30•BB➺「 Kabus 」

11.2K 601 322
                                    

Multi: 7,5K! ❣

Sınır geçilmedi ama ben yine de okullar açılacağı için sırf morel olsun diye paylaştım. Tabi birazcık da okuldan fırsat bulamam diye 😹♥️

Uzuuun bir bölüm oldu, satır arası yorumları bol bol yaparsınız artık🔆

Keyifli okumalar🌹

🌿

Babam'dan yavaşça ayrıldığım da, yanağındaki göz yaşlarını elimle silip geriye doğru bir kaç adım
attım. Şuan Aras hariç, herkesin bana baktığına emindim.

Ani bir çığlık sesi ile sola doğru döndüğümde, üzerime atlayan Peri ile geriye doğru sendeledim.

"Buradasın" Belimi sıkı sıkıya saran eller ile bende kollarımı boynuna doladım Peri'nin.

"Buradayım"

Peri'den ayrılıp herkes ile tek tek sarıldığım da, babam annemin odasına doğru ilerletmişti beni. Odaya girdiğimiz de annemin kokusu burnuma dolunca gülümsedim.

Beni fark eden Leyla Teyze, refâkatçi koltuğundan kalkarak bana sarılmıştı.

"Kızım.." şaşkınlıkla sesi titreyen Leyla Teyze'ye bende kollarımı doladım.

Aradan geçen saatler ile annem ile de bol bol sarılıp ağlamış, karakolada ifademi vermiştim. Her ne kadar Furkan pisliğinden şikayetçi olsam da aklî dengesi yerinde olmadığı için tutuklanmamış, kaçtığı kliniğe geri dönmüştü.

Bu süreçte ailemin bana atıldığı mesajlardan haberi olmadığını, sadece Furkan'ın beni Peri'lere giderken kaçırdığını biliyordu.

Gerçi tüm büyükler öyle biliyordu.

Furkan'ın annesi ve babası karakola gelip benden yüzlerce özür dilemişti. Onlara da sarılıp geçtiğini söylemiştim sonuçta böyle bir durumda onların hiç bir suçu yoktu.

Şimdi ise eve gelmiş odamda uzanıyordum annemin büyük ısrarı ile. Dobby yani başıma uzanmış kendince mırıltılar çıkartarak başını elime sürtüyordu.

Bu 1 hafta da en çok özlediğim kişilerden birisi de Dobby'di.

Telefonumu alıp saate baktığımda çoktan gece 12'yi geçtiğini gördüm.

Gülümseyerek Dobby'i yatağımda ki Frank'in yanına bırakıp, yatakta rahatça yayıldım. Karnım bu durumu oldukça zorlasa da ağrı kesici kullandığım için acısı oldukça azalmıştı.

En sonunda uykuya yenik düşüp, gözlerimi huzurlu bir uykuya karşı kapattım.

Gözlerimi boğuk bir sesle açtığım da, kendimi yatağımda değilde bir ormanın içinde buldum. Yüzüme damlayan yağmur tanecikleri ile gözlerimin odağı oldukça bulanıktı ve ben hiç bir şey göremiyordum.

"Rüya sevgilim, neredesin?"

Aniden kendimi onun karşısında bulduğumda bedenim titriyordu. Yine o ses, yine o bakışlar ve yine tenimde hissettiğim iğrenç nefesi.

Karşımda gülümseyerek bana baktığında tedirgince nefes almaya çalıştım. Bana doğru bir adım atmaya kalkıştığında hızla geriye doğru adım atmaya çalışırken ayağıma dolanan ağaç dalları ile yalpalayıp, sırt üstü yere düşmüştüm.

Birkaç adım sonra önümde diz çöktüğünde korkutucu gözüküyordu.

"Rüya kızım kâbus görüyorsun uyan"

BAŞA BELANơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