1. BÖLÜM

793 23 1
                                    

***HEPİNİZE KEYİFLİ OKUMALAR...***

Bir kız, hayatın acı yanını görmüş ama tatlı tarafında olmak için çabalayan genç bir kız. Yaralıydı kalbi. Erkeklere güvenini çok küçük yaşlardayken kaybetmişti. Üzmüşlerdi onu... çok üzmüşlerdi hemde...

Geceleri kabuslarında gündüzleri gözlerini kapattığında aklına geliyordu acısı. Hele erkekler tarafından beğenildiğini hissettiğinde ya da bir erkeğin ona beğeni ile baktığını gördüğünde nefesi kesiliyordu o günden beri...

Hele annesinin sözleri her daim kulağında çınlıyordu o büyük kaybından sonra. Abisi en büyük destekçisi olsa da yaralarını sarmaya yetmiyordu gücü. Bir çok geceler ağlayarak uyandığı oluyordu, küçük kalbinde büyük yara olmuştu o acı dolu ağlamalar.

Seneler anne babasının bitmek bilmeyen nasihatleri, abisinin baskıcı korumasıyla geçmişti... Ama geçmişti, elbette hiç kolay olmamıştı... Yıllar sonra İstanbul da bir üniversiteyi kazanıp yola düşeceğinde ailesi yine yalnız bırakmamışlardı onu, hep beraber çıkmışlardı yeni hayatına adım atacağı o başlangıç yolculuğuna.

Annesi yol boyunca ağlamıştı; 'nasıl ayrılırım kızımdan can paremden Kemal' diye. Kemal bey en sonunda sinirle arabayı bir park alanına çekip Feride hanımla konuşmuştu da yol biraz çekilir hale gelmişti.

Zaten onu anlayan iki kişi vardı artık hayatında. Biri ikinci aşkı abisi diğeri ilk aşkı babası. Onlar olmasa hayatı nasıl olurdu bilmiyordu... Bilmekte istemiyordu zaten.

***

Avukatlık bürosundaki işlerini halletmiş evine gitmek için çıkmıştı ki telefonu çalmaya başladı. Telefonu cebinden çıkarıp baktığın da sağ kolu Erhan olduğunu görerek dudağının kenarı yukarı kalkarken sinirli bir nefes verip cevap verdi hala çalan telefonuna.

''Konuş.'' Bir süre karşıdan gelen sesi dinledi. ''Bekleyin geliyorum'' diyerek telefonu kapatıp engel olamadığı bir heyecanla hızlı adımlar atmaya başladı.

Arabasına bindiğinde evrak çantasını yan koltuğa bırakıp arabasını çalıştırdı ve hızla yol almaya başladı. Çok geçmeden istediği yere ulaşmıştı. Arabasını park etti sonrasında hızla içeri girmek için arabadan indi.

Depo ya girdiğinde gördüğü manzara keyfini yerine getirmişti. Hiç vakit kaybetmeden deponun içine doğru ilerlemeye devam ediyordu ki Erhan geldiğini görerek onu beklemeye başlamıştı.

''Fırat abi adam inatla konuşmuyor. Ne yaptıksa dili çözülmedi'' dedi sıkıntıyla.

Fırat ceketini çıkarmış konuşan adamın eline tutuşturmuştu bile. Şimdi de göleğinin kollarını açmış yukarı kıvırmakla ilgileniyordu. En son gravatı çıkardı. Üzerindeki gömleğin üst bir kaç düğmesini de açtıktan sonra adama döndü. Yüzünde vahşi ama bir o kadar da çekici bir gülümsemeyle Erhan'a cevap verdi.

''Çözeriz koçum. Biz ne dilleri çözdük, bunu da çözeriz elbet'' diyerek Ellerini birbirine vurup bir kaç adım atarak sandalyedeki bağlı adamın önünde elleri cebinde durmaya başladı.

''Demek o kıza kim el sürdü bilmiyorsun Ali. Belki hafızanı tazelemene yardım ederim'' derken hızla ellerini cebinden çıkarıp sert bir yumruk indirdi adamın suratına. Adam bunu beklemiyormuş gibiydi. Aldığı darbeyle karşısında kan revan içinde duran orta yaşlı adam sersemlemiş görünüyordu..

Adam suratına yediği sert yumrukla inlerken ağzına dökülen dişini tükürdü öksürerek. Sonra kafasını iki yana sallamaya başladı. ''bilmiyorum'' derken.

Küçük Tesadüf Büyük Aşk (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now