0.5

3.2K 219 11
                                    


Kafeden çıktığımda kapıda gördüğüm araba ile duraksamıştım. Yoongi arabayı tam kafenin önüne park etmiş telefonda bir şeylere bakıyordu. Beni fark edince sırıtmış ve eliyle yan tarafını göstermişti.
"Hadi atla"

Yavaş adımlarla arabaya adımlayıp ön koltuğa yerleşmiştim. Arabaya biner binmez arabayı çalıştırmıştı. Nereye gideceğimizi bilmiyordum. Büyük ihtimal otele veya evine gidiyorduk. Arabada geçen bir kaç konuşma dışında birbirimizle konuşmamıştık.

Yarım saatlik bir araba yolculuğunun ardından Lüks bir evin önüne geldiğimizde arabayı durdurdu. Ev 2 katlı önünde havuz olan şato gibi bir villaydı. Ben öylece evi izlerken Yoongi elimi kavramış ve beni çekiştirmeye başlamıştı. Elimi kurtarmaya çalıştıkça dahada sıkıyor ve canımı yakıyordu. Evin içerisine girdiğimizde dışı kadar evin içinin güzelliğide dikkatimi çekmişti. Her yer koyu renklerle döşenmiş olsada ev baya ferah gözüküyordu. Evin sol köşesinde yukarıya çıkan merdivenler bulunuyordu.

Yoongi elimi sıkıca tutarken benide peşinden üst kata sürüklüyordu. Sağdan ilk odaya girdiğimizde burasının yatak odası olduğunu anlamam pekte uzun sürmemişti. Elimi bırakıp kendini yatağa bıtaktığında ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

"Hey Park Jimin orda öylece durup etrafımı inceleyeceksin yoksa gelip benimle sevişecek misin?" Yatakta oturup bana sırıtırken utandığımı hissediyordum. Birazdan gerçektende o şeyi yapacaktık ve ben ne yapmam gerektiğini bilmiyor sadece ayakta öylece bekliyordum.
"Nerden başlaman gerektiği hakkında hiçbir fikrin yok değil mi? Ve bunu daha önce hiç yapmadın." Dediklerini sadece kafa sallayarak onaylamış ve gözlerimi kaçırmıştım.

"Gel buraya" yavaş adımlarla önüne kadar adımladım. Önüne geldiğimde ise elleriyle kucağını patpatladığını görmemle hiç yüzüne bakmadan yan bir şekilde kucağına oturdum. Kıkırdama sesleri geldiğinde kaşlarım ister istemez çatılmıştı. Elleriyle bacağımı kavramış Ve diğer tarafına atmıştı. Şuan tam olarak yüz yüze oturuyorduk. Kafamı eğdiğimde tekrar kıkırdamış ve konuşmuştu.
" Ah ben bunu nasıl yapacağım,sen çok masumsun ve benim şuan bile aklımdan kötü fikirlerin geçmesine engel olamıyorum." Dedikleriyle kaşlarımı çatmış ve kafamı kaldırmıştım. Kafamı kaldırmamla burun buruna gelmemiz ve kaşlarımın eski halini alması bir olmuştu. Bir süre gözlerimin içine baktıktan sonra dudaklarıma kısa bir öpücük kondurmuş ve geri çekilmişti. İlk öpücüğümü almıştı. Ama artık ilk öpücüğümün bir değeri yoktu.

" ne yapıcaksan yapamaz mısın artık" dediklerimle kıkırdamış ve beni sinirlendirmeye başlamıştı.
" bende onu istiyorum ama önümde böyle masum bir şekilde dururken bu iş baya zor gibi görünüyor." Beni kucağında kaldırmış ve yatağa sırt üstü bırakmıştı. Sonrada üstümdeki yerini alıp dudağıma kısa kısa öpücükler kondurmuştu. "Galiba bugün bunu yapamayacağım onun yerine ilk günü birbirimize alışmak için kullanabiliriz." Dedikleriyle dudağıma bir kaç tane daha kısa bir öpücük bırakmış ve kendini yan tarafıma bırakmıştı. "Bu gece burda kal yarın işe ben bırakırım." Kafa sallamış ve şimdi n'apacağımızı
düşünmeye başlamıştım. Bana şimdi dokunmayacağını söylüyordu ve bu iyi bir şeydi. Peki neden burda kalmam gerekiyor.

Yatakta bana doğru dönmüş ve beni incelemeye başlamıştı. Ne kadar rahatsız olsamda bir şey diyemedim ya da ona bakamadım sadece beni incelemesine izin verdim. Zaten pekte uzun incelemedi bir kaç dakikanın sonunda kafasını sallayarak benim gibi sırt üstü yattı.

"Jimin"

"Yoongi"

İkimizde aynı anda konuştuğunda durumun garipliği beni dahada germişti.
" önce sen söyle Jimin. Benimki  önemli bir şey değildi zaten"

" neden bana böyle bir teklifte bulundun yani zaten nişanlanacaksın ama başka birilerinede böyle bir teklifte bulunabilirdin."

"Gerçekten benden bu kadar çok mu nefret ediyorsun? Benden bu kadar çok nefret ettiğini bilseydim zaten sana teklifte bulunmazdım." Yüz ifadesindeki ani değişim beni şaşırtmıştı. Soruma kadar sırıtıp kıkırdayan Min Yoongi sorumdan sonra durgunlaşmış ve sessizleşmişti. Ondan nefret etmiyordum. Her zaman konuyu ondan nefret ettiğime getiriyordu ama nefret etmiyordum işte. Sadece neden beni seçtiğini merak ediyordum ve birazda ondan hoşlanmıyordum.

"İstiyorsan bu gece burda kalmayabilirsin,seni şimdi evine bırakabilirim."

"Bencede gitsem iyi olacak"
Yataktan kalkmış ve mırıldanmıştım. Yataktan kalkana kadar Sesimi duyduğundan bile emin değildim. Yüzüme bile bakmadan yataktan kalkmış ve odadan çıkmıştı. Bende onun peşinden hızlı adımlarla ilerlerken girişteki ayakkabılıktan anahtarlarını ve ayakkabısını alıp giyinmişti. Bende peşinden ayakkabılarımı giyinip dışarı çıktım.
"Arabayı alıp geliyorum burda bekle" yan taraftaki garajdan arabayı alıp kısa sürede evin önüne gelmişti. Hava akşam üzeri olduğundan serindi ama arabaya binince bu serinlik azda olsa gitmişti.
" evini tarif etmeyecek misin?" Yüzüme boş boş baktığında    Birden değişen ifadesine şaşırmadan edememiştim. Birden bire neden böyle olmuştuki.
"Ah evet şey sen sür ben sana yolu göstereyim"

Sessiz geçen bir araba yolculuğundan sonra apartmanın önüne gelmiştik. Araba durduğunda elimi kapı kuluna atmış ve kapıyı açmıştım. Tam arabadan ineceğim sırada kolumdan tutmuş ve beni kendine döndürmüştü. Ben daha ne olduğunu anlayamadan dudaklarımda hissettiğim yumuşak doku ile gözlerimi kapatmıştım. Alt dudağımı hafifçe emmiş ve geri çekilmişti. Utandığımı hissettiğimde kızarmış yüzümü görmemesi için hızlıca arabadan inmiş ve apartmana koşmuştum. Apartmana gireceğim sırada arkamı döndüm. Yoongi'nin hala beni izlediğini görmemle dahada kızarmıştım. Hızlı adımlarla dairemize ilerlemiş ve kendimi eve atmıştım.
Gelen mesaj sesiyle telefonumu açmış ve gelen mesajı mırıldanarak okumuştum.

Gönderen: Min Yoongi
Sana daha sonra mesaj atarım ;)

———










.

 ʙᴇ ᴍɪɴᴇ ✧ ʏᴏᴏɴᴍɪɴHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin