Bölüm I. Parti

744 47 6
                                    

...Luhan o dipsiz ve alabildiğine soğuk okyanus, bedenini ve ruhunu kaplarken bile sıcacık olduğunu fark etti...

      Güzel bir gündü. O garip rüya haricinde ters giden birşey olmamıştı. Olmamalıydı da. Luhan, bugün 17 yaşına giriyordu. Ve tüm lise popülerlerini de davet ettiği bir kostümlü parti düzenliyordu. Luhan gün ortasında, popülerlerin takıldığı bahçenin bir kenarında oturmuş düşünüyordu. Yıllar çok çabuk geçmişti. Daha geçen gün ilkokulun ilk gününde ağladığı zamanı hatırlıyordu. Ve onu komikliğiyle yatıştıran onu ne zaman mutsuz olsa sevindiren kişiyi de hatırlıyordu. En haylaz öğrenci Oh Sehun. Ah Sehun. Okulu sevme nedeniydi o. Okul anılarını güzelleştiren. Ayrıca çok da yalışıklıydı. Bembeyaz bir teni, açık kahve saçları, kahverengi gözleri vardı. Luhan ona olan hislerinin adını lisenin ilk senesinde koymuştu. Seviyordu onu. Ona baktığında ndan başka birşeyi istemediğini fark ediyordu. Onun ne düşündüğünü o güne kadar öğrenememiştide. Tek tesellisi onun başka biriyle beraber olmamasıydı... Aniden irkildi Luhan. Çüzkü ezelden beri çok yakın arkadaş olduğu Lay ve Kris onun yanına gelmişlerdi. Lay "Hey Luhan! Bugün okuldan erken çıkacağımızı sanıyordum. Hazırlanmamız lazım. Daha çook işimiz var. Ayrıca senin..." cümlenin devamını duyamamıştı Luhan çünkü Sehun görüş alanına girmişti. Eliyle sus hareketi yaptı Luhan Lay'e... ya yanlış görüyordu ya da Oh Sehun onlara doğru geliyordu. Nihayet yanlarına vardığında Sehun " Selam Luhan." dedi. Luhan da "Selam" dedi. "Parti düzenliyormuşsun. Bu gece. Şey doğum günün için sanırım. Ha?" "Evet." Luhan'ın sesi titriyordu. "Adresini şu numaraya mesaj atar mısın? Davetiyeyi bulamıyorum da?" dedi Sehun. "Olur tabii." dedi Luhan. "Memnuniyetle..."

       Şimdi daha da heyecanlıydı Luhan. Sehun kesin geleceğini söykemişti çünkü. Lisenin başlarında Luhan'la Sehun yakınlaşmaya başlamışlardı ama sonra birden birşey olmuş, uzaklaşmışlardı. Salondaki en büyük aynalardan birinin önünde durdu Luhan. Arkada Kris'i balonları bağlarken, Lay'i ise son 10 dakikadır yaptığı gibi sandalyeleri düzeltirken gördü. Ardından kendi yansımasına baktı. Kestane rengi dalgalı saçlar, bal rengi kahverengi arası parlak güzel gözler, pembe dudaklar, beyaz ten. Bu oydu. Saçlarına çok özen göstermemişti çünkü tüm dikkatler takım elbisesinde olsun istiyordu. Elbisesi tıpkı teni gibi beyazdı. Yakasında dantel işlemeler vardı. Lame rengi ayakkabıları göz kamaştırıyordu. Siyah küçük papyonunu unutmamıştı tabii. Herkesten kostüm giymesini isterken kendisi giymemişti. En azından öyle gözüküyordu. Kapı çaldı, Lay ilk konukları içeriye aldı. Müziğin sesi yükseldi. Luhan'a iltifatlar yağmaya başladı. Tüm konuklar tamamlanınca, sıra oyunlara geldi. İlk oyun: şişe çevirmece...

☆ ☆ ☆ ☆

         Kore usulü şişe çevirmecenin kuralları açıktı. Şişeyi çeviren ve şişenin ucuna gelen kişi, ev sahibinin gösterdiği bir dolapta 5 dakika geçirirlerdi. Elbette şans işiydi bu. Luhan oynamak istemiyordu aslında ama birileri ona Sehun'un da oyunda olduğunu söyleyince oynama kararı aldı. Şişe çevirildi. Ardı ardına 3 defa. 4. sünde sıra Luhan'daydı. Şişeyi çevirecekti çevirmesine ama hangisi Sehun'du onu bilmiyordu. Endişeliydi. Çemberdeki herkesin kostümüne, otuşuna baktı. Tahmin yürütemedi. Gözlerini kapattı ve Tanrı'ya sığınarak şişeyi çevirdi...

