2.Bölüm : Casper

18 8 2
                                    


Bir anda kasabayı sallayan bir ses duyduk.
Hemen dışarı çıktık. Kavga vardı şiddetli bir şekilde insanlar birbirine ateş etmeye başladı. Martin'i içeri ittim kapının arkasında yere çömeldik. Yaşlı amcayı aradım ama bulamadım sesi duyar duymaz saklanmış olmalı.
Umarım...

Korkudan Martin'in kolunu sıkıca sıkmıştım.
"Kolum birazdan kopucak."
"Neden"
"Çünkü yılan gibi sıkıyorsun da ondan."
"Çok üzgünüm ama gerçekten çok korkuyorum. Rahatlığına inanamıyorum Martin,ateşin önünden ben kurtardım seni. Rica etsem biraz korkar mısın?"
"İnan bana şuan senden daha çok korkuyorum ama çaktırma diye bir şey var. Ondan yoksa çoktan duvarı delmiştim. "
" Söyleyecek bir şey bulamıyorum bu durumda bile beni güldürüyorsun ya fazla söze gerek yok"

"Sara sesler kesildi hadi kalk."
"Ya biraz daha beklesek olmaz mı?"
"Dışarda ne oluyor öğrenmemiz lazım hadi"

Martin ısrar edince kendimi toparlayıp kapıyı açtığım da kimse yoktu. Martin bana baktı ve ben de anlam veremeden başımı salladım. Dışarı adımımızı attığımız da  sorun çözülmüş gibiydi çünkü kendisine şerif diye takma ad takan Jason gelmişti. Kalabalığı nasıl dağıttını bilmiyorum ama ortalık sakin görünüyor.
Olaylar çözüldüğüne göre artık rahatlayabilirdim.
Jason bize bir anda yaklaşınca bir an suçlu ben miyim acaba diye düşünmedim değil.

"Kimleri görüyorum Sara yoksa bu işin içinde sen mi varsın?"
"Hangi işin?"
"Hırsızlık olayı olmuş. Suçlu bulunamayınca kavga çıkmış. Belki suçlu buralarda bir yerlerdedir. Onlara bulacağıma söz verdim yoksa hala çatışmaya devam ediceklerdi."
"Gerçekten iyi bir fikir. Kolay gelsin zor bulursun suçluyu bence çünkü neredeyse hergün hırsızlık oluyor."
"Hayır bu sefer ki büyük"
"Büyük derken? Lütfen bana tapınakta ki altın sarısı sandığın içinde ipeklerle kaplı kutu da duran Altın heykel çalındı deme yoksa kendimi önüme çıkan ilk dağdan  atarım."

Martin gülerek koluma vurdu ama ciddi bir durum çünkü uzun zamandır ordaydı ve o kadar değerli ki her canı isteyen göremiyor şanslı insanlar görüyor. Tahmin ettiğiniz gibi ben göremedim. Kasabanın sembolü diye biliyorum annem bana olayını anlatmıştı ama şuan onu düşünemiycem. Kasabanın sembolü şuan da kayıp!

"Maalesef heykel kayıp ama bulucam hiç şüphen olmasın."
"Umarım..."
"Martin"

"Ne duruyorsun orda gelsene Sara!"
  "Ah geldim geldim."
Gün geçtikçe her şey daha da kötüye gidiyor insanlar kendilerini kaybediyor. Bu duruma birinin dur demesi lazım!

"Eve gitmek istiyorum Martin."
"İyi misin?"
"Evet, sadece biraz dinlenmek istiyorum, görüşürüz^^
" Peki bu sefer tutmıycam seni. Görüşürüz^^

Eve doğru yola koyuldum. Hemen içeri girip anneme sarılmak istiyorum. Onun gibi insanlar çok az sayıda ve ben bir tanesine sahibim bunun değerini iyi bilmem gerekiyor.

Acayip sesler duyuyordum kulaklarımı kapattım ellerimle sıkıca ama fayda etmiyordu kafam da insanların bağırışları, haykırıyorlardı sebepsiz bir şekilde buna engel olamıyordum. Koşa koşa eve gittim. Kapı açıldığında yaşlı gözlerimle anneme sarıldım.

