O akşam

27 6 0
                                    

Kadir beyin tercihine uyarak eve ilk gelenler sürpriz konuklar oldular. Beklemediği bir anda kapıda Emre ile karşılaşmak Canan için gerçek bir sürpriz oldu. Çok şaşırdı konukları görünce. Öylesine sıcak bir sarılışla karşıladı ki genç adamın gelişini, konuklarla birlikte kendi ailesinin de hayranlığını kazandı.

Aralarında yasak duyguların yeşermesi imkansız iki gençle ve ne yaptığını iyi bilen zeki bir kadınla karşı karşıya olduklarını hep birlikte anlamış oldular. Böylelikle, içinde fırtınaları hiç eksik olmayan Emre'nin ruhu da şaşırtıcı biçimde huzurla buluşmuş oluyordu. Sevmekle aşık olmak arasındaki farkı bunca yıl sonra yeni öğreniyordu genç adam. Bu kızı nedense çok seviyordu ama hâlâ gerçek bir aşka muhtaçtı yüreği. Havaya suya muhtaç olduğu kadar muhtaçtı aşka.

Ona kavuştuğu gün hayatından bütün kadınları silip atacak bir aşktı arzuladığı. Kadir beyin dediği gibi ona sadakatin ne demek olduğunu öğretecek birini istiyordu Emre. Bir süre önce, Canan'ın elinden düşürmediği kitabın sayfa aralarındaki not kağıtlarında ne yazdığını merak edip okumaya başlaması sayesinde kendi hayatına bakışıyla birlikte kitaba karşı önyargları da değişime uğramıştı. Olacakları önceden biliyormuş gibi anlatan yazar, çok şaşırtıyordu Emre'yi. Öyle olaylar geçmişti ki ikisinin de başından, kader denen karmaşık olguya inanmamak zor görünüyordu artık. Emre'nin evrendeki kusursuz düzenin bir sahibi olduğuna inanmakla ilgili şüpheleri tazeliğini korusa da, o kitabın, insan ruhunun bütün acizliklerini bilen yüksek öngörülü yazarına büyük bir saygı duyuyordu.

"Annemin sürprizi sizdiniz demek. Geldiğinize çok sevindim" diyen Canan, niyetini çok iyi anladığı annesinin gülümseyen yüzüne, boynu bükülmüş masum duruşuna bakıyordu.

"Emre annenin yemek davetinden söz edince dayanamadım, ben de kendimi davet ettirdim. Biliyorsun, en merak ettiğim şeydi Melek hanımın sofrası. Bu fırsat kaçırılamaz dedim" dedi Kadir bey gülümseyerek. Onun niyetini de bütün çıplaklığı ile anlayan Canan, gülümseyerek bu emrivaki duruma itirazı olmadığını ifade etti.

"Sizi gördüğüme gerçekten sevindim. Hepiniz hoşgeldiniz" diye içtenlikle devam etti..

Konuklar sıcak bir karşılamadan sonra salona alındılar. Kadir bey ve Zeynep hanım Emre' yi göz hapsinde tutmayı ihmal etmeden güzel bir sohbete koyuldular. Birlikte paylaştıkları o zor günleri hatırladılar yeniden. Asıl meselenin konuşulması, beklenen konukların gelişine ertelendi.

Birazdan kapı tekrar çalınınca aniden beliren gerginlik havası dikkatli gözlerden kaçamadı. Canan'ı seven iki gencin bir araya gelmesiydi korkutucu olan. Merak ve endişenin tavan yaptığı Ulus semtindeki bir apartmanın teras katında, toplandıkları o evde, Melek hanımın zevkle döşediği ferah salonunda sinirler de gergindi o sıra. Ev sahipleri kapıya yürürken Kadir bey Emre'nin buz kesmiş elini tutuyordu. "İyi misin evlat" dedi sessizce.

Emre'nin cevabı da kısa oldu. "İyiyim..." dedi.

Kapıyı yine kendisi açan Canan şaşırmadı bu kez. Üç kişilik gruptan öncelikle sevdiği adamı seçen gözleri başka bir heyecanla parlıyordu şimdi. Saçları aklında kaldığından daha parlak ve bakımlı, hâlâ uzun ve çekiciydi Serkan'ın. Yüzüne çok yakışan düzgün kesilmiş bıyıkları, abartısız uzatılmış biçimli sakalıyla çarpıcı görünüyordu. Özenle seçilmiş takım elbisenin içinde geniş omuzları ve adeleli vücudu iyice belirginleşmişti ve tarihin tozlu sayfalarından fırlamış zamana ayak uydurmaya çalışan eski bir şövalyeyi andırıyordu doktor.

Dolayısıyla doktorluğu en az farkedilen yanıydı ve genç kızın nutkunun tutulmasına, heyecandan pembeleşen yüzüne bakılacak olursa kesinlikle doğru adamdı. Bu gerçeği kendisini görmesini bekleyen Bilge ile aynı anda farketmek iki genç hanımın birbirleriyle bakışıp gülümsemesine neden oldu.

Bir Aşk HikayesiWhere stories live. Discover now