Bölüm 8 : Geçmişten gelen dost. 👨‍⚕️

9.9K 1.1K 3.9K
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım. Günden güne büyüyoruz. Yanımda olduğunuz ve kitabımı okuyup desteklediğiniz için hepinize çok teşekkür ederim. Tabii hayalet okuyucularıma da...

Bu bölümü benim için değerli olan, eğer etiket yapmassam evini basarım diyen, her bölümü sabırsızlıkla bekleyen yesilunicornn ithaf ediyorum... ❤❤

Aynı zamanda kesinlikle Dilekzgnetin
Ve UmutAydn148 ın hikayelerine bakmanızı tavsiye ederim.

Multi : Cem Adrian - Sen yağmurları sevdiğinde ❤ ( Bu parçayı çok seviyorum ve dinlemenizi tavsiye ederim...)

🌊

“Boş yere canı yanmaz insanın. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da bir fazlalık vardır geçmişten gelen.”

🌊🌊

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🌊🌊

Endişenin tohumları serpiştirilir hayatın tam ortasına. Kaçmak, saklanmak istesende seni bulur ve içini kemirmeye devam eder. Bir karmaşanın ortasında kalır benlik. Endişe, bir cambazın ipte ileri doğru ilerlemesiydi. Bir adım,  boşluk olacak gibi... Ya da bir adım, kurtuluş olacak gibi.

Aslında bir nevi hayatta böyle değil midir? Hayatı cambaz gibi yaşamak. Her adım tehlike, her adım korku içinde. Çünkü ne kadar sağlam adım atarsak atalım sadece tek bir hata yetiyor seni ipten atmaya. Ve bir bakmışsın sonun karanlık.

Şimdi Sara da hayata karşı en büyük cambazlığını sergileyecekti. Karşısındaki adam kimdi? Bilmiyordu. Ama bildiği tek bir şey vardı ki, karşısındaki kişinin tehlikeli olduğu. Ve Sara tehlikeli olduğunu bile bile o ipin üzerinde dengede durup yürümeye devam edecekti. Pes etmek yoktu onun lügâtında. O Mehmet ve Eylül çiftinin kızlarıydı. Zorluklara göğüs geren ve her zorluğu yenen çiftin kızı...

Sara elindeki çiceklere son kez, boş bir bakış atıp yanındaki masaya gelişi güzel koydu. O çicekleri evet çöpe atamazdı. Atmaya asla gönlüde el vermezdi. Masadaki herkesin durgunlaştığını anlayan Sara, bakışlarını ona bakan tüm dostlarına çevirdi. Ve sonra tek bir kişide takılı kaldı.

Çiçeğe anlamsız ve boş gözlerle bakan siyah gözlerin sahibi...

Neden, niçin soruları beyninde cirit atarken bir anda siyah gözler ile göz göze geldi. O gözlerde endişe ve siniri farkettiği an afalladı. Neden ona öyle bakıyordu? Peki böyle baktığı için kalbinde hissettiği his neyin nesiydi? İşte bunlara verecek cevap arıyor, ama bulamıyordu. Bir anda Utku'nun hafif öksürüğü ile kendine geldi.

"Çiçekler kimden?" diye sordu hafif kızgın bir ses tonu ile. Yusuf'ta duyduğu soru ile kulaklarını daha çok kabartıp, Sara'nın vereceği cevabı bekledi. Merak içine işlerken, anlamsız bir şekilde Sara'nın dudaklarından çıkacak cümleler onu rahata erdirecekti.

Eksik Kalan / TamamlandıWhere stories live. Discover now