16. İsyan Dolu Aşk

54.9K 4K 1.2K
                                    

İyi geceler güzel insanlar...

16 bölümlük geçmişin bitiş gününe geldik. Sizin için ne yapabilirim diye bakındım ama bölümleri kesip birleştirme yapamadım. Denedim ama olmadı. Bir kısmı açıkta kalınca; bu son geçiş bölümünü okuyacağız. Haftaya uzun ve dolu dolu olan 17. Bölümde görüşmek dileğiyle... Keyifle okuyun.

...

Omuzları inerken eliyle alnını ovaladı. Kocası gelmemişti. Gelmesini mi istiyordu? Belki de evet. Onu şimdiden özlemiş olmasına lanet etti. Gelmemiş olması ise yüreğine oturmuştu. Kendi içindeki kadınların susmak bilmez sesine kulaklarını tıkamak ve hatta yapabilse eliyle kalbinden söküp atmak istedi. Karmaşık ruhu ve içindeki susmayan kadınların sesleri beynine çekiç darbeleri bırakıyordu.

"Ne yapayım?" diye fısıldadı Dilay.

"Aç." dedi Efruz duruşunu dikleştirdi.

Kapı yavaşça açıldığında holden sızan ışıkla Kılıç'ın keyifli gözleriyle karşılaştı Efruze.

"Beni içeri almayacak mısınız?"

Dilay adamın başı üzerinden dışarıya baktı. Bu adam bu kadar yolu tek başına mı gelmişti... "Lütfen girin." diyebildi. Yanından geçen Kılıç'a öfke karışık kırık bakışlar atmıştı. Kılıç Efruz'a baksa gözlerindeki o kırıklığı görebilirdi. Nedenini de hiç merak etmezdi.

Kılıç'ın ardından devam eden Efruz'u Dilay da takip ederek sobanın yandığı odaya girdiklerinde Kılıç'ın gülüşü büyüdü. En son sobayı nerede gördüğünü hatırlamıyordu.

"Harika! Kaçmak için çok güzel bir yer seçmişsin Efruze." dedi sobanın başına geçip ellerini üzerine tuttu. Erzurum'un soğuğu başka bir şeye benzemiyordu.

"Dalga geçme! Neden geldin?" dedi karşısına dikilip.

"Tabii ki seni kocana götürmek için."

"Siz beni gelip alın diye gelmedim ben buraya. Hem beni nasıl buldunuz?"

"Tilkiye tavuk sever misin gibi bir soru oldu bu. Bu kısmı atlayalım."

"Neden sen geldin peki? Kartal Bey zahmet edemedi mi?"

Dilay kanepeye yerleşip ikili arasında geçen konuşmayı dinliyordu.

"Seninle o kadar yorgun ki gelemedi."

"Ama ihaleyi aldınız, keyfinizin yerinde olması gerekiyordu. Beni göremeyince yorulmuş olamaz." dedi imalı ses tonuyla.

"Bunları döndüğünde konuşursunuz. Ben seni alıp götürmekle yükümlüyüm. Karı koca arasında ne yerim ne sözüm olmaz."

Efruze arkasını dönerek Dilay'ın yanına oturdu. "Beni nasıl götürmeyi düşünüyorsun Kılıç?" Efruze kendinden çok emindi ve gitmek gibi bir niyeti de yoktu. Hem de kocası yerine arkadaşını yollamışken.

"Benimle gelmek zorundasın Efruze. İşi yokuşa sürme."

"Sürersem ne olacak? Kalan mallarımızı da mı alacak Kartal?"

Kılıç göz devirdi. Çok değişik bir kadınla evlenmişti Kartal. Oysa Selin öyle miydi? Selin'i anımsayan yüreği kanat çırptı bir an. Ve az sonra yapacağı şey için Selin onu affedecekti. Öyle umuyordu.

"Bak!" dediğinde Efruze hırsla ayağa kalkıp karşısına geçti. "Baktım."

Kılıç kendinden oldukça emin ve ses tonu da bunu tasdikler biçimde kıza çenesini kaldırdı. "Ben kimim? Bir kumarhane sahibi! Kartal kim? İş adamı. İkimizi birbirimize vursan bu şehir yıkılır." dedi başını öne doğru uzatmıştı Kılıç. Dilay'ın kaşları havalanmıştı.

Kartal Pençesi - Kitap olduWhere stories live. Discover now