Küçüklük Arkadaşım - Adrinette

4. Bölüm: Paris'e Bedava Tatil

16 yıl sonra

16 koca yıl boyunca Adrien'dan haber alamadım. 22 yaşındayım artık. Moda tasarımı okumama rağmen bir kafe işletiyorum. Evimizin altındaki dükkan ben küçükken satılıktı. Ve hala satılıkmış. Uzun süredir kullanılmadığı için indirim de yaptılar. Hala bakıma ihtiyacı var ama benim geçimimi sağlayacak kadar kazanabiliyorum.

Annem ve babam ile birlikte Amerika'daki evimizde yaşıyorum. Soruyorsanız hala bekarım.

Bu sabah da uyandığım gibi kahvaltı bile etmeden duşumu alıp kafeye gittim.

"Günaydın Bayan Evans."

"Günaydın Marinette."

"Bugün nasılsınız?"

"İyiyim evladım, sen?"

"Ben de iyiyim çok şükür."

"İyi günler o zaman."

"Size de. Aaa bu arada, bu öğlen kafeye bekliyorum. Seve seve size soğuk bir bardak limonata ikram edebilirim."

"Tamam gelirim belki, teşekkürler."

"😊"

Kafenin karşısındaki küçük evde oturan tatlı bir kadındı Bayan Evans. Kocası 7 yıl kadar önce vefat etmiş kedileriyle birlikte yaşayan yanlız ve yaşlı bir kadındı ama beni seviyordu. Bende onu.

Anahtarı kapının kilidine soktum ve çevirdim. Anahtarımı ve çantamı tezgaha bırakıp temizlik için bez ve kova çıkardım. Bezi ıslatıp masaların tozunu almaya başladım. Masalar bitince üç tanesini dışarı çıkardım. Kovaya su doldurup vileda ile de yerleri sildim.

Temizliği bitirmem 2 saatimi almıştı ve saat çoktan bir buçuk olmuştu. Bu da mahalledeki kızların toplanmasına yarım saat kaldığı anlamına geliyor.

Dünden hazırladığım hamurları çıkarıp fırına attım. Hızlıca mini sandviçler hazırladım. Buzdolabından meyveleri çıkarırken kapıda Rose göründü.

"Marinette! Selam!"

"Merhaba Rose." dedim çıkardığım meyveleri tezgaha koyarken.

"Tüh, temizliğe yetişememişim."

"Geç mi uyandın?"

"Evet ya. Dün geç yattım."

"Hmm. Anladım."

"Yapılacak bir şey kaldı mı?"

"Fırına bak sen. Bizimkiler gelir birazdan. Ben limonata yapayım."

Rose liseden beri yakın arkadaşım. Kafe konusunda da yanımda oldu. Her gün uğrayıp bana yardım ediyor. İşlerim onunla çok daha kolaylaşıyor tabii.

Limon, şeker ve nane çıkarıp limonata yapmaya başladım. Ben hazırlarken tanıdık bir sesle başımı kaldırdım.

"Marinette!"

"Alya!"

"Ne kadar büyümüşsün!"

"Sen de!"

"Öhöm, bu kim Marinette?"

"Bu Alya. Anaokulunda birlikteydik."

"Anaokulu mu...?"

"Evet."

"Sen nasıl buldun beni?"

"Zor olmadı."

Arkada Nino belirdi ve el salladı.

"Hacker kocan var tabii."

Bir an ikisinin de kızardığını fark ettim. Olamaz, çok büyük pot kırdım!

"B-Biz evli değiliz."

"Henüz..."  diye ekledi Nino.

"Hmm, anladım. Aç mısınız? Birazdan bizim kızlar işten çıkıp öğle yemeğine gelir."

"Çok kalamayacağız. Amerika'ya tatil için geldik senin burda olduğun aklımıza gelince uğrayalım dedik."

"Tatile gelmeseniz uğrayacağınız yok zaten."

"Heyy, öyle deme."

"Tamam şaka şaka. Ne iyi ettiniz de uğradınız ya özlemişim."

"Ben hala bu insanları tanımıyorum ve konudan uzağım." dedi Rose.

Gülmekle yetindik. Alya ve Nino gittikten sonra akşam olana kadar gelen müşterilere hizmet ettim. Saat altı olunca kafeyi toparladım ve kilitleyip çıktım.

"İyi akşamlar Bayan Evans."

"İyi akşamlar."

"Bugün fazladan birkaç bir şey arttı. Ben de eve götürmeye karar verdim. Almaz mısınız?" dedim bir kaptaki kurabiyeleri ve termostaki limonatayı uzatarak.

"Sağol evladım." dedi bir kurabiye alırken. Ağzına attı ve lezzetli olduğunu belirtti.

"İsterseniz size verebilirim?"

"Gerek yok. Yine de çok lezzetli olmuş ellerine sağlık."

"Teşekkürler."

"İyi akşamlar."

"Size de."

Poşetimi alıp eve doğru yürümeye başladım. O sırada telefonuma bir bildirim geldi. Açıp mailime baktım.

"Paris'e bedava tatil fırsatı kazandınız! 12-14 Nisan arası olan tatili kaçırmamak için hemen tıklayın!"

"Buraya tıklayınız." yazan yere tıkladım ve bir site açıldı. Bu tatil işini biraz araştırdım. Eve gidip bilgisayardan biletimi aldım ve iki gün sonra gitmeye hazırdım.

Valizimi hazırlamak için odama çıktım. Bu tatil beni memleketime götürecekti ve çok heycanlıydım.

Merhaba okurlaar! İşte 16 yıl sonrasına atladık çok ani oldu 😂😂. Şimdi gidip bir sonraki bölümü yazıcam çünkü ilham bolluğu yaşıyorum o yüzden görüşürüz.

Bölüm şarkısı: Macklemore & Ryan Lewis - Can't Hold Us