorum. ardından yeniden seni eski haline getirdiğimde gülümseyerek bana dönüyorsun.

"nereden gidiyoruz efendim?"

-sihir öğretmenin jung kook.

+
arkadaşlar hikaye çok boktan neden okuyorsunuz hala bilmiyorum ama teşekkür ederim rjpwnfpwfmwğ

-poNyo