"Kızım bir şey mi oldu?"
" Sorma anne ya tam terzinin önünde silahlı çatışma çıktı. Zor kurtulduk."
"Ne! İyi misin peki bir şeyin varmı?
" Hayır iyiyim. Sadece korktum biraz ve buraya gelene kadar kafamda bir sürü insan sesiyle dolaştım ama şimdi yok bitti galiba. "
" Tamam gel otur şöyle sana su getireyim"
"Anne babam burda olsaydı bunlar olur muydu?"
"Şunu bil sadece, gerçekleşen olaylar insanların sadece kendisine zarar verir. Bunda hiç birimizin suçu yok. Kavgayı başlatanın, onlar rahat durmuyorlar. Baban burda olsaydı belki daha farklı bir durum olabilirdi ama o tam göğsünün sol tarafında kırmızı gömleğinin altında seni duyuyor ve bunların biteceğini, bitireceğini söylüyor. Her şey yoluna girecek"
"Biliyorum annem biticek, bitiricem"
"Hadi odana git ve iyice dinlen sonra yanıma gel birlikte anne kız bir şeyler yapalım."
"Tamam annemm"

Gün hala bitmemişti ama ben bitmiş gibi kabul ediyorum.
Odaya gittiğim de yatağımın üzerinde gördüğüm şeyin birisi bana şaka olduğunu söylesin. Köpek, evet o bir köpekti inanamıyorum çok tatlı bu benim mi? Neden yatağımın üzerinde nerden gelmişti acaba af kafamda deli sorular.

Hemen sanki önceden benimmiş gibi yanıma geldi. Kucağıma aldım ve sıkıca sarıldım. Çok yumuşak ve güzel kokuyordu. Evet ya neden düşünemedim başkasının köpeği ondan kaçmış ya da kaybolmuş ve ilk gördüğü yerde benim evim buraya gelmiş ama neden yatağıma girmiş ki annem odası benim odamın önünde yani oraya da gidebilirdi duvardan mı tırmanmış acaba?
Ay neler düşünüyorum köpek nasıl tırmanabilir ki ben işte  başka ne çıkabilir ki aklımdan.
Hemen aşağı indim. Annemi çağırdım ama bulamadım nereye gitmiş olabilirdi ki daha dmein gel anne kız bie şeyler yapakım diyordu şimdi de yok.
Acıkmışmıdır bilmiyorum ki ne yersin köpekcik. Köpekcik ne be sana bir isim bulalım sahibin gelene kadar.
Buldum! Martin olabilir. Şaka şaka Martin duyarsa kızar o yüzden sana
Pet-Peter evet sana Peter diyelim mi?
Acaba ne oldu ona iyileştimi bilmiyorum. Nerde yaşıyordu? Neden ordaydı? Keşke sorabilseydim.
Hepsi o hemşire yüzünden. Göremedim doğru düzgün bile yüzünü.
Karşılaşmamız imkansız tekrar mı zehirlensem belki ordadır hala. Yani olabilir canım bir kere görsem yine o ela gözlerini.
Ah tamam tamam çok duygusal oldu. Unutuyorum geldi ve geçti.
Gelelim köpekçiğimize ne ad vericez. Casper olsun mu? Bence olsun çok yakıştı sana.
Hayalet gibi girdin odama ve kucağıma atladın. Sahibinin seni bulmasını istemiyorum şimdilik.

İki gündür aralıksız Casper'la oynuyorum. Sahibi hala gelmedi o yüzden galiba Casper artık benim. Üzülmem için bir neden yok.
Yaşlı amca o olaydan sonra bayağı bir rahatsızlanmış ve çalıştığım yeri kapatmıştı bir süreliğine.
Aksiyon filmler eşittir ben, adamlara bak ya nasılda atlayıp zıplıyorlar. Bak bak adamın kafasını kopartacak. Casper bana Ordan bir su getir heyecandan susadım. Sanki ben savaşıyorum gibi hemen kendime geleyim. Suyum nerde kaldı Casper!
Dönüp baktığımda Casper bana bön bön bakıyordu ne, ne var? Niye şaşkın şaşkın bakıyorsun bana? Ah Casper yoksa gitmek mi istiyorsun?
Kendim sorup kendim cevaplıyorum harika.
Dışarı çıkıp hava alıcam. Sen burda kal sakın dışarı çıkma.

See You Again ❤

ANDRESAN SERÜVENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin