'vingt-deux

12.4K 1.2K 746
                                    


Taehyung

Jeongguk'la mesajlaşalı yaklaşık on dakika oluyordu. Ama hala ellerimin titremesi dinmemişti. Evde bir sağa sola dolanıyor, Jin Hyung'un erkek arkadaşıyla buluşmaya gitmiş olmasından yararlanarak zıplıyordum. Eğer burada olsaydı, çoktan kafama sandalyeyi yemiş olurdum.

Düşüncelerimi bölen zil çaldığında kaşlarımı çattım ve hızlıca başımı kaldırdım. Belimde duran ellerimi iki yana salladım ve mırıldandım, "Gelmiş olamaz, değil mi?"

Üzerimdeki pijamalara kısa bir göz gezdirdikten sonra ağzımda bir küfür geveledim ve kapıya koştum. Kapı şiddetle çalmaya devam ederken dudaklarımı birbirine bastırmış, saçlarımı çekiştirmiştim.

"Taehyung, Taehyung benim!" Sabırsız sesi kulaklarımı doldurduğunda heyecanla kasılan midemi es geçmeye çalıştım.

"Ya bekle öf" Bağırarak seslendikten sonra aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı düzelttim. Fazlasıyla dağınıklardı. Tamam, seksi gözüküyor olabilirdi ama altımdaki pijamalar.. Tanrım, rezillikti bu!

"T-Taehyung" demişti kapının ardındaki güzel ses. Titreyen sesini duyduğumda kaşlarımı çatmış, kapıya ilerleyip meraklı bir şekilde hızla açmıştım. Gözlerim anında büyümüş, baştan aşağı Jeongguk'uu süzmüştü.

Terli olduğu için saçlarından akan su damlacıkları, kapının yanına yasladığı kolundaki belirgin damarları, nefes kesen bacaklarını saran dar pantolonu ve pantolonun içine soktuğu, ince belinin, karın kaslarının belli olmasını sağlayan ince, beyaz tişörtü.

Ben farkında olmadan açtığım ağzımla ona bakarken ani bir hareketle içeri girip belimden tutmuş,  kapıyı kapattıktan sonra bedenimi sertçe duvara yaslamıştı. Yüzümü hafifçe yan çevirip titrek bir nefes bıraktım havaya.

Eli boş durmayıp tişörtümün altından geçtikten sonra tenimi bulduğunda hafifçe parmak uçlarımda kalkarak boylarımızı eşitledim.

"Sen, Taehyung.. Nasıl bu kadar güzel olabilirsin?" Dilim tutulmuş gibi öylece teslim etmiştim kendimi. Aramızdaki mesafe kapansın istiyordum, "Senin güzelin" diye mırıldandım kendimden geçmişçesine.

"Sikeyim, benim güzelim" fısıldadıktan sonra çenemden tutup ona bakmamı sağladı.

Daha sonra bileğimden tutup başımın hizasına, duvara yasladı. Diğer eli belimde git gide sıkılaşırken utangaçça gülümsedim. Aklıma gelen şeyle ufak bir kıkırdama sunmuştum, "Neden geldin buraya?"

Yan bir gülümseme bahşetti bana, "Sence de niyetimi fazla belli etmedim mi?" Cevabından sonra titremeye başlayan parmaklarımı ensesindeki saçlarına çıkarttım. Yavaşça çekiştirirken aynı zamanda yakın olmamızdan hoşnut olduğuma dair mırıldanmalar bırakıyordum.

"Jeongguk, h-hadi" Kararmış bakışları üzerimde gezindikten sonra neredeyse hırladığına emin olduğum bir ses çıktı dudaklarından.

Daha sonra ise her şey beynimi uyuşturacak yavaşlıktaydı.

Başımı döndürecek kadar yumuşak, kırmızı dudaklar benimkilere dokundu önce. Sonra üst dudağım yavaşça onunkiler arasındaki yerini aldı. Gözlerim anın güzelliğiyle kapanıp yeniden parmak uçlarımda kalktığımda, pek de hafif olmayacak bir şekilde emmişti dudağımı.

Tüm vücudum yanıyor, parmaklarım istemsizce kollarındaki kaslarda geziniyordu. Duraksadığında beni biraz daha öpmesi için yalvaracak duruma geldiğime emindim. Ağzına doğru muhtaç, ve ağlamaklı bir ses çıkarttım anlamasını umarak.

İstediğim gibi olmuştu da, tek bacağımı baldırından tutup kaldırmış,  nazikçe kendi beline sarmıştı. Başını yana eğip dudaklarımı benim karşılık vermeme gerek kalmadan öpmeye başladığında hissettirdiği yoğun duygular bedenimi ele geçirmişti. Ensesinden tutup kendime daha da bastırdım ve hırıltılı sesleri kulağımı doldurmaya devam ederken elimde olmadan kaçan kısık iniltilerimi tutmaya çalıştım.

Belindeki bacağımı sıkarak alt tarafımı sertçe Jeongguk'a sürttüğümde dudaklarımdan ıslak bir sesle ayrıldı ve başını geriye atıp yüksek sesle inledi. Yeniden bana baktığında ikimizin de soluk soluğa olmasını umursamadı ve yeniden birleştirdi dudaklarımızı.

Dilini benimkinin yanına gönderip etrafında döndürdükten sonra ayrıldı yeniden, "Küçük Prens'im benim"

"Sadece benim"

><

Jeongguk:

Siktir öpüştük

Biz öpüştük

Sen ve ben biz sen ben

Öpüştük biz

Küçük Prens:

Beni utandırmaya devam etmeye yeminli misin sen?

Jeongguk:

Hayatında benim gibi emcükleyeni görmüş müydün

aH o dudaklaRın yok mU

Ellerim titredi bak gene

Küçük Prens:

Ya salak sussana😡

Hem artık senin onlar

İstediğin zaman emcükleyebilirsin

Sevgilim?

Jeongguk çevrimdışı

Küçük Prens:

Seni seviyorum

Hem de böyle kocaman

Küçük Prens çevrimdışı





🐰

Final çook yakın, nefesi ensemde o derece

Final çook yakın, nefesi ensemde o derece

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
le petit prince:; kth + jjkWhere stories live. Discover now