BÖLÜM:43 R.E.M

1.9K 96 45
                                    

Şarkı;
Edis - Sen Özgür Ol

"O kadar çok vurup düşürmek istemişler ki seni, yumruklarını hep sıkar olmuşsun. Bırak artık yumruklarını sıkmayı. Gel, avuçlarını öpeceğim. O güzel ellerini, seveceğim."

R.E.M

🍷

Bazı zamanlarım oluyor şu an ki gibi, neden böyle oluyor bende bilmiyorum.Sadece sevdiğimi istiyorum yanında, sadece onunla konuşmak.Bunalıyorum, çokça'da boğuluyorum.Neden gerçekten bilmiyorum.Tek istediğim ilgi oluyor,sevilmek onun bana sarılması.Kucağına alıp saçlarımı okşaması, belki boynumu,dudaklarımı öpmesi ama şu an buda mümkün değil çünkü burada yok yanımda değil.İnternet'i kapalı konuşarak'ta bunalımımı geçiremiyorum.

Elimde kaçıncı olduğunu bilmediğim kahve fincanı, yaz ayında soğuk esen rüzgar ve duygusallığım.Şu anda her şeye ağlayacak durumdayım.Her şeye alınacak bir durumda.İçimde oluşan kötü hissin tarifi yok nasıl anlatacağımı'da bilmiyorum.Ama şöyle diyebilirim o yoğun his güzel hissettirmiyor sanki nefes almanızı engelliyor,her nefes alışınız'da kaburga kemiğinizin kalbinize batması sonucu nefes alamıyorsunuz ya da yalnız hissediyorsunuz hani insanın bir bitmişlik, tükenmişlik zamanı olur ya.İşte o zamanları yaşıyordum sanırım.Çokça üzülüyorum,çokça ağlıyorum dediğim gibi bende bilmiyordum.

Oturduğum yerden kalkıp ince ve bol olan kısa kolumun üzerine gri kapşonlumu giydim.Ne kadar soğuk iyi hissettirsede titrememe yol açmıştı ve bu haldede sokaklarda yürüyemezdim değil mi?

Ailemin uyuduğundan emin olup anahtarı ve telefonu alıp evden ayrıldım.Kaanlar dayısına gitmişti ve yoktu.Belkide bu yüzden boğulmuştum yoktu.

Saat daha ne kadar erken olsada,-22:57-sokaklar boştu.Balkonlar boştu,belkide soğuk havayı azda olsa sıcak havadan fazla sevmem bundan dolayıydı.

Sokaklarda yürüyorsun,ama ne balkonda oturan var nede sokakta bir insan.

Düşüncelerimle nereye kadar yürüdüğümü bilmiyordum.Başımı kaldırıp etrafıma bakındım.

Eve yakın olan parkın oraya kadar yürümüştüm karanlık ve sessiz sokaklarda.Parkın içine girip önündeki kaydıraklara doğru bakan banka oturup ellerimi gri kapşonlumun ceplerine soktum.Esen rüzgar yüzüme çarparken gözlerimi kapayıp derin nefes aldım.Dışarı çıkıp hava almak iyi gelmişti.

Cebimdeki telefonumun bildirimi boş parkta yankılanırken telefonu çıkarıp parmak izimi okuttum mesaj açıldığında.İstemsizce dudaklarıma yayılan gülümsemeye engel olamadım.Benim üzerimde böyle bir etkiye sahipti işte.Yokluğunda hüzünü,mutsuzluğu getirirken.Varlığında neşeyi,mutluluğu getiriyordu benim adamım.

Ayıcık: Neredesin Yavrum

Değiştirdiğim adı, kısık sesle gülmeme neden olmuştu.Ayı gibi çok yemek yediğinden ayıcık diye değiştirmiştim adını ona yakışan bir ad olmuştu tabi ama değiştirdiğimden onun haberi yoktu henüz ama olsun bilmesi gerekmezdi zaten tekrar değiştirmezsem kendisi görücekti.

Miniğim: Geldiiin

Miniğim: Ben bizim evin orda'ki parktayım

Ayıcık: Siktir bu saatte orada ne işin var senin

Ayıcık: Bana cevap ver lan

Ayıcık: Bak lan buraya

Ayıcık: Bir yere kıpırdama

Kalbimin Hükümdarı [BxB]Where stories live. Discover now