" dilekler "

452 57 139
                                    

● one direction - you and i

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


● one direction - you and i

● one direction - night changes

     
  

  
  

Namjoon, ekrandan ve önünde onu artık ondan daha iyi tanıyan klavyeden başını kaldırıp telefonunun yan tarafındaki küçük kanepede titremesiyle birlikte derince nefes alarak elleriyle gözlerini kapattı ve onu bekleyen can sıkıcı dakikaları nasıl atlatabileceğini düşünmeye çalıştı fakat telefonu bir türlü susmak bilmediği için bundan bir kaçışı olmadığını anlayarak ayağa kalkıp telefonu aldı.

Telefonun ekranından ona doğru gülümseyerek bakan sevgilisinin fotoğrafı bile onu rahatlatmıyordu artık. Hızla telefonu açarak derince iç geçirdi. Kızın telefonlarını artık ancak bu şekilde katlanılır kılıyordu.

"Ne oldu Moonji?"

Bu kadar sert çıkan sesiyle kendi de hafifçe irkilince bundan anında pişman olarak bir eliyle yeniden yorgunlukla yüzünü ovdu ve özür dilemek için ağzını açtığında hattın diğer tarafından gelen kırık ses tonuyla yeniden sustu.

"Hâlâ stüdyoda mısın?"

"Çalışıyorum."

Kızın bıkkın iç çekişleri ile birlikte iki taraf da bir an sessiz kaldı. İki taraf da bu sayısız, sonu bucağı olmayan anlamsız tartışmalardan o kadar çok yorulmuştu ki hiçbirinin yeniden başlamaya enerjisi kalmamış gibiydi. Yine de Moonji o kadar kolay vazgeçen bir insan değildi. Namjoon eskiden kızın bu inatçı yapısını ne kadar büyüleyici bulsa bile şu an sadece telefonu kapatıp kanepeye kendini atarak başını dinlemek geliyordu içinden.

"Kendini çok fazla yoruyorsun, Joon. Eve uğramıyorsun bile, haftalardır yüzünü görmüyorum."

"Sence de biraz abartmadın mı? Daha dün evdeydim."

"Sabaha karşı eve girdin Namjoon. Ben daha uyanmadan yeniden çıkmıştın bile." Genç kadının sesi her bir kelimeyle daha da yükselirken birden bağırmaya başladığını anlayarak sustu ve derince bir geçiriş Namjoon'un kulağına doldu. "Seni özlüyorum sevgilim."

"İşlerim çok yoğun Moonji. Bunu biliyorsun."

"Her zaman mı böyle? Müziğin için çok tutkulu olduğunu biliyorum. Buna saygı duyuyorum ve yaptığın işler beni çok gururlandırıyor. Ama yüzünü görememek..." Kızın sesi titrediğinde sustu. Namjoon berbat hissediyordu. Kızın bunu hak etmediğini biliyordu.

Eskiden kahkahaların ve tatlı sözlerin eksik olmadığı telefon konuşmaları şimdi hep birinin ağlaması ya da iç geçirişler ile son buluyordu. Her şeyin bu kadar değişmiş olması kimin suçuydu?

"Kendimi yalnız hissediyorum."

Namjoon kendini kanepeye doğru atıp  kızın göremeyeceğini unutarak başını iki yana salladı. "Böyle söyleme."

𝚌𝚑𝚊𝚗𝚐𝚎𝚜 ── KIM namjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin