7•BB➺「 Hastane 」

14.5K 668 121
                                    

Multi:Aras

Keyifli okumalar 😊

Burnuma dolan hastane kokusu ile yerimde kıpırdandım. Boğazım o kadar kuruydu ki nefes almakta bile zorlanıyordum. "Su" dedim kendimi zorlayarak.

"Rüya?" diye aşina olduğum bir ses doldurdu kulaklarımı. Tekrar "Su" dedim. Bir kaç tıkırtı sesi geldikten sonra birisi belimden tutup suyu içmemde yardım etti. Suyu içtiğimde tekrar uzandım. Başım çatlıyordu. "Daha iyi misin güzelim?" göz kapaklarımı zorlayarak açtım. Aras baş ucumda dikilmiş endişeli gözlerle bana bakıyordu. Hafızamı zorlayarak neler olduğunu düşündüm. En son başım dönmüştü ve ben... Merdivenlerden düşmüştüm! Ama Aras buradaysa annem neredeydi? Ve Aras'ın burada ne işi vardı?

"Aras?"

"Söyle güzelim? Bir yerin falan mı acıyor? Sen burada bekle ben hemen doktoru çağırıp geliyorum." Gözlerimi devirdim sanki burada bekle demezse ben kaçıp gidecektim. Ve asıl önemli olan bu bana ikinci güzelim deyişiydi. Demesi için illa hastanelik mi olmam lazımdı?

"Bana ne oldu?" Gerçi ne olduğunu adım kadar biliyordum ancak onların burada ne işi vardı onu bilmiyordum. "Merdivenlerden düşmüşsün. Kızım sen geri zekalı mısın? Niye dikkatli olmuyorsun?" Bende onun gibi sesimi yükselterek "Bağırma başım ağrıyor zaten"

"Ben doktoru çağırıyım Semiha Teyzegile de haber vereyim." Dediğinde arkasından sadece bakakaldım. Zaten birkaç dakika sonrasında herkes odaya doluşmuştu. "Kızım" deyip annem sarıldığında gözlerim doldu. Annem ise perişan olmuştu. Ağlamaktan gözleri şişmiş ve çevreleri morarmıştı. Bende kollarımı anneme doladım. Hâlâ ağlıyordu. "Anne bir sakin olur musun? Vallaha domuz gibiyim ya " annem sözlerime biraz olsun tebessüm ederken benden ayrıldı. Babamla da sarıldığımda hemen arkasından Leyla Teyze de sarılmıştı. "Nasılsın Rüyacığım? Anneni aradığımda hastanedeyiz deyince nasıl geldiğimizi anlayamadım. Çok geçmiş olsun." İçten bir şekilde gülümsedim. "Zahmet etmişsiniz buraya kadar." Bana yalancı kızgınlıkla bakıp "Bir daha öyle bir şey duymamış olayım. Ne zahmeti" Odanın kapısı açıldığında herkesin dikkati oraya yöneldi. İçeriye oldukça genç bir erkek doktor girdiğinde yavaşça elindeki dosya ile bana doğru yürüdü.

"Kendini nasıl hissediyorsun Rüya?" dediğinde elimi başıma götürdüm. Tenime değen, şuana kadar fark etmediğim bez parçası anlımı sarıyordu. "Başım ağrıyor"

Cebinden çıkarttığı ışığı gözüme tutunca "Şimdi senden ışığı takip etmeni isteyeceğim Rüyacığım." Başımla onaylayıp ışığı takip ettim. "Gayet iyi gözüküyorsun Rüya ama yine de bu akşam misafirimiz olacaksın" dediğinde yüzüm düştü. Odadan çıktığında tekrar yattım. "Fikret gel biz de eve gidelim de Rüya için birkaç kıyafet alalım" dediğinde bende "Leyla Teyze geldiğiniz için çok teşekkürler ama sizde çok yoruldunuz. Evinize gidin artık" dedim tüm sevecenliğimle "Bence de anne. Hem Semiha Teyzegil gelene kadar ben Rüya'nın yanında olacağım zaten." Ne saçmalıyordu bu Aras. Annemgil "İyi fikir " deyip hepsi odadan çıktığında Aras'a döndüm.

"Aras bebek değilim. Annem gelene kadar tek başıma kalabilirim" dedim. Kaşlarını çatarak bana döndü. "Kapa çeneni" deyip odadaki pencereden dışarıyı izlemeye başladı. "Rüyacığım'mış. Kodumun salağı." Diye homurdanmaları aldırmadan yatakta uzandım.

