51-Toprak,Yay ve Müttefik

155 11 0
                                    

Yazbaşı rüzgarlarının bitiminde Altın Yay'ın hükmü Lykann Nouı Gendra ve Boz Toprak'ın efendisi Lybann Hilyr Cara gecede saklanılan sırlar için özgür insanlar ve kör kartallarla tahtına hakim olacak.
Saklanılan kanın cezası ödenecek ve dökülen kan yok edilecek.
Bozkır rüzgarları tersten estiğinde ülken,tacın ve tahtın senin ve ötekinin mezarını süsleyecek.

Gök ve boz toprak adına...
Altın Yay'ın hükmü Lykann Nouı Gendra
Bozkırın Efendisi Lybann Hilyr Cara

Elindeki parşömeni Tracy'e uzattı İstinia Kraliçesi. Mücevherlerle dolu sağ elini ve gümüş sol elini bronz konsey masasında birleştirerek konuştu:
"Görülerinde yanılmamışsın büyücü"
"Evet"dedi Tracy. Parşömenin meşin rulosunu incelerken.
"Yaklaşan korkunç bir savaş var kraliçem ve bu parşömende yazılanlar yazbaşı rüzgarının bizlere getireceklerinin ilki"

"Yalnızca bizlere değil"diye fısıldadı Sofia. Birşeylerin açığa çıkmasından korkarak.
"Savaş çağrısı Lhuna içinde geçerli.
Lhuna ve İstinia, Kylenda ve Roenda'nın düşmanları"
Gecenin rengini taşıyan bakışlar bir süre kraliçenin yüzünde gezindi.

Sofia tekrar fısıldadı:
"Kan döken ve saklayan...?"
Beyaz teni daha da beyazdı artık.

Savaş lordlarından biri konuştu bu kez:
"Saldırı mı yoksa savunma hamlelerini mi deneyeceğiz kraliçem?"
"Veya"dedi adam. Parlak kahverengi gözleri Tracy'ye odaklanmıştı.
"Mareşal?"
Tracy'nin konuşmasına izin vermedi kraliçe:
"Savaştaki hamlemiz savunma olacaktır Lord Munry"
Tınıları sert ve dokunaklıydı fakat belli belirsiz bir korkunun da taşıyıcısıydı.

Opal yüzüklerin süslediği parmaklarıyla kadehini kavradı ve içindeki sıvıyı yudumladı.
Aceleyle masadan doğruldu ve konuştu kraliçe :
"Konsey bitmiştir"
"Ayrıntıları mareşal Tracy ile değerlendirebilirsiniz"

Konseyden hızlı adımlarla çıktı kadın,sonra yukarı katlarda bulunan odasına yöneldi.

Geçtiği koridorlarda yanan mavi alevler hareketlenerek parlıyor ve kraliçe büyünün gerçekleri çoktan öğrendiğini hissediyordu.

"Öğrenmemeliler"diye mırıldandı Sofia.
Safirlerle süslü bir aynanın karşısındaydı.
"Öğrenmediler ve öğrenemeyecekler. Asla!"

Başını ellerinin arasına aldı genç kadın.
Kylenda prensi herşeyi biliyordu ve Roendalı bir aser olan kardeşi de.

"Kanı döken ve onu saklayan yok olacak"yazılıydı parşömende.
Bozkırın efendileri kan döken Janeth ve onu saklayan Sofia'dan bir bedel istiyorlardı. İkisini de yok edecek bir bedel...

"Düşündüğünden çok daha büyük bir savaş olacaktı ve bu savaş önce Janeth'i sonra kendisini yok edecekti.
Önce kanı dökeni,sonra onu saklayanı

Safir mavisi gözlerini yansımasına çevirdi Sofia.
Janeth'in ölümle burun burunayken ne yapacağını kestiremiyordu.

Herşeyi bir kenara bırakıp boz rüzgarlar ülkesine ulaşıncaya ve özgür insanlar sihrin altında yok olmaya başlayıncaya kadar bekleyebilirdi.
Öyle de yapacaktı.
Temkinli ve sihirden bir kalkanın altında kaderin şekillenişini izlemeyi seçti o an.

Önünde duran savaş çağrısının bildirildiği parşömeni aldı ve mavi alevlerle yanan şömineye fırlattı.

Zaferi bu kez savaşa değil kadere bırakacaktı.

"İmkansız" diye mırıldandı Janeth. Parmakları arasındaki parşömeni saniyeler içinde paramparça etmişti.
"Ne bekliyordun"diye fısıldadı altın iplikelerle süslü koltukta oturan mareşal.
"Bozkır öğrenir kraliçem"

"Fakat nasıl"diye fısıldadı Lhuna kraliçesi. Masanın üzerindeki parşömenleri ve kitapları yere fırlatırken.
"Üstüne üstlük ikimizede savaş açmış. Ebedi düşmanım ve bana"
"Belki de ilk o ölür ha?"
"Önce kan döken yazıyor parşömende.
Önce ben,sonra saklayan,o...!"
"Aklında ne var"dedi Arreas. Yerinden kalkmıştı.
"Kötü olanda bu" dedi Janeth.
"Bozkır vahşidir Arreas,söz dinlemez kelimelerle hitap edilemeyecek kadar serttir.
Aklım,özgür insanların karşısında savunmasız kalabilir"

"O halde korkuyorsun"dedi adam.
"Korkuyorsun,Janeth"
"Hayır! Korkmuyorum"
"O halde"dedi Arreas Janeth'e doğru ilerlerken.
"Bir Pşadtra Lyka olarak Louı Lyka'ya zaferin kime ait olduğunu göster"

Kehribar bakışlarını cama yöneltti kadın.
Aklına birşey gelmişçesine Dorean'ın vadilerle çevrili manzarasına ilerledi.
"Elinden ne geliyorsa yap Arreas Mdrata Zkna. Ordunu güçlendir ve birliklerini dağıt.
Çünkü ben,canım yanacak olsa da ne yapacağımı biliyorum"

"Özgür insanlar,Roenda askerleri ve Kylenda ordusu artık bizim emrimizde"dedi Lybann kardeşine bakarak.

Lykann şaşkındı. Abisini henüz iki gün doğumu öncesi tanımıştı ve şimdi önünde binlerce göçebe savaşçı ve Roenda ordusu Kylendalı kuzenleriyle birlik olmak için İngra'ya gelmişti.

"Özgür insanların tamamına hükmettiğini bilmiyordum"dedi Lykann. Atını birliklerin arasında sürerken.
"Buradakiler özgür insanların tamamı değildir"dedi Lybann boz renkli atını harekete geçirmişti.
"Bizler batıya ve güneye ilerledikçe arkamızdan binlercesi daha katılacak kardeş Lykann ve ordumuz boz esintilerle ,özgür insanlarla kan bedelini aldığımızda terkilerimizde yüzlerce ganimet ve zaferlerimizle ait olduğumuz yere geri döneceğiz.
Efsanelerimiz,zaferlerimiz Nyrenia ozanlarının dillerinde büyülü şarkılara dönüşecek ve özgür çocuklar bir gün bizim gibi olmak için Boz tanrıya dua edecek"

Ordunun en önüne ulaşmışlardı.
Atını bir kaç manevrayla hızlandırırken kamalarından birini güney batıya doğrulttu Lybann. Böylece ordu harekete geçti.

"Roenda mareşali olduğunu duymamıştım"dedi Lykann.
"Mareşal,aser ve Roenda hükümdarıyım ben"dedi kardeş Lybann.
Kardeşinin şaşkınlığına aldırmaksızın devam etti:
"Roendalılar özgür insanlardır Lykann ve babası prens olan bir aser dahi eğer adil olabiliyorsa taht onu hak eder"
"Belki tahtı almanda Kylenda kanının da faydası olmuştur ha?"dedi Lykann gülümseyerek.
"Amcamın, annesi bir aserra olan on üç oğlu olduğunu duymuştum"
"Belki de"diye karşılık verdi Lybann. Kardeşine bakmadan belirsiz bir gülümseme mimiklerini yoklarken.

Yazbaşı rüzgarı yerini yakıcı güneşe bırakmıştı.

Batıya doğru büyüyerek ilerleyen ordu Nyrenia'ya iki müttefiğin,iki kardeşin ve iki hükümdarın savaşını duyuruyor ve özgür insanların dillerinde dökülen nağmeler Lhunalılara ölümü fısıldıyordu.

Louı Lyka: Lhuna dilinde "Bozkırın efendisi"  anlamına gelir.
İngra:Kylenda'nın başkenti
Aserra:Bir asere kan bağıyla yakın olan her kadına Roendalılar bu unvanı verir.(Aser eşleri için de bu unvan kullanılır)

BÜYÜCÜWhere stories live. Discover now