"Sakin ol Kyungsoo. "
" S-s-sakinim b-ben canım haehhhehhs nerdençıkardınyani."
Kai tek kaşını kaldırıp dik dik baktı.
" Yani belli ettiğinden değil de, biraz heyecanlısın sanki."
Kyungsoo yerinde zıplamaya başladı.
" Biraz heyecanlıyım aslında. N-nasıl anladın? "
Kai omuz silkti.
" Meslek Sırrı. "
" Korkuyorum. Sanırım söyleyemeyeceğim."
" Kyungsoo Hyung... bu sadece prova çekimi. Yani fanlar yok daha içeride. Sadece prova."
" Ve bu debut stage. DEBUT STAGE!!!"
Kai gözlerini devirdi.
" Ben de heyecanlıyım ama yapacağımızdan eminim. Sorun yok."
Sehun ordan asık suratla cevapladı.
" Kendi adına konuş. "
Doğru ya. K ve M Ayrılışı.
*2 gün önce*
Sehun ve Luhan artık olayı aşmıştı.
'Daha çok vakit geçirmek' için, tuvalete bile beraber giriyorlardı.
İkisi de 1 aylık ayrılığı düşünmek istemiyordu. Ama maalesef günü gelmişti.
'Lanet olsun. Şu anda Çince'yi sökebilirim. Böylece Me girerim ha?'
Planlar sadece bunlar değildi.
'Bavuluna gizlice girmeliyim.'
' Bana çok benzeyen birini bulup kendim Çin'e gitmeliyim. '
' Bacağımı kırmalıyım.'
' Hatta elektrikleri kesmeliyim (alaka?)'
Kızmayın ona ablası, Luhan gidiyor elden ya.
Sehun sımsıkı sarılıyordu Luhan'a her fırsatta. Tuvalete girmekten nefret ediyordu, çünkü tuvalette sadece yanında durabiliyordu, onu sarıp öpemiyordu.
Luhan da pek farklı değildi.
Her fırsatta Sehun'un koynuna giriyor ve burnunu onun göğsüne sürtüyordu.
'Acaba yanlışlıkla biletimi mi unutsam?'
'Yoksa bavulumu mu? '
'Ya da telefonumu?'
'KENDİMİ?!'
Suho ve Lay de Üzgündüler, ama onlar kısa süreli ayrılıkları dert etmezlerdi. Sonuçta, telefon, Görüntülü telefon, Kakaotalk vardı.
Kalan kapıllar büyük dualar ediyorlardı. Onlarınki ayrılmamıştı Allah'tan. Yoksa halleri Sehun ve Luhan gibi olurdu.
Baekhyun ve Chanyeol'um aynı anda girdiği tuvaleti bir düşünün. Sonra arkada kalacak enkazı düşünün.
Düşünemediniz değil mi?
Ya da Kris ve Tao'yu düşünün. Büyük ihtimalle Tao 'Yha ayyhh ben utandm.s.s' diyecek ve en sonunda mesane bağırsak ne varsa patlayacaktı.
Kris ise Tao'nun önünde sıçmak Tarzım değil diyecek ve sonuç olarak işini yapacaktı.
Kai ve Kyungsoo'yu düşünün... valla Kyungsoo elinde en az 4 çocukla çıkardı oradan.
Menejer bağırdı.
" EXO M! Havaalanına gitmek üzere bavullarınızı alın! 5 dakika içinde herkes arabada olsun ."
Sehun ve Luhan sessizdi. Sehun bir yandan Luhan'ın bavulunu taşıyor, bir yandan da eliyle Luhan'ın belini tutuyordu.
12 kişi, iki arabaya yerleştiler.
Suho ve Lay, genel olarak ne yapacaklarından bahsederken, Sehun ve Luhan hala susuyordu (su için babsbbahs sustum kank.).
Luhan, Sehun'un kucağına oturmuştu. Sehun ellerini onun beline sardı ve daha da kendine çekti. İkisi de gözleriyle konuşuyor gibiydi. Hatta gözleriyle sevişiyordular resmen.
Sehun yavaşca başını yaklaştırdı ve minicik Hyungının dudaklarını aşkla öpmeye başladı. Ellerini beline daha sıkı sardı. Luhan, minik ellerini Sehun'un yüzünün iki yanına koydu ve gözlerinden yaşlar akarken öpmeye devam etmedi.
Gitmek istemiyordu. Bırak 1 ayı, onu 1 saat görmeyince sinir oluyordu.
1 ay onsuz ne yapacaktı...
*şimdi*
Kai ve Kyungsoo Sehun'a cevap vermedi, yoksa Sehun sinirini onlardan çıkaracaktı. Telefonunu çıkardı ve Luhan'ı aradı. Luhan'ın sesini duyunca resmen yüzüne nur inmişti.
Kai ve Kyungsoo rahat bir nefes aldı.
" EXO! Prova kaydı! "
" Oh olamaz ! "
" Amerikan filmlerindeki gibi tepki verme Hyung. Sakin ol. Sen yaparsın koçum. "
Kyungsoo derin bir nefes aldı.
Yapabilirdi.
Yapacaktı.
Göz açıp kapayıncaya kadar sahnede yerlerini almış haldelerdi.
Renkli kıyafet ve makyajları çok şaşalıydı.
Grupta herkes heyecanlıheyecanlıydı tabii, ama Kyungsoo kimseyi ne duyuyordu, ne de ne yaptığının farkındaydı.