Ne kadar öyle yattım bilmiyordum ama canım çok sıkılmıştı. "Aras benim telefonum nerede?" dediğimde ilk önce çevreye bakınıp daha sonra yatağımın yanındaki şifon çekmeceyi açıp içinden çıkarttığı telefonu alıp yanıma geldi.Gözlerini kısarak bana baktığında bende ona gözlerimi kısarak baktım. Burada göz kısacak birisi varsa oda benim ulen! Bana doğru eğildiğinde yatağın izin verdiğince geriye doğru yaslandım ve kaşlarımı çatarak baktım. Elini kaldırıp kalbimin üstüne koydu ve tebessüm etti. Tebessüm edince sağ yanağındaki gamze çıkmış ve bu görüntü karşısında minnoş kalbimin ritmi değişmiş, hızlanmıştı. Olayın etkisiyle kapattığım gözlerimi yavaş yavaş açtım. Aras gözlerimin içine bakıyordu ve bunu söylemek ne kadar zor olsa da burun burunaydık. Nefeslerimiz birbirimizin dudaklarını değerken, Aras biraz daha yaklaştı. İşin garip tarafı ise ne hareket edebiliyordum ne de Aras'ı üstümden itecek gücü kendimde bulamıyordum. Aras biraz daha yaklaştı sanki mesafe varmış gibi. Tam dudaklarımız birleşecekken odanın kapısının sertçe açılıp "Bebeğim" sesi doldrunca odayı, bir hışımla üstümde ki Aras'ı ittirip yere düşmesini sağladım. Kapıda ki Peri ikimize şaşkın şaşkın bakarken Aras şoku atlatıp yerden kalktı bir yandan da "Böyle işi sikeyim" diye homurdanıyordu. Fazla uzatmadan Peri yanıma gelip sarılınca Aras'ta odadan çıktı.

"Benim bebeğime ne olmuş böyle? İyi misin bir tanem" Gözlerimi devirdim.

"Kızım ölecekmişim gibi davranma. Alt tarafı iki üç basamaktan düştüm."

"İyi be" deyip odada bulunan koltuklardan birine oturdu.

"Şimdi anlat bakalım şu çocuk ne iş. O pozisyonlar falan neydi öyle. Bak kız adını falan çıkartırsın alırım seni ayağımın altına!"

"Saçmalama!" deyip sözünü kestim. "Sadece Aras öyle birden şey edince şey oldu işte. Fazlada şaapmayalım yani" diye devam ettirdim sözlerimi.

Peri'nin bana attığı 'seni gidi seniğğ' bakışlarına aldırmayıp, totoşumu ona doğru döndüm. "Senin nasıl haberin oldu?" Elimdeki telefonla bir yandan sosyal medyada geziyor, diğer yandan ise Peri ile konuşuyordum. "Baktım senden 2 gündür ses seda yok bende aradım Semiha Teyzeyi olayları anlattı işte bende hooop atladım geldim" telefonu kilitleyip yanıma koydum.

"İyi yapmışsın, konuşuruz" Gülümseyip telefonda bir yerlere girdi. Daha sonra bana uzattığında ekranda ki resime baktım. İki sevgili öpüşüyorlardı. Öğk. Telefonu ağzımdan çekip anlatmaya başladı.

"Resimdeki kız Melda. Hani şu lise 2 deyken kavga ettiğimiz kız. Müdüre ispitlemişti bizi yelloz." Hatırladım anlamında başımı salladım. "İşte bu da eski sevgilisi. Oğlan öpüşürken resimlerini çekmiş. Bir süre sonra Melda ayrılmak istediğini söyleyince çocukça bu resmi babana gösteririm demiş. Melda'da tabi takmamış çekmiş gitmiş. Ardından çocukda bu resimleri Melda'nın babasına göndermiş. Babası tabi sinirlenmiş, kızmış Melda'ya tokatı basmış. En son artık babası Melda'yı Ordu'ya göndermiş. Teyzesi mi ne varmış orada." Şaşkın şaşkın Peri'yi dinliyordum. Oh iyi olmuş vallahi.

"Sen nereden öğrendin?" sırıtıp "Ajanlarım var benim" dediğinde göz devirdim. "Yav he he" deyip yatağa tekrar uzandım. Hastane de bile olsak dedikodu yapacak potansiyel vardı bizde.

888 Kelime ✔

Bölümü beğendiyseniz vote vermeyi ve düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın

Diğer bölümde görüşmek üzere🖐

BAŞA BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin