29-)Nefes

570 52 14
                                    

Yeni bölüüüm!!

Gecenin karanlığı gökyüzünden çekildi ve güneş perdenin açıkta bıraktığı camdan içeri sızmaya başladı. Zihnimdeki puslu düşüncelerin yerini Kuzey'in düzenli soluk alışverişleri almıştı. Karnımın üzerindeki koluna bir bakış atarken dudaklarım istemsizce kıvrıldı. Tam bir haftadır dinleniyorduk ve yaptığım birkaç şeyin arasında en güzel olanı Kuzey ile birlikte uyumaktı.

Komutan kimseyi dışarı göndermiyordu, gece gündüz nöbet tutuluyor yaralanan insanlar tedavi görmeye devam ediyordu. Halk psikolojik olarak berbat bir durumdaydı. Bunun için üç gün içinde yangının etkisinden tamamen kurtulan başkan bir moral yemeği düzenlemek istemişti. Bütün bunların dışında başkan Kuzey'le görüşmüş bizzat teşekkür etmişti. Toplantılara artık biz de katılıyorduk ve buradaki değerimiz gün geçtikçe artıyordu.

Birazdan Jack ile birlikte hastaneye gidecek insanlara yardım etmeye çalışacaktım. Evrim ve Elliot ev ev gezip insanlarla görüşüyordu, Kıvanç ise silah deposundan sorumluydu. Kuzey komutanın yanında duruyor olası bir tehlike halinde ne yapacağımızı planlıyordu.

Bu düzenin her ne kadar sonsuza kadar sürmesini istesem de Avcıların bizi rahat bırakmayacağının da farkındaydım.

Üzerimdeki elini yavaşça kaldırıp yana koyduktan sonra yatakta doğruldum. Hava gün geçtiktçe ısınıyordu fakat geceleri yağmur eksik olmuyordu.

Kibar bir şekilde Kuzey'in koluna dokunurken "Kuzey" diye fısıldadım. Gözlerini güçlükle araladı ve yüzüme baktı.

"Günaydın." uykulu sesine gülümseyerek "günaydın" dedikten sonra gardroba doğru ilerledim. Kuzey ayağa kalktı ve ağır adımlarla banyoya girdi.

Kot bir pantolonu ve beyaz bir tişörtü üzerime geçirdikten sonra banyodan çıkan Kuzey'i izlemeye devam ettim.

"Bugün akşam yemek var." derken o gardroba ilerledi ve siyah bir pantolonla siyah bir tişörtü çekti.

"Evet başkan orada konuşma yapacak ve bizim de adımız geçecek." diye açıkladı. İnsanların büyük bir kısmı bir hafta önce ki facia da ölmüştü ancak Kıvanç'ın tanka müdahale etmesi ve Kuzey'in başkanı kurtarması birçok şeyi de engellemişti.

Odanın kapısı tıklandı ve Evrim kapıyı yavaşça araladı. "Kahvaltı yapacağız haydi inin aşağı." dedi ikimize doğru. Kuzey gözlerini bana çevirip "Sen git ben giyinip geliyorum" dedi. Bir şey söylemeden odadan çıkıp Evrim'le birlikte aşağı indim. Jack hastane raporlarına bakıyor, Kıvanç silah dosyalarıyla ilgileniyordu. Elliot ise kalın bir kitabı okuyordu. Evrim mutfağa doğru dönüp hazır olan kahvaltı masasına baktı. "Sen uyurken Elliot ile birlikte hazırladık." diye söylendiğinde gülerek gözlerimi devirdim.

"Yarın birlikte hazırlarız" dedim bu sefer o güldü. Kuzey mutfağa doğru dönüp bize göz gezdirdikten sonra "diğerleri nerede?" diye sordu. Bu sırada Kıvanç ve Jack mutfağa girip masaya yerleşmeye başladılar. Elliot elindeki kitabı bırakmadan mutfağa girdiğinde Kuzey de bir başka sandalyeye geçti.

"Bence o faciadan sonra böyle bir yemek gereksiz oldu." dedi Kıvanç tabağındaki peyniri ağzına atarken. Elliot bir kolunu masaya yaslarken "Bence tüm insanlara iyi gelecek, başkan bunu moral olsun diye yapıyor" dedi. Heiley ve Nickholas'ın ölümünden sonra iyice sessizleşmişti ancak gün geçtikçe daha iyi görünüyordu. Evrim Elliot'a gülümserken Kıvanç'ın kaşları biraz daha çatılmıştı.

"Böyle bir yemek yerine silah kullanmayı bilmeyen insanlara bunu öğretebilir onları dışarı çıkarabiliriz aylakları nasıl etkisiz hâle getireceğini bile bilmeyen kişiler var" aslında Kıvanç'ın söylediği de oldukça mantıklıydı. Eğer Avcılar tekrar gelirse bu sefer de insanlarımız ölecek yada zarar görecekti.

KaçışWhere stories live. Discover now