      Şansına(.?.) Batman kostümlü çocuk geldi. Ayağa kalkıp dolaba gittiler. Onlar dolaba girdikten sonra ışıklar kapandı ama Batman'in maskesi çıktığında Luhan onun kim olduğunu görebilmişti...

     O iki dudak birleştiğinde olanlara bir büyücü bile inanamazdı. Orataya çıkan kıvılcımlar, Luhan'ın ışıldayan yüzü, Sehun'un gözlerinden ışık saçması uzaktan mükemmel bir görüntü oluştuyordu. Luhan neden bazılarının beraber olmalarını istemediğini anlıyordu. Bu, apaçık bir büyüydü. İçinde bulundukları dolabın aydınlanması ve dışarıdaki sesleri duyamamları çok ilginçti. Dolaba girdikten 5 dakika sonra dudaklar bu akıma daha fazla dayanamadı ve belkide sonsuza dek alacakları en güçlü öpücüğü almış oldular. Ayrıldılar. Bununla birlikte dışarıdan sesler gelmeye başlarken dolabın içi karanlığa gömüldü. Dolabın kapısıma vuruluyordu. "Kapağı açın yoksa ben açacağım. Daha sırada 3 çift var!" dedi birisi. Sese bakılırsa bu Chanyeol'du. Chanyeol kesinlikle blöf yapmıyordu. Sinirli yapısı ele alınırsa,bunu kolayca yapardı. Ama Sehun'la Luhan donup kalmışlardı. Ancak Chanyeol bir küfür edince kendilerine geldiler. Dolaptan çıktıklarında, kendilerini tekrardan Luhan'ın yaş günü partisinde buldular. Luhan'ın elleri titriyordu. Batman kostümlü çocuk dışkapıya yönelmişti. Luhan bunu fark edince rahatladı. Şimdi gözleri Lay'le Kris'i arıyordu. Kris şövalye kostümüyle, kapının yanında giysi dolabıyla ilgilenen peri kızından numarasını almaya çalışıyordu. Luhan onu bölmemeye karar verdi. Aklına şişe çevirmecenin oynandığı oda geldi. Lay orada olmalıydı. Odaya giderken etrafına baktı. İnsanları mutlu etmek hoşuna gidiyordu. Okul içerisinde görüşmeye vakit bulamayan insanlar, burada birlikte delicesine eğleniyorlardı. Odaya vardığında Luhan yerde oturan insanlara baktı. İçinden bir ses "tekar oyna" diyordu. Ama bunu yapamazdı çünkü Batman çocuk şuan ön bahçedeydi. Orada kaldı. Sonra Hulk kostümlü Lay odadan bir süpermen le çıkıverdi. Bu kostümü Lay özellikle seçmişti çünkü bu yarı çıplak Hulk kostümü onun düzgün fiziğini gözler önüne seriyordu. Süpermen'de bu durumdan gayet memnun olduğu belliydi. Lay bu ikiliyi yüzünde kocaman bir gülümsemeyle izledi. Onların yanından geçişlerini, dolaba ilerleyişlerini ve Lay'in gözünü kırparak Chanyeol'a bir kaç yüz Wonluk banknot sıkıştırmasını...

      Lay O'na da birşey anlatamayacağını fark ettiğinde açık büfeye yöneldi. Canı panç istiyordu. Öpücüğün etkisiyle, arkasına takılan mumyayı fark etmeden mutfağa yöneldi. Mutfak tıklım tıklımdı. Arka kapı açıktı. Kendine bir bardak içecek doldurup arkasını döndüğünde 185 boylarında, yanık beyaz tenli, yeşil gözlü mumya çocukla burun buruna geldi. Mumya çocuk "Hey Luhan bugün mükemmel görünüyorsun. Elinden o bardağı bırak da bebeğim takım elbisene zarar gelmesin." dedi. Ardından nazikçe Luhan'ın bileğini tutup, bardağı tezgaha bırakmasıno sağladı. Sonra yavaşça kulağına eğilip, "Aklımdan neler geçiyor biliyor musun?" dedi. Luhan çocuktan kurtulmanın yolunu ararken gözleri etrafı taramayı başladı. Arka kapı tarafında bir karaltı gördü Luhan. Sanki bir pelerini, maskesi olan bir erkek... "Eyvah!" dedi Luhan. "Ne dedin bebeğim?" dedi mumya çocuk. "Çekilsene sen" dedi Luhan mumya çocuğu itip evden çıkarken. Mumya çocuk ardından seslendi "Kai benim adım. Ve bu seni son görüşüm olmayacak."...

The Magic Between UsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